Bölüm 54 ''Final''

10.8K 919 330
                                    

Oops! Această imagine nu respectă Ghidul de Conținut. Pentru a continua publicarea, te rugăm să înlături imaginea sau să încarci o altă imagine.


''Cass'' dedi Sue yavaşça.

Gözümü, aynadaki yansımamdan alamadan ''Hı'' diye cevap verdim. Ellerimi yavaşça kaldırdım ve parmaklarımı, üzerimdeki mavi elbisenin yumuşak ve hafif kabarık eteklerinde gezdirdim.

'' Hadi artık gitme vakti'' diye beni uyardı.

Yargılamanın üzerinden neredeyse bir ay geçmişti, o günden sonra Alex o kadar meşgul olmuştu ki haftada sadece birkaç saat görebilmiştim onu. Hatta bir haftadır onu göremiyordum, Kral olmak için çalışıp duruyordu, tahta oturduğu zaman aramızdaki bu uzaklığın daha da artmasından fazlasıyla korkuyordum.

Onu özlüyordum, bazen beni unuttuğunu bile düşünüyordum ama dün evime gelen, bembeyaz bir kutunun içindeki kısa, buz mavisi bir elbise ve gümüş renk topuklu ayakkabı, bu teorimi yıkmıştı. Ama beni asıl büyüleyen şey Alex'in yazdığı küçük bir nottu. Notta beni çok özlediği ve akşam için güzel bir planı olduğunu yazıyordu. Kalbim notu okurken güm güm atarken, elbise beni benden almıştı. Şuan ise resmen elbiseye âşık olmuştum. Tanrım çok güzeldi!

Elena kolumu tutup beni çektiğinde kendime geldim ve ona döndüm. O da iki gün önce beni ziyarete gelmişti. Annesi ve babasıyla Doğuda güzel bir evde yaşamaya başlamışlar, onun adına fazlasıyla mutluydum. Yakında gidecekti ama sık sık birbirimizi görmeye devam edecektik. Birden göz devirdi ve ayakkabıları önüme koyup ''Giy şunları araba geldi'' dedi aceleyle.

Fiona yanıma gelip ''Hey kıza baskı yapma'' dedi ve bana dönüp ''Canım saat geldi, artık ayakkabılarını giymelisin'' diye uyardı tatlı tatlı. Fiona sırf beni görebilmek için Elena ile aynı gün gelmişti ama maalesef o da Güney Krallığına geri dönüp orada açılan okulda öğretmenlik yapmaya gidecekti. Onu görmek zorlaşıyordu ama o da her fırsatta geleceğini söylemişti.

Kafamı saate çevirince zamanın ne kadar hızlı geçtiğini anladım. Altıda sarayda olmam gerekiyordu ve neredeyse yarım saat kalmıştı.''Tanrım, zaman ne çabuk geçti böyle'' diye sızlandım.

Mila kahkaha atıp ''Birde bize sor. Sabahtan beni senin şaşkın âşık durumunla uğraşıyoruz'' diye söylendi. Ona doğru döndüm ve çocukça dil çıkardım. Elena yeniden göz devirdi ve ''Hadi'' diye bağırdı. Tamam dercesine kafamı sallayıp ayakkabımı giydim ve aynaya dönüp dağınık topuz yapılmış saçlarımı kontrol edip, elbisemin omuz askılıklarını düzelttim ve hızla odamdan çıktım.

Annem, ben daha merdivenlerin başına vardığım an salondan koşarak geldi. Beni görünce elini ağzına götürüp ağlamaya ve ne kadar güzel olduğumu söylemeye başladı. Güldüm ve aşağıya iner inmez ona sarıldım. Babam ve kardeşlerim arkasında duruyordu.

Babama da sarıldıktan sonra ''Söz geç kalmayacağım'' dedim. Babam güldü ve ''Biliyorum kızım'' dedi ardından pencereden bakıp ''Sanırım artık gitsen iyi olacak'' dedi. Güldüm ve Elena kapıyı açınca hızla dışarı çıktım.

MAVİ KUBBELER : Yalnız Prens ( -TAMAMLANDI- )Unde poveștirile trăiesc. Descoperă acum