Mr. Weston, "Bu da nesi, nasıl, nasıl?" diye heyecanla sordu. "Perry araba alıyor mu, dediniz? Frank, Perry kendine araba mı ediniyormuş? Buna yetecek parası olduğuna sevindim. Kendi söyledi herhalde, değil mi?"

Oğlu gülerek, "Hayır, efendim," diye yanıtladı. "Galiba kuşlar söylemiş. Amma tuhaf ha! Mrs. Weston'ın haftalar önce Enscombe'a yazdığı mektupların birinde bütün bu ayrıntıları yazdığından emindim, ama kendisi konuyu daha önce hiç duymadığını söylediğine göre demek ki rüyamda gördüm. Ben çok rüya görürüm zaten. Uzaktayken Highburylilerin hepsini rüyamda görürüm. Yakın dostlarımın hepsini görüp bitirdiğim zaman da Mr. ve Mrs. Perry rüyama girmeye başlıyor herhalde."

Babası, "Tuhaf şey!" diye fikir yürüttü. "Perrylere, uzaktayken de aklından çıkmayacak kadar yakın değilsin, gene de onlar hakkında böyle düzgün, mantıklı bir rüya görmen gerçekten tuhaf. Perry'nin kendine araba alması; karısının, onun sağlığını düşündüğü için bunda ısrar etmesi, falan, bu rüyanın eninde sonunda aynen çıkacağından hiç kuşkum yok da, biraz erken görmüşsün. Kimi rüyalar nasıl da sahici gibidir adeta! Bazılarıysa ipe sapa gelmez bir saçmalıklar yığınıdır. Evet, Frank, uzaktayken de Highbury'yi düşündüğünü rüyan kanıtlıyor. Emma, sen de çok, hem de canlı rüyalar görürsün, değil mi?"

Emma onu duymadı. Konukları babasına bildirmek için hızlıca önden gitmiş olduğundan Mr. Weston'ın sözlerindeki iğne ona yetişemedi. Bu arada lafa karışmak için birkaç dakikadır boşuna kıvranmakta olan Miss Bates, "Doğruyu söylemek gerekirse," diye bir giriş yaptı, "eğer bu konuyu konuşmamız gerekse hiç kuşkusuz Mr. Churchill gerçekten de... böyle bir rüya görmemiştir, demek istemiyorum... benim de bazen en acayip rüyaları gördüğüm olur... ama bu konuda bana bir şey soran olursa, yalan söyleyecek değilim ya, geçen baharda böyle bir şey konuşulduğunu doğrulamak zorundayım, çünkü Mrs. Perry'nin kendisi anneciğime söylemişti, bizden, bir de Colelardan başka kimsenin haberi yoktu, çünkü gizli tutuyorlardı, zaten birkaç gün konuşuldu, sonra vazgeçildi. Mrs. Perry kocasının araba almasını pek istiyordu, bir sabah sevinçten etekleri uçarak anneme geldi, Mr. Perry'nin nihayet aklını yatırdığını sanıyordu...

Jane, anımsamıyor musun, eve döndüğümüzde büyükannen anlattıydı, hani? Yürüyüşten dönüyorduk; nereye yürüdüğümüzü unutmuşum ama herhalde Randalls'tır, evet, evet, Randalls'a yürümüştük. Mrs. Perry oldum olası anneciğimi el üstünde tutar da... tutmayan var mı ki zaten?.. Bu sırrı ona açmış, bize söylemesine de karşı çıkmamış ama, daha öteye gitmesin, demiş... Ben de o gün bu gündür kimseciklere söylemedim, yanılmıyorsam. Beri yandan hiçbir yerde şöyle bir dokundurup geçtiğim olmamıştır, diye de yemin edemem çünkü kimi zaman bir şeyleri farkında olmadan ağzımdan kaçırıveriyorum. Konuşkanımdır, bilirsiniz, çenem düşüktür biraz, arada söylenmeyecek bir şeyi ağzımdan kaçırdığım oluyor, işte. Bu yönden Jane'e hiç benzemiyorum. Ah, keşke benzeseymişim! O ömründe kimsenin sırrına ihanet etmemiştir, buna kefil olurum. Jane nerde? Ha, tam arkamdaymış. Mrs. Perry'nin gelişini dün gibi anımsıyorum. Acayip rüyalarmış!"

Hole girmek üzereydiler. Mr. Knightley'nin bakışları Jane'i, Miss Bates'inkilerden önce bulmuştu. Frank Churchill'in yüzünde, genç adamın bir gülüşle örtüp bastırmaya çalıştığı sıkıntıyı görünce gözleri ister istemez Jane'in yüzüne çevrilmişti. Genç kız gerçekten de arkadaydı, şalını düzeltmekle uğraşmaya dalmıştı. Bu arada Mr. Weston içeri girmişti. Öbür iki bay, Jane'e yol vermek için kapıda beklediler. Mr. Knightley'ye, Frank, Jane'le göz göze gelmek için çabalıyormuş gibi geldi. Eğer öyleyse boşunaydı; Jane iki erkeğin arasından, ne birine ne de öbürüne bakmaksızın geçerek hole girdi.

Başkaca yorum ya da açıklama için zaman yoktu. Şimdilik rüya varsayımıyla yetinilmek zorundaydı. Mr. Knightley de herkesle birlikte Hartfield salonunda Emma'nın getirdiği bir yenilik olan büyük, yuvarlak, modern masanın çevresindeki yerini aldı. Mr. Woodhouse'a, yirmi yıldır yemeklerini üstünde yediği küçük boy, Pembroke marka masanın sıkışıklığı yerine bu yenisini kullanmaya Emma'dan başka kimse razı edemezdi!

EmmaWhere stories live. Discover now