Bir damla hayat

8 0 0
                                    




Sabah susamış bir şekilde uyandım, dudağım kurmuştu. Su dolu varile doğru yürüdüm, suya plastik maşrapayı daldırdım ve içtim.

Akşam olmadan mum almam lazımdı evde mum yoktu ve birazda kuru gıda alışverişi yapmam lazımdı çarşıya doğru yol aldım.

Kavga ve gürültü hiç eksik olmazdı çarşıda, yerde yatan birkaç hasta insan vardı.

Susuzluk ve açıklıktan bir deri kemik kalan insanların arasından geçip her zaman alış veriş yaptığım dükkâna girdim.

Demirhan (anlatıcı): Selamın alleyküm, nasılsın Tufan

Tufan: Ne zaman anlayacaksın, o bizi bırakıp gideli çok oldu .

Demirhan (anlatıcı): Kendi sınavımızı kendimiz geçeriz Tufan, inşallah sen de tekrar sınavını geçmek için uğraş vermeye başlarsın.

Tufan: Yine aynı şeyler değil mi?

Demirhan (anlatıcı): Evet, bir de duyduğuma göre elinde çok özel bir şey varmış.

Tufan: Nereden duydun lan ?

Demirhan (anlatıcı): Bilirsin her yerde gözüm ve kulağım var.

Tufan: Doğru yeni kurtarıcılarına hizmet eden o zavallılar, ama bu mal biraz pahalı.

Demirhan (anlatıcı): Sen malı ver para önemli değil

Keseyi çıkarttım ve salladım.

Tufan: Al o zaman keyfini iyi çıkart.

Çikolatayı kasadan çıkartım verdi ben de parasını verip diğer ürünler ile çıktım dükkandan.

Eve dönerken Veysel ve Hamza ile karşılaştım onlarında elinde torbalar vardı,

Demirhan (anlatıcı): Günaydın kankileytolar

Veysel: Günaydın kardeşim.

Hamza: Günaydın zenci.

Demirhan (anlatıcı): Gece bizim işi hallediyor muyuz ?

Veysel: Hallederiz patron, sıkıntı yok.

Demirhan (anlatıcı): Hamza tankeri alabilecek misin?

Hamza: Rıfkı abi tırı vermiyor

Demirhan (anlatıcı): Neden vermiyor lan, anlaşmamız vardı onun ile?

Hamza: Geçen işte çöp konteynırına çarptı ya tırı Veysel, o yüzden caydı.

Veysel: Etraf karanlıktı ne yapabilirim.

Demirhan (anlatıcı): Bundan dolayı gece görüş dürbünü gerekliydi.Bu sefer ben kullanacağım aracı birisi de bana gece görüş dürbünü ile yolu izleyip yol tarif edecek.

Hamza: Ben ne dedim demin adam vermiyor tırı

Demirhan (anlatıcı): İstemeyeceğiz ki.

Veysel: Çalacak mıyız?

Demirhan (anlatıcı): Ödünç alacağız diyelim biz ona.

Hamza: Bir yapmadığımız araba hırsızlığımız kalmıştı onu da yapalım tam olsun.

Demirhan (anlatıcı): Akşam benim evde toplanırız

Veysel: Hüseyin'i çağıracak mısın?

Demirhan (anlatıcı): Çağırırım

Akşam oldu toplanıp plan üzerinde değişiklik yapıp, tırı nasıl çalacağımız hakkında beyin fırtınası yaptık.

Saat 02.55'da evden çıkıp ilk durağımıza yol aldık.

Rıfkı ağabey'in evinin önüne gittik, tır'ı salladık ve alarm çaldı hemen kaçtık.

Rıfkı ağabey çıktı alarmı susturdu ve tekrar alarmı devreye soktu bunu birkaç kere tekrar etik, sonunda kapadı alarmı bozuk sanıp ve bir daha açmadı.

Biraz bekledik sonra maymuncukla tırın kapısını açtık ve düz kontak yapıp aracı çalıştırdık.

Karaborsaya düşen suların depolandığı yere vardık.

Demirhan (anlatıcı): Hamza sen aracı çalışır durumda tut ve güvenlik kulübesini ve depoyu gözetle. Tehlike sezersen bize haber ve aracı uzak bir yere sakla, ama sakın içeri girme.

Hamza: Tamamdır, bu sefer ben baykuş olayım.

Hortumu tıra bağlı olan tankerin deposuna taktık ve horumu sarıp duvarı atladık güvenlik görevlisi uyuyordu hemen hızlı ve sesiz bir şekilde hangara girip depoların vanasına hortumu bağlamamız gerekiyordu çünkü kısıtlı zamanımız vardı, hangarın kilidini açıp içeri girdik.

Her zaman olduğu gibi bütün su depolarından fark edilmeyecek miktarda eşit bir hortumlama yapmamız lazımdı

Ve vakit kaybetmeden hortumlamaya başladık.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Sep 25, 2022 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Susuzuluk TerapisiWhere stories live. Discover now