29. Bölüm

Mulai dari awal
                                    

Mrs. Weston bu suçlamaya çok üzüldü. Bunun önemini bildiği için, kötü izlenimi gidermek için elinden geleni yaptı. Artık bütün kapılar kapatılmış, koridor fikrinden cayılmış, gene ilk tasarıya, yani yalnızca içinde bulundukları salonda dans etme fikrine dönülmüştü. Frank Churchill öylesine uyumlu ve iyi niyetliydi ki bir çeyrek saat önce beş çift için bile yetersiz sayılan yerin şimdi on çift için yetip de artacağını kanıtlamaya çalışıyordu.

"Burnumuz pek büyümüştü, yer konusunu gereksiz abarttık. On çift de burada pekâlâ dans eder."

Emma buna tam katılmıyordu. "Sıkışık olur, fena halde sıkışık," dedi. "Şöyle dönecek yer bile bulamadan dans etmekten daha tatsız ne olabilir?"

Frank Churchill ciddilikle, "Çok doğru," diye karşılık verdi. "Çok tatsız." Gene de salonu arşınlamaktan ve "On çift buraya pekâlâ sığabilir," sonucuna varmaktan vazgeçmiyordu.

Emma, "Yok, yok, mantıksız konuşuyorsunuz," dedi. "O kadar yakın yakına dans etmek korkunç olur. Kalabalıkta dans etmek kadar keyiften, eğlenceden uzak bir şey olamaz, hele küçük bir odaya sıkışmış bir kalabalık!"

Frank Churchill, "Yadsımak olanaksız," dedi. "Bütünüyle size katılıyorum. Küçük bir odaya sıkışmış bir kalabalık! Miss Woodhouse, birkaç sözcükle resim çizmek yeteneği var sizde. Nefis, cidden nefis! Şu var ki, planı buralara kadar getirmişken vazgeçmeye insanın içi razı olmuyor. Babam da düş kırıklığına uğrayacaktır. Yani kısacası, bilmem ama, on çift bu salonda rahatça dans eder gibime geliyor hâlâ."

Emma onun iltifatının biraz zorlama olduğunun, onun aslında kendisiyle dans etme zevkini kaçırmaktansa karşı çıkmayı yeğ tuttuğunun ayırdındaydı. Bu yüzden iltifatı benimseyip geri kalanı bağışladı. Onunla evlenmek niyetinde olsaydı biraz duralayıp onun bu tercihinin değerini ve mizacının niteliğini anlamaya çalışmak yararlı olabilirdi, ama yürüttükleri tanışlığın ölçüleri içinde genç adam yeterince hoş ve sevimli sayılırdı.

Ertesi gün daha öğle olmadan Frank Churchill gene Hartfield'in kapısını çaldı. İçeri girerken öyle ağzı kulaklarındaydı ki dans tasarısının sürmekte olduğu belliydi. Genç adam daha iyi bir tasarıyı bildirmeye gelmişti.

Hemencecik, "Sevgili Miss Woodhouse," diye söze başladı. "Umarım dans etme hevesiniz babamın küçücük salonlarının dehşetinden ürküp kaçmamıştır. O konuda yeni bir öneri getiriyorum, babamın bir fikri... uygulanmaya konmak için yalnızca sizin onayınızı bekliyor. Randalls'ta değil de Crown Hanı'nda verilecek balonun ilk iki dansıyla beni onurlandırmanızı umabilir miyim?"

"Crown Hanı mı?"

"Evet. Siz ve babanız bir sakınca görmezseniz, ki görmezsiniz sanıyorum, babam, dostlarının nezaketine güvenerek, onları orada ağırlamasına izin vereceklerini umuyor. Onları orada daha rahat ettirteceğine ve tıpkı Randalls'taki kadar candan karşılayacağına söz veriyor. Babam akıl etti bunu. Sizin onaylamanız koşuluyla Mrs. Weston da hiçbir sakınca görmüyor. Hepimiz aynı düşüncedeyiz. Biliyor musunuz, siz çok ama çok haklıydınız. Randalls'ın hangi salonunda olursa olsun, on çift olarak dans etmek çekilmezdi, doğrusu. Resmen feci! Haklı olduğunuzu hep biliyordum, ama ne yapıp yapıp bir onay koparma derdindeydim işte. Bu plan eskisinden daha iyi değil mi şimdi? Onaylıyorsunuz... onaylıyorsunuz, değil mi?"

"Mr. ve Mrs. Weston sakınca görmediklerine göre bu plana kimse karşı çıkamaz, sanırım. Bence çok yerinde bir plan, ben de şahsen sevinerek gelirim. Balomuz için tek çıkar yol bu olacaktır, diye düşünüyorum. Babacığım, sizce de eskisinden çok daha mükemmel bir plan değil mi bu?"

Emma sözlerini karşısındakine anlaşılır kılmak için açmak ve yinelemek zorunda kaldı. Hayır, Mr. Woodhouse'a göre hiç de daha iyi bir fikir değildi bu. Çok kötü bir fikirdi, öbür plandan bin beter. Han odaları her zaman rutubetli ve tehlikeli olurlardı, havasız, insanların yaşaması için uygun olmayan yerler. İlle dans edeceklerse, Randalls Köşkü'nün bir salonunda dans etmeleri herhalde yeğdi. Mr. Woodhouse, Crown'daki balo salonunu ömründe görmemişti. Hanı işleten kimseleri de uzaktan bile görmüşlüğü yoktu. Çok yersiz bir fikirdi bu, çok kötü. Kim bilir ne kötü soğuk alacaklardı o handa.

EmmaTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang