1.KORKULAN GELİR BAŞA

47.3K 1.9K 2K
                                    

Dersim'de dağlar eğilir de bir abinin kardeşinin gözündeki değeri değişmez. Ağızdan çıkan her 'Keke' onlarca anlam taşır; saygı, sevgi, gurur, baba, ata...

Dersim'de, Bingöl'de, Batman'da, Urfa'da ve daha birçok doğu ilinde insanların amcasına,babasına,abisine hatta belki dedesine 'Keke' yani abi dediğini duyarsınız. Sebebi ise daha 2000'lerin başına kadar erkek evlatların evlendikten sonra bile baba ocağından ayrılmamasıdır. Bu evlenen adamların çocukları evde babalarına 'Keke' dendiği için kendileri de öyle hitap ederler. Ve o babalar ya da Kekeler babalarının yanında evlatlarına kendilerine baba dedirtmekten utandıkları için adları hep "Keke" kalır.

Sezer'in de bir Keke'si vardı. Tüm ailenin çınar ağacı, merhamet timsali biricik Keke'si. Babasının abisi yani amcası Yusuf. Şimdilerde TRT'den emekli olmuş adam tüm ailenin direğiydi. Sülalenin tamamının TRT'yi izleme sebebiydi ayrıca. İnsanlar ona olan saygısından kanal bile değiştiremiyorlardı müdürü olduğu haber programlarında.

Elindeki çalan telefon yüzünü güldürürken cuma günlerinin rutini haline gelen aramayı cevapladı.

"Ha Keke'm."

Tüm telefon konuşmaları böyle başlardı.

"Sezer'im,nasılsın oğlum?"

"İyiyim Keke,sen nasılsın?"

"Ben de iyiyim. Sen aramayınca ben arayayım dedim,bir ihtiyacın var mı sorayım diye."

Hafif sitemi sezince gülmeden edemedi Sezer. Aramadın diyen amcasıyla her hafta cuma günü mutlaka ama mutlaka konuşurlardı.

"Keke'm yapma,her hafta konuşuyoruz ya zaten."

"Babası kılıklı,saçma sapan devrim işleriyle uğraşıyorsun. Başına bir iş geldi mi gelmedi mi bilemiyorum ki haftada bir gün konuşmak yeterli olsun."

Yine başlıyoruz diye düşündü.

"Gittin siyasi kavgaların olduğu memlekete,devrim diye bağırıyorsun. Halbuki ben sana dedim,yeteneklisin dedim,gel devlet sanatçısı ol dedim. Ama dinleyen kim? Zaten sülale mühendis ve avukat dolu. Bir tane de sanatçımız olsa fena mı olurdu?"

"Keke etme,zaten sırf sen istiyorsun diye TRT'nin tüm korolarına katıldım,daha napayım?"

"Sus,eşek herif. Amcaya cevap verilmez. Orda başına bir iş gelirse seni de babanı da öldürürüm. Seni oralara gönderdiği yetmiyor, otobüslerde süründürüyor bir de. Neymiş efendim,oğlu her genç gibi kendi ayakları üzerinde durmalıymış. Otobüste ayakları üzerinde duracak yeri bile olmaz ki bu çocuğun!"

Sezer, amcasının sözlerine gülmemek için dudaklarını ısırdı. Sesine gülüşünü yansıtmamak için ekstra çaba sarf ederek lafa girdi.

"Önemli değil Keke,zaten kaldığım apart okula çok yakın. O yüzden sıkıntı olmuyor."

"Olsun,araba lazım olur genç adama. Baban izin verse ben sana alacağım ama ona da yok diyor hayırsız. Hayırsız demişken cidden hayırsız senin bu baban. Kaç gündür beni görmeye geldiği yok."

Kıvırcık genç göz devirmeden edemedi.

"Keke daha çarşamba günü aradığımda annem sizde olduklarını söylemişti."

"Eee bak,neredeyse 3 gün olmuş görüşmeyeli. Ben bir gideyim bürosuna. İnşallah yine şehir dışına çıkmamıştır."

Kıvırcık gencin babası çok ünlü bir avukat olduğundan memleketin her yerinde müvekkili vardı. Ve rutin olarak hepsini hapishanede ziyaret ettiğinden genelde şehir dışında olurdu.

Bir Tek Sensin AnkaralıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin