Yüzleşme Bölüm 70

Mulai dari awal
                                    

"Ne diyorsun sen?" Derken keskin gözlerini hiç kaçırmadan bakmaya devam etti Kaan. "Ne diyorsun öyle? Mutlu mu? Mutlu mu görünüyorum oradan? Nasihat vermeye mi geldin buraya. Açtığın yaraya pansuman yapmaya mı geldin?"
"Sen var ya, konuşmaya bile değmezsin." Derken dişlerini sıktı Alper ve hırsla yüzüne baktı. "Parmaklıklar arkasında olmana rağmen benim yaşadıklarımın onda birini yaşamadın sen. Kaygı, üzüntü, keder, korku. Bulunduktan sonra bile. Şimdi bile, kesilmeden devam eden keskin saplı bir ateşin üzerindeyim ben. Sen parmaklıklar arasındasın ya. Değil. Benim mahkum. Ben. Sürülen benim." Derken kızarmış gözlerinden ard arda yaşlar dökülürken kendini kontrol edemedi Alper: "Bana yaptıkların için yakılmalısın sen. Senin yüzünden göremediklerim için yakılmalısın. Beni düşürdüğün bu hal için. Nefret ediyorum senden."
"Edemezsin." Dedi Kaan gülümserken. "Edemezsin sarışın. Etseydin anlardım. Benden nefret etseydin yanıma gelmezdin. Bana bakmazdