2. BÖLÜM "OKUL ZAMANI"

1K 63 35
                                    

Gözlerimi devirerek Yankı'ya baktım. Mine ise keyifle yemeğini yiyordu. Şu an ben, Mine, Uzay ve Yankı dışarıda yemek yiyorduk. Yarın okullar açılıyordu ve şu anın konusu buydu. Yankı yakınmaya başlamıştı bile.

"Kızları kime emanet edeceğim lan ben. Bizden sadece Enes var, ona da günahımı vermem." Mine'yle birbirimize bakıp dilimizi bayık bir şekilde dışarı çıkardık. Uzay bizim bu halimize gülerken Yankı ise pipetle limonatasını sinirle karıştırıyordu. "Uzay insan biraz sevgilisini kıskanır!" Yankı bunu dedikten sonra yüzünü buruşturdu. "Bu cümleden sonra seni dövme isteği geldi." Uzay başını iki yana salladı. 

"Sen benim yerime de kıskanıyorsun zaten." Uzay kahvesinden bir yudum alıp fincanı masaya koydu. "Benim merak ettiğim Rüya'nın ne düşündüğü. Hadi ben açıkta okuyorum, Mine'nin bu durumla ilgili bir sıkıntısı yok ama sen fakülteye gideceksin." Ay bu benim aklımdan çıkmış. Yankı yanında duran küp şekerlerden biri Uzay'a fırlattı.

"Ben, Yankı'ya güveniyorum." Yankı bana bakarak gülümsedi. "Ama tabi bu senin kızlarla samimi olacağın anlamına gelmez." Uzay bıyık altından gülerken Mine bana göz kırpıp yemeğine geri döndü. Yankı kolunu omzuma atıp kulağıma yaklaştı. 

"Bu gözler senden başkasına hayatta böyle bakamaz Kar Tanem." Gülümseyerek yanağını hafif hafif sıkarken cevabımı verdim.

"Bakamazlar bilirim. Çünkü bakarlarsa onları matkapla oyacağımı biliyorlar." Yankı'nın yanağını bırakıp önümdeki tatlıya döndüm. Telefon sesi etrafta duyulmaya başlanınca kafamı oraya çevirdim. Hemen cebimden telefonu çıkardım ve açtım.

"Efendim." Annemin seni gelince dikkatle onu dinledim.

"Kuzum akşama dayınlar gelecek erken gel olur mu?" Gözlerimi devirdim ve onaylayıp telefonu kapattım.

"Benim kalkmam gerekiyor gençler." Ben kalkınca Yankı'da benimle birlikte kalktı. Mine'nin yanağından öptükten sonra beraber arabaya ilerledik ve ben kendi yerime geçtim. Elimi Yankı'nın elinin üzerine koydum. "Yarın olsun istemiyorum. Eskiden okul olunca sen varsın diye koşa koşa giderdim ama şimdi hiç gidesim yok." Yankı bana bakarak gülümsedi.

"Güzelim emin ol bende senden bir adım dahi ayrılmak istemiyorum. Ama bu senelik böyle olacak." Elimi tutup dudaklarına götürüp öpünce kıkırdadım. Evime gelince Yankı'nın yanapından öpüp aşağı indim. Yankı ben eve girdikten sonra gittiğini duydum.

________________________

Sabah alarmın çalmasıyla uyandım ve küfretmeye başladım. Yaz tatilinden sonra bu saate uyanmak insana kafayı yedirtirdi. Hemen yataktan kalkıp dolabıma ilerledim. Bir tişört ve bir pantolon çıkarıp hemen üzerime geçirdim. Çantamı hazırlayıp hızla aşağı indim. Babam gitmiş, annem daha uyanmamıştı. Evden çıkıp okula doğru yürümeye başladım. Kulaklığımı takarak son seste müzik dinlemeye başladım. Karşıdan karşıya geçerken korna sesiyle yerimde zıpladım. Hızla karşıya geçtim ve yanımdan son hızla geçen arabaya sinirle baktım. Bu adamlar yüzünden ölüp gideceğim. Okula geldiğimde bizimkilere mesaj attım. O sırada bizim okula park etmiş arabayı görünce gözlerimi devirdim. Bu beni demin ezecek olan arabaydı. Çocuklar kantinde olduklarını söyleyince hızla oraya yöneldim. Enes ve Mine bir masada oturuyorlardı. Hızla onların yanına gidip oturdum.

"Günaydın!" Enes kafasını omzuma koyup uyuklamaya başladı.

"Bana gün aymadı Rapunzel." Mine telefonunu masaya koyup alaylı bir dilde konuştu.

"Sana ne zaman gün aydı acaba?" Enes Mine'ye dil çıkardı ve geri uyudu. Arkamdan gelen sesle oraya döndüm.

"Bir dahakine karşıdan karşıya geçerken etrafına bak ufaklık." Sinirle bunu söyleyen çocuğu süzdüm.

Kar Tanesi Where stories live. Discover now