5.Bölüm

45 21 0
                                    

Eve geldiğimde direk odama geçtim. Benden yirmi dakika sonrada eve Aslı geldi. Odanın kapısını kilitlediğimden dolayı Aslı kapının arkasından bana sesleniyordu.
"Nefes ,çık dışarıda konuşalım hadi."
"Konuşacak bir şey yok Aslı. Ben uyuyorum iyi geceler."
"Nefes,çık dışarı dedim sana!"
Aslı'nın ben dışarı çıkmadan kapıdan ayrılamayacağını bildiğimden dolayı fazla diretmedim ve kapıyı açtım. Aslı kollarını birbirine bağlanmış sinirli bakışlarını yüzüme kilitlemişti. Dik dik bakarak "salona!"dedi. Salona geçtiğimizde Aslı direk lafa girdi. "Kim bu Kadir?"
"Sadece bir arkadaaaaş" Aslı sinirli bakışlarını üzerimde yoğunlaştırarak
"Sadece bir günde tanıdığın birine ne zamandan beri arkadaş diyorsun?"
Hiç bir şey demeden yüzüne bakmaya devam ettim. "Nefes, senden bir açıklama bekliyorum" Aslı'ya anlatmadığım takdirde bu konuşma devam edeceğinden adım kadar emindim. O yüzden bütün açıklığıyla Aslı'ya herşeyi anlatmaya karar verdim. "Kadir aslında yaşlı bir amca Aslı. Bugün Uzay yüzünden Türkan teyze bizi cafeden kovduğunda tanıştım. Çok iyi birisi. Canımın sıkkın olduğunu anladığında benle biraz sohbet etti. Bende onu bizim cafeye kahve içmeye çağırdım."
Aslı suratıma alık alık bakarak "O zaman neden Uzay'a ballandıra ballandıra Kadir 'im Kadir 'im diye anlattın."
Bir an gülecek gibi oldum , sonra kendimi tuttum ve Aslı'ya bakarak anlatmaya devam ettim. "O beni çok sinirlendirdi. Bende ona bir oyun oynamak istedim sadece" dedim. Aslı birden gülmeye başladı. "Kıskandırdın yani ama işe yaradı sanırım. Sen gittikten sonra baya köpürdü bana." Bende güldüm. "İyi olmuş,canıma değsin" dedim. Bir süre Aslı'yla birlikte Aslı'nın yaptığı Uzay'ın taklitleriyle güldük. O kadar çok gülmüştükki karnımız ağrımıştı.Gülme seansımız bittiğinde bir şeyler yiyip odalarımızda geçtik.Ben yatağıma uzanıp bugün olanları düşündüm.Bir süre sonra uyku beni kolları arasına almıştı.

                           ***

   Soluğu balkonda aldım.Bu saatlerde Uzay balkonda sigara içiyordu.Onu bekliyordum.Nihayet çıktı.Beni fark etmeden kendimi balkonun zeminine attım.Emekleyerek balkonun kapısından içeri girmeyi planlıyordum ki ayağıma takılan sandalye yere devrildi ve gürültü
çıkarttı. Uzay'ın duymamış olmasını diliyordum ki kafamı kaldırdığım gibi Uzay'ın buraya bakan gözlerini gördüm.Kaşlarını çatmış bir şekilde bana bakıyordu. Ne yapacağımı düşünürken o her zaman duymak istediğim ama şu an kesinlikle istemediğim sesi duydum.
"Sen ne yapıyorsun orada?"
Yavaş yavaş ayağa kalkarken ne diyeceğimi düşünüyordum.Özellikle yavaş ayağa kalkıyordum çünkü zaman kazanmaya çalışıyordum.Balkonun köşesinde duran bezi Uzay görmeden elime alıp sallayarak " yerleri siliyordum " dedim.Şaşkın bir şekilde bana bakarken konuştu.
" Yerleri siliyordun?"
" Evet olamaz mı?"
" Bilmem sabah sabah rüyanda mı gördün de yerleri siliyordun?"
" Sana ne be! Benim keyfimin kahyası mısın sen?"
" Tamam, tamam açma şu çeneni istediğini yap."
" Tabi ki öyle yapacağım.Hem sen benim çenemden ne istiyorsun ya ne zararı var sana?"
" Öyle deme kulaklarım ve beynim bana lazım.Ama sen konuşmaya başlayınca ikisi de zarar görüyor."
" Hıh sen kurban ol benim çeneme be! Madem istemiyorsun bende konuşmam seninle  hıh" deyip saçımı savurup arkamı dönüp içeri girdim.Aslı'ya olanları anlattıktan sonra kahvaltımı yapıp üstümü giyip çıktım dışarıya.Binanın kapısında yavaşça çıkarken Kadir amcanın kaçta geleceğini öğrenmek için numarasını bulup telefonu kulağıma götürdüm.O sırada Uzay da karşı apartmandan çıkıyordu.Bunu fırsat bilerek dünkü oyunu sürdürmeye devam ettim.O sırada Kadir amca telefonu açmıştı.
" Efendim kızım?"
" Şey bugün cafeye geliyorsun değil mi?"
" Evet kızım geliyorum."
" Kaçta geliyorsun?"
" Bir saat sonra gelirim kızım."
" Çok sevindim.Beni kırmayacağını biliyordum.Bekliyorum o zaman cafede görüşürüz."
"Görüşürüz kızım."
Telefonu kapatıp yüzümdeki gülümsemeyle gizlice yandan yandan Uzay'a baktım. Kaşlarını çatmış bana bakıyorudu. Bende kaşlarımı çatıp saçlarımı savurup arkamı dönüp iki adım atmıştım ki kolumda ki elle yüz seksen derece döndüm. Dönmemle karşımda çatık kaşlı Uzay'ın gördüm. "Kimle konuşuyordun telefonda?" Ona tip tip baktım."Konuşsana kızım!"
Hiç istifimi bozmadan sen kimsin bakışı attım. Sonra iki kolumu tutup sarsarak "Dilini mi yuttun kızım konuşsana "
"Benim çenem senin beynine ve kulağına zarar veriyormuş ya konuşmuyorum o yüzden "deyip ellerinden kurtulup yürümeye devam ettim

