46

bölüm 3

Kapının bir an açılması ve beş kişinin telefonları elinde odaya dalması ben ve Gülsüm ün korku dan sıçraması bir oldu.

Dilara
"Abi mesaj geldi ve okul notlarımın hepsini silmiş sınıfta kaldım!"

Ege
" S*iktir! Şirketin bütün hesap şifrelerini kırmış!"

Gülsüm
" Aptal adam! Hazırladığım projeyi bilgisayardan silmiş!"

Can
" Ege... Şey... Bir kötü haber daha var... Çalışanların maaşlarını da yatırdık ya hepsini sıfırlamış. Şu an an itibariyle battık. "

Batuhan
" Şeref yoksunu herif! Şirkete ait bütün gizli dosyaları almış. Çınar şirketine ait bütün gizli hisseler ve belgeler yok!..."

(Umut un telefonu çalar.)

Umut
" Efendim Mete? 
... 
Ne diyon lan sen!  
...
Ne durumda!?
...
H-hemen geliyorum! Polisleri beklet 10 dk ya oradayım. "

Dilara
" Abi! Ne oldu! "

Umut
" O piç! Holding i yakmış!!!
Koskoca binadan eser yok!
Ben gidiyorum. Can sen kızlarla kal. Ben Ege ve Batuhan gidiyoruz. Dikkatli olun!"

Gülsüm
" Sakin olmaya çalışın. Ters bir hareket yapmayın. Eve geldiğinizde olayları ve ne yapacağımızı konuşuruz. "

Can
" Eylül? İyi misin?"

" Lanet olsun ki iyi değilim Can ! Benim yüzümden yaşadığınız olaylara bakın!
Ben bile yapmadığım bir şey yüzünden cezalandırılıyorum. Benimle birlikte siz de zarar görüyorsunuz. "

Gülsüm-Dilara-Can
" Yine geri zekalılar gibi acıtasyon cümleler kurmaya başladık..."

" Ya siz akraba falan mısınız?
Yani emin misiniz???"

Dilara
" Saçmalama be. Ben Samsun da, Can İstanbul'da,  Gülsüm
İzmir'de doğdu. Farklı yerlerde doğup farklı soydan gelen ailelerle yaşadık."

Gülsüm
" Bücür haklı."

Can
" Derdimiz bu değil kızlar. Şu an bizim boş durmamız doğru değil. Dilara bilgisayarı getir lütfen. "

Dilara
" Emredersiniz lordum."

Can
" O zaman Getir ufaklık."

Dilara
" Tabii ki "

Gülsüm
" Hayret lan kavga çıkarmadılar.  Bu ilginç. "

Can
" Valla bende anlamadım. "

" Bu işte bir şey var bence. Neyse... O zaman kurtarıcımız Can Bey buyurun sizi dinliyoruz. Bilgisayar ile ne yapacaksınız?"

Can
" Evet güzel soru. Şimdi sana gelen o bilinmeyen numarayı bilinen numara yapacağız."

Dilara
" Can bana döner misin bilgisayarı getirdim."

Tabii ki Can döndüğünde Dilara elinde bir bardak SOĞUK SU ile bu KIŞ AYI o suyu kazağın dan aşağıya dökecek değildi demek çok isterdim lakin Dilara bunu yapmıştı. O kavanoz büyüklüğünde ki suyu bu kış ayında Can in siyah kazağın dan aşağıya dökmüştü.

NOT
---------
Hikaye burda bitmiştir. Bize bunu yapan kişinin kim olduğunu bulmadık. Merak etmeyin şirketler kurtuldu. 5 kişi olarak hayata devam ediyoruz. Doğru düşündün. Biz 7 kişiydik. Lakin o soğuk su olayından sonra Can, Dilara'yı öldürmüş ve hapse gitmişti. O yüzden 5 kişi kaldık. Bu kitabı okuduğun için teşekkür ederim çok teşekkür ederim....

!!!!!!!
Şaka lan okumaya devam...
!!!!!!!

Gülsüm
" Kaç! Derhâl! Kaç çabuk Dilara!!"