Bölüm 0 - İpin Ucunun Kaçtığı Yer

11 1 0
                                    



Sabah 4 sularında bomboş sokağın başında bir gölge belirdi.

Sokak birkaç sızmış, sarhoş serseriler dışında boştu. Gölgenin sahibi sokağa giriş yaparken hızla koşuyordu.

Girdiği sokak uzundu neredeyse iki kilometre gidiyordu. Ancak geri dönmek için artık çok geçti. Geri dönerse yakalanabilirdi.

Yolun kenarında birkaç ev bulunuyordu ancak hepsinin son güvenlikte olduğunu evin dışında yanıp sönen kırmızı ışıklı alarmdan anlayabiliyordu.

'Böyle bir sokakta serseriler ne arıyor ki?' diye kendine hakim olamadan düşündü.

Gerçekten de öyleydi. Zenginlerin bulunduğu bir sokaktı burası ne varki kapılarının önündeki serseriyi birilerinin alması için uğraşamayacak kadar vurdumduymazdılar.

Sokağı yarıladığında gözüne sokağa giriş yapmakta olan eski partneri ve partnerinin adamları takıldı.

Onları görmesiyle birlikte hızını biraz daha arttırırken saklanabileceği bir yer için sokağı baştan aşağı taradı. Ne yazık ki yoktu. Lanet olsun ki yoktu.

Girintili çıkıntılı taşlı zeminde koşmaktan topukları ağrımaya, sızlamaya başlamıştı.

Sokağı tamamladığında karşısındaki yol ayrımıyla endişe tüm vücudunu kapladı. Koşarak sola saptı ancak sokağın sonuna gelince önündeki yaklaşık 6 metrelik duvara bakakaldı.

Adım sesleri gelirken gözlerini kapattı ve eli kolyesine gitti.

'Seni seviyorum...'

"Selam ortak," adam kendine verilen görevi layıkıyla yerine getirdiği için gururluydu. "Yoksa hain mi deseydim?" Kahkahası çıkmaz sokağı doldurmuş hatta taşmıştı. Yavaş adımlarla karşısında arkası dönük bir şekilde bir şeyler mırıldanan eski ortağına yürüdü. Kulağına eğildi ve öfkeden hırıltılı çıkan sesiyle fısıldadı. "Seni kurtarmaya gelmeyecek. O senin gibi değil. Onu koruman çok saçmaydı." Eğildiği yerden doğrulup bir anda öfkeyle bağırdı. "Bizden biriymiş gibi davranıp gerçekleri saklaman saçmaydı. Bizim koynumuzdaki yılana ne yaptığımızı iyi bilirsin. Yılanın başı önce ezilir." Kadının inçe boynunu tutarak çıkmaz sokağın duvarına sertçe bastırdı. "Ancak yılan bu darbeyle tam olarak ölmez bu yüzden kafası kesilir." Elini biraz daha sıkarak kadının nefes borusunu tamamen tıkadı.

Kadın olacakları biliyordu bu yüzden yalvarmıyordu. Adama bakmıyordu. Hiçbir şey yapmıyordu. Sadece her şeyin artık bitmesini istiyordu. Fakat adam elini biraz gevşetti ve kızartmaktan morarmaya geçen kadına nefes alması için izin verdi.

"Fakat senin kafanı kesmek saçmalık oldurdu değil mi, Su Ay?Yakalandığın haberinin Kainat'a ulaştığını bir düşünsene. Ne de olsa ikizisin değil mi? Senin için elbette gelecek. Kendisine mükemmel bir hoş geldin partisi hazırlayacağım." kadına nefretle bakarken devam etti. "Ve o partinin baş davetlileri de Ay ikizleri olacak."

Kadının duyduğu son sözlerdi bunlar. Ardından ortağının sert tutuşu sebebiyle oksijensizlikten gözleri kapandı.

Su denemişti. İlk defa bir işi eline yüzüne bulaştırmıştı. İpin ucunu kaçırdığı yerdeydi artık.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Apr 17, 2019 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Kayıp ParçaWhere stories live. Discover now