Kahramanlar

37 2 0
                                    


                 İzzet ve Zafer büyük bir otelin balo salonuna kaçak şekilde girmişlerdi. Bir köşeye çekilip kokteyl masalarından birinin ardına gizlenip aralarında konuşuyorlardı. İzzet Zafere ''Bak kanka bu planı aylardır yapıyorum. Sana daha önce de söyledim. Bu manyak yerde az da olsa işe yarar şeyler var. Mesela elektronik vericiler. Çalışıp kazandığım parayla her hafta bir sürü verici aldım. Aldığım her bir vericiyi bir şeylere yerleştirip şehirden çıkmak için deneyler yaptım. Bazen oyuncak uçaklara verici yerleştirip uçsuz bucaksız yerlere uçurdum. Tam uçak şehirden çıktı derken radarımda kaybolan verici sinyali bir anda başka yerden çıkmaya başladı. Ama geçen ay oyunca bir gemiye yerleştirdiğim verici radarımdan yok oldu. Bunun ne demek olduğunu anlıyorsun değil mi?'' Zafer heyecanlı bir şekilde ''Anlıyorum kanka. Vericinin sinyali yok olduysa o oyuncak gemi bir şekilde bu şehirden çıkmayı başardı. Yani bir çıkış kapısı var'' İzzet sırıtıp kafa sallayarak ''Aynen öyle kanka. Ben vericinin takip ettiği rotayı güzelce kopyaladım. Nereye gideceğimizi biliyorum. Mesele şu ki önce bir gemi bulmalıyız. Ama ne bende ne de sende gemi alacak para yok. İşte planımın en hassas noktası burda başlıyor'' Zafer biraz meraklı biraz da endişeli şekilde ''Sahi izzet, bizi bu partiye neden getirdin. Üstelik davetli de değiliz. Kaçak göçek girdik içeri. Adamlar fark ederse yaka paça dışarı atarlar. Bizim ne işimiz var bu partide?'' İzzet keskin bakışlarla bir süre etrafı süzdü. Sonra Zaferin kulağına eğilirek

İzzet-- Bak kanka, şu az ilerideki kırmızı elbiseli sarışın hatunu görüyor musun? Bu şehrin en ileri gelen ailelerinden birinin kızı. Babasının marinada sayısız gemisi var. Eğer bu hatunu kaldırmayı başarırsak babası bize istediğimiz gemiyi verir.

Zafer-- Ohaaa! Yok ebenin nikahı! Ulan bir de adam mı kaçıracağız? Adam kaçırmak 36 seneden başlar İzzet.

İzzet-- Oğlum o senin dediğin bizim dünyamız için geçerli. Ayrıca gemiyi aldığımız anda yakalanma şansımız yok ki. Biz bu lanet dünyadan gittiğimizde sırra kadem basmış olacağız. Bizi nasıl bulacaklar?

Zafer-- O da doğru ya. Ama yine de hiç hoşuma gitmedi bu plan izzet. 

İzzet-- Vallaha hoşuna gitsin ya da gitmesin, eğer kurtulmak istiyorsan mümkünü yok bana yardım edeceksin. Zaten işin çoğunu ben yapacağım. Senin iş kolay. Karıya yaklaşıp dikkatini çekeceksin. Ne yapıp yapıp kadını dışarıdaki terasa çıkaracaksın. Başbaşa kalacak şekilde. Sonra ben kadına arkadan yaklaşıp eteryumla bayıltacağım. Sonra yallah çuvala. Yanımda temizlikçi kıyafetleri de getirdim. Kadını çöp taşırmış gibi taşıyıp dışarı çıkaracağız. Kimsecikler anlamaz. Sonra babasına ulaşıp fidye olarak bir gemi isteriz. Bu kadar basit!

Zafer-- Pazardan iki kilo portakal alacağız der gibi söyledin ama hadi hayırlısı bakalım. Ben de gözümü kararttım. Artık ne olacaksa olsun. Ama bir dakka! İzzet şu herife bak. Bizim kadına yaklaşıyor. Anaaaa bildiğin kadına yavşıyor lan bu.