***

Cafeye vardığımda müşterilere servis yaptım. Biraz Türkan teyzeyle konuştuk. Arada sırada kapıyı gözetlerken hiç beklemediğim bir suratla karşılaştım. Aslı'nın deyimiyle "BAY GİZEMLİ" Cafeyi gözleriyle tarayıp benim üzerimde durdu. Kaşlarını çatıp bir masaya oturdu. Türkan teyzeye baktığımda o da kaşlarını çatarak Uzay'a bakıyordu.
"Şu dünkü sırık değil mi?"
"Sırık mı?"
"Neyse, neyse hadi git masaya bak."
Yavaş adımlarla Uzay'ın masasına heycanımı bastırıp ciddi ifademi takınıp gittim.
"Buyurun ne alırsınız?"
"Varsa Kadir beyciğiniz alayım tanışmayı çok isterim."
Bastırarak söylediği için sinirimi bozmuştu.
"Kadirciğim henüz gelmediği için yok. Başla ne istersiniz?"
"Yine üstüme düşmeyeceksen bir sade kahve getirebilirsin."Onu gözümden hayali lazerler çıkararak parçaladım ve dik dik bana bakan Uzay'a gülümseyip "tabiki" deyip arkamı döndüm. Arkamı dönmemle yüzümdeki sahte gülümseme yavaş yavaş soldu kahveyi hazırlayıp fincanı tepsiye koyarak Uzay'ın masasına ilerledim. Sonunda masasına ulaşıp fincanı elime alıp masasına biraz sert bir şekilde bıraktım." Başka isteğiniz?"
"Şimdilik yok."
"Afiyet olsun."
Uzayla yaşanan gergin anlardan sonra bir kaç masayla uğraşmıştım ki cafenin kapısının açılması sesini duydum. Kafamı kaldırmamla Kadir amcayı gördüm. Cafeye göz gezdirip beni bulunca gülümsedi. Bende ona gülümsedim ve yanına gittim.
"Hoşgeldin Kadir amca"
"Hoşbuldum kızım"
Cafeye şöyle bir göz gezdirip bana baktı.
"Sanırım boş masa yok  ben daha sonra gelirim kızım" demesiyle cafeye baktım. Gerçektende boş masa yoktu. Aklıma gelen fikirle "Boş masa olmaz mı gel gel Kadir amca. " Adamı kolundan tutarak Uzay'ın masasına sürükledim. Uzay ve Kadir amca birbirlerine şaşkınca bakarlarken "Buyurun benden istediğiniz Kadir beyciğiniz" Uzay kaşlarını çatarak bana bakarken
"Kadir bu mu?"
Kaşlarını çatmış olduğunu görünce sinirle kaşlarını ortasına parmağımı koyup "Çatma şu kaşlarını erkenden yaşlanacaksın benden söylemesi"
"Ha"
Uzay'ın ve Kadir amcanın şaşkın bakışları arasında ben gülümseyerek onları izliyordum.

KADERΌπου ζουν οι ιστορίες. Ανακάλυψε τώρα