Yüzleşme Bölüm 70

Comenzar desde el principio
                                    

Nereye gidecekti peki? Bildiği neresi vardı ki? Nereye gitse mutlu olurdu? Bir saat boyunca öylece dolaştığını hissetti. Ve birden Eren'İn önceden çalıştığı bara sürdü aracı.

Loş ortam yerini yavaşça hızlı müziğe bırakıyordu. Yunanca bir şarkı çalmaya başladığını fark ettiğinde gözleri içeriyi taradı. Daha önce Eren'İn çalıştığı masada şimdi başka bir çocuk çalışıyordu. Biraz daha ilerleyince fark etti Alper. Biri konuşuyordu onunla anında tanıdı.

Timuçin di bu.

***********

"Hoşuna gitti mi?" Diye sordu biri. Başını çevirmedi Timuçin. Elinde ki kadehe bakıyordu. "Bir tane daha verebilirim." Başını çevirdiğinde en az Eren kadar genç bir çocuk gördü. Sarı saçları, açık kahve gözleri vardı. Gülümsüyordu. Bir şey söylemedi Timuçin tekrar başını çevirdi. "Beni hatırlamadın değil mi?" Dedi genç.

"Hatırladım."
"Ya, peki kimim ben?"
Gözlerini kıstı Timuçin, yüzüne bakmadan:"O barda ki çocuk değil misin sen?" Dedi. Şimdi oldukça şaşırmış görünüyordu genç.
"Vay canına, gerçekten hatırlıyorsun. Peki ya adı mı?" Sessiz kaldığında Timuçin. Mırıldandı genç. "Eray." Dedi. Ama hala yüzüne bakmıyordu Timuçin. Yaklaşık bir dakika içinde mırıldandı kuzgun:
"Ne zamandır burada çalışıyorsun?"
"Çok olmadı Timuçin." Dediğinde o, kaşlarını çatarak ona baktı Kuzgun.
"Adımı nereden biliyorsun?"
"Sakin ol kovboy." Derken sarışın, birden kaşlarını çatıp gencin üzerine eğilerek adeta kükredi.
"Bana bir daha sakın öyle seslenme."
Eray ona bakarken dudaklarını ısırdı ve derin bir iç çekip gözlerini devirdi. "Hey. O kadar kötü mü öpüyordum da o gece iğrendin benden?" Diye sorarken ceketi ile cüzdanını masanın üzerine koydu. "Bunu o gece barda unutmuşsun. Sen gelmeyince bende seni aradım. Sonra bir gece buradan bakır saçlı bir çocuğu sürüklerken gördüm seni. Bir kaç gün öncede burada çalışmaya başladım."
Timuçin eşyalarına bakarken bekleyip tek kaşını kaldırdı ve yerine oturdu. Eline kadehini alırken başını çevirdi. Bir dakika sonra:
"Neden kendin gibi insanların olduğu yerlerde çalışmıyorsun?" diye sordu.
Gülümsedi Eray:
"Tanrım. Ne yapmaya çalıştığını anlamıyorum. Homofobik misin sen? Korkma kimseye saldırmıyorum. Ayrıca o gece bana yaklaşan sendin." Derken kollarını masanın üzerine koyarak yüzüne eğildiğinde ona bakmaya başladı. Başını yavaşça ona çevirdi Timuçin. Ona bakarken gözlerini kıstı.
"Bana birini hatırlatıyorsun." Dedi. "Sonu iyi bitmeyecek birini. Böyle yaşama."
"İyi yahut kötü. Herkes kendi kaderini yaşar. Öyle değil mi yabancı." Derken Kuzgunu izlemeye başladı. Ama Cevap vermedi Timuçin. Elinde ki kadehini başına dikerken karşısında gördü Alper'i.
"Keyfin yerinde mi Timuçin?"
"hmm. Kurtulmuşsun. Senin keyifler nasıl? Durumun içler acısı olsa da son yaptıklarından sonra seni vurmadan kaybol buradan." Derken gözlerini devirdiğinde, onu duymazdan gelerek karşısına oturdu Alper. Keskin gözlerini ona doğrulturken homurdandı Kuzgun: "Sana yanıma oturma hakkını kim verdi?"
"Kendim." Derken Timuçin'in önünde ki diğer kadehi alıp başına dikti. O vakit gözlerini tekrar devirip isterik bir gülümseme sergiledi Kuzgun.
"Canına mı susadın civ civ?"
"Bilmem. Öyle mi görünüyor?" Dişlerini sıkarken başını çevirdi.
"Şuanda kafanı koparmıyorsam bunun bir sebebi var? Kaan'I yakalatmışsın."
İsterik bir gülümseme sergiledi Alper:"Çok problemmiş gibi. Çıkarttırırsın sen onu. Bumu derdin?" Derken gözlerini kıstı Alper.

"İhanet Alper. Çok acı bir tecrübedir. Kaan'ın ne hissettiğini anlayamaz senin gibiler." Derken gülümsedi. "Onun derdinin parmaklıklar olduğunu mu sanıyorsun?"
"Ya. Sahiden mi? Acı çekmek nasıl bir duygu Timuçin? Şimdi bana tanımını yapabilir misin?Sen de o Kaan denen canavar da. Edindiğiniz hırsın esiri olmuşsunuz. Gözlerinize öyle bir perde çekmişsiniz ki,etrafınızdakileri göremiyorsunuz. Onların ne yaşadıklarını, ne hissettiklerini, ne durumda olduklarını. Siz kendinizden başkasını düşünmeyen birer zavallısınız. "
O anda Alper'in boğazını tuttu Timuçin. Etrafında kiler gibi Eray da ne olduğunu anlayamadan onlara bakıyordu.
"Eğer kafanı koparmıyorsam Civciv bil ki bir sebebi var." Dedi tekrar.
"Elbette var Kuzgun." Diyebildi Alper gözlerini kısarken. "Eren'i sormayacak mısın?"
"Ne soracağım lan ben o sinsi yılanı? Neyini Soracağım? Adi, aşağlık insan sürüleri. Seninde o beğinsizinde kafasını koparmak için an kolluyorum. Son kez uyarıyorum civciv. Hayatımdan çıkın. Eğer bir kere daha görürsem seni yada onu, ikinizi de boğazın açık sularına fırlatırım." Derken hızla bir yumruk attı Alper'e. O anda sağ dizinin üzerine düştüğünde Alper, perçemleri gözlerinin önüne dağıldı. Başını Timuçin'e çevirirken parmaklarıyla dudaklarından akan kanı silerek ayağa kalktı.
"Etrafına iyi bak Timuçin. Bu sözlerine pişman olacaksın." Dedi ve başını iki yana sallarken gözlerini kıstı. "Benim değil ama yakında kendi kafanı koparmak istersen şaşma." Diyerek sırtını dönüp giderken o, hırsla soludu Timuçin. Ne demeye çalışıyordu öyle? Gözlerini kısarken ceketini de alıp hızla bardan çıktı. Arabasına binerek gaza bastı. Kayalıklara sürerken arabayı kendi kendine yaptığı münakaşalar geldi aklına. Yaşadıkları. O sinsi herif için girdiği bunalımlar. Tüm inanışlarını yıkıp bütün tabularını devirip de gitmişti ona. Ya o ne yapmıştı buna karşılık?Kendisini gecenin birinde bırakıp o Ayaz denen puşta gitmişti. Ne bekliyorlardı şimdi kendisinden?
İkidir çalan telefonun sesini artık görmezden gelemeyeceğini anladığında telefona baktı. Sanem'in kendisini aradığını görünce şaşırdı.Birşey mi olmuştu? Hızla telefonu açarken sesinin üzgün geldiğini farketti. Konuşurken birden:
"Barmen çocuktan haberin var mı?" Diye sordu.
Aniden arabayı durdurdu Timuçin. Bu da ne demekti böyle?
"Ne diyorsun sen?"
"Timuçin. O gece ikimize de yaptırdıkların adına ondan özür dilemen gerek. Bana olanlardan vaz geçtim ben ama ölmek üzere olan bir çocukta af dilemen lazım." Bekledi Sanem ses gelmeyince bir iki kez daha seslendi ama cevap vermedi Timuçin. Öyle ki nutku tutulmuştu. Ne diyordu bunlar böyle? O sarışını sıkıştırıp olan biteni sormalıydı ama hızla arabayı yolundan çevirip Ayaz'ın köşk'üne sürdü.

¡Ay! Esta imagen no sigue nuestras pautas de contenido. Para continuar la publicación, intente quitarla o subir otra.

Ölümcül Saplantı (+18)Donde viven las historias. Descúbrelo ahora