İzzet-- Hay aksi! Karıya yavşayan Sen olmalısın Zafer. Çabuk bir şeyler yapalım.

Zafer-- Ne yapabilriiz kanka. Adam kadını dansa kaldırdı. Dur bakalım hele iki tur dönsünler. Sonra nasıl olsa kadın yorulur müsade isteyip adamı bırakır.

İzzet-- Bekleyelim bakalım.

                     2 Saat geçmişti ama ne kadın adamı bırakıyordu; ne de adam kadını. Bu iki saat içinde bir çok kez dans ettiler içki içip sohbet ettiler. Dakikalar ilerledikçe adamla kadının hareketleri daha samimi bir vaziyet almaya başladı. Anlaşılan o ki İzzetin hayal gücüyle harmanlanmış planı suya düşüyordu. Saat gece yarısına çeyrek kala adam kadının elinden tutarak terasa doğru yürümeye başladı. İzzet ''Vay ibinenin geride durmayanı, önde gidip bayrak sallayanı vay. Ulan ister misin benim planı çalmış olsun. Karıyı oracıkta bayıltıp kaçırsın. '' dedi. Zafer kafısını kaşıyıp ''Sanmıyorum İzzet. Herifte hiç adam kaçıracak bir sıfat yok. Şimdi ne yapacağız?'' İzzet sinirli ve kan çanağına dönmüş gözlerle ''Ne yapacağızı var mı kanka. Peşlerine takılalım. Boş bırakmayalım kadını. Gerekirse bir punduna getirip ikisini de bayıltırız'' dedi. Kadın ve adamın ardından hızlı adımlarla terasa çıktılar. Teras oldukça geniş ve aydınlatması zayıf dev bir balkon gibiydi. Kadın ve adam merkezdeki aydınlatma lambasının hemen altındaydılar. Zafer ve izzet ise en karanlık kuytu köşelerden birine sessizce geçip izlemey ve dinlemeye başladılar. 

Adam-- Hanım efendi, inanın bana gözlerini bir rüya kadar güzel.

Kadın-- Ahh! İltifat ediyorsunuz.

Adam-- Hayır hayır bu iltifat değll. Hakikatin ta kendisi. Gözleriniz olağan üstü güzel. Belli ki gözlerinizi babanızdan almışsınız. Onun da böyle eşşek gibi gözleri vardı.

Kadın-- (Şaşırarak) Babam mı? Babamı nerden tanıyorsunuz?

                  Bu sorunun üzerine ellerini terasın trabzanlarına dayamış olan adam, korku filmlerindeki çaki bebek gibi yavaşça kafasını kadına çevirdi. Kocaman açılmış gözler ve pis bir sırıtmayla kadının kulak memesiyle oynamaya başladı. Ve ardından gerçek yüzünü gösterip içindekileri kustu.

Adam-- (Seks yaparken zevk alır gibi nefesini çekerek ve kadının kulak memesiyle oynayarak) hıfffffsssss Ben babanı yıllardır takip ediyorum. Hastayım babana kızım. Onun o tombiş göbeği, hıfffffsssss Hele o keli yok muuuuu, beni azdırıyorrrrrrr. Onun o yamuk ve pasparlak kelini yalamak istiyorum. Hıffffsssssss o kele bal döküp yalamak istiyorum. Beni anlıyor musun güzelim? Babanın bıngıl bıngıl göbeğini, hatta göbek deliğini dillemek istiyorum. Hıffffsssss babanın göbeğini yalarken yavaşça yukarı doğru çıkıp, sarkmış memelerinin üzerindeki kılları dilimle sola doğru yatırmak istiyorum. Anla beni bebeğim, babanı istiyorum. Onu çok arzuluyorum. Aylardır peşindeyim ama bir türlü evinin adresini bulamadım.


                 Karanlık köşeden olanları izleyen izzet ve zafer kusmamak için ağızlarını tutarak acıklı bir yüz ifadesiyle birbirlerine baktılar. İzzet kapalı ağzıyla hımlayarak ''Nooooluyor amına koyayım'' dedi. Zafer ise elini ağzından çekip hafifi bir geğirmeyle ''İzzet böööghğ, adam oğlancı çıktı olum'' dedi. Tekrar ikisi de elleriyle ağzını kapatıp bu manyak durumu izlemeye devam etitler. Bu arada adam kadının kulak memesiyle oynamayı bırakıp kollarından tuttu. Hemen ardından kadını sertçe sarsarak konuşmaya devam etti.

Adam-- Konuş kaltak konuuuuuş, baban nerdeeeeee, bana hemen Onun adresini söyleyeceksin. Babanı sikmek istiyorum. Ne yaparsan yap buna engel olamazsın. Babanın gögüs kıllarını dilimle tarayacağım. Susma hadi konuş kahpeeeeee

               Yaşadığı şokun etkisiyle dona kalan kadın bir an için şokun etkisinden kurtuldu ve haykırdı. ''İmdaaaaaaaaaaat güvenliiiiiiiiiiiiiiiiik yetişiiiiiiiiiiiiiiiiiin güvenliiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiik'' diye. Bir kaç saniye sonra terasın kapısından koca göbekli bir güvenlik göbeğini hoplata hoplata ve koşar adımlarla kadın ve adamın yanına geldi. Bir elini belindeki jopa dayayarak ve doğrudan kadının gözlerine bakarak ''Ne oluyor hanım efendi? Sorun nedir?'' diye sordu.

Kadın-- Ay güvenlik bu manyak sapık çıktı. Babamı sikmekten bahsediyor. Babamın göbeğini dilleyip döşünün kıllarını diliyle taramaktan bahsediyor. Ay lütfen kurtarın beni bu sapıktan.

Güvenlik-- Biliyorum hanım efendi.

Kadın-- E biliyosanız ne duruyorsunuz tutuklasanıza şunu.

                   Güvenlik garip bir yüz ifadesiyle adama döndü ve ''Noooldu? Babasının adresini verdi mi?'' diye sordu. Şaşkınlık  üstüne şaşkınlık yaşayan kadın ''Ay neler oluyor?'' diye sordu. Güvenlik tekrar kadına döndü. Zavallı kadını kollarından tutup sertçe sarstı ve ''Ben de onlardanım, ben de babanı sikmeye geldim. Çabuk konuş orospu baban nerdeeeeeeeee'' dedi. 

                  Tüm bu manyakça olaylar gelişirken izzet kaş göz işaretiyle Zafere ''Kanka şurda duran uzun demirden küllükleri kapalım, heriflerin kafasına indirelim'' dedi. Kaş göz işaretinden çok iyi anlayan zafer işareti almıştı. İki kanka hemen yanlarındaki şamdana benzeyen uzun demir küllükleri kaptıkları gibi sapık adamın ve sapık güvenliğin kafasına indirdiler. Zavallı kadın şaşkın gözlerle bizimkilere baktı. Kadın bakışlarıyla ''Yoksa siz de mi babamı sikmeye geldiniz'' dercesine baktı. Elbette kaştan ve gözden iyi anlayan Zafer bunu anında anlamıştı. Ve kadına ''Yok bacım, korkma biz babanı sikmeye gelmedik. Aslında biz kimseyi sikmiyoruz. Ya ne diyorum ben!'' Zafer sözünü bitirir bitirmez kadın önce izzetin sonra zaferin boynuna sarıldı. Ve hiç ummadıkları anda zafer ve izzet günün kahramanı oldular. Elbette babası sikilmekle tehtit edilen zavallı kadın bunun altında kalmadı. Biricik babasına neler olduğunu anlattı. Babası ise bu iki genç kahramana ne isterlerse vermeye hazır olduğunu söyledi. Böylece bizim saftirikler hiç düşünmeden ''Bir gemi isteriz amca'' dediler. Ve oldu! Artık ikisinin de bir gemisi vardı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 02, 2018 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Yok ebenin nikahıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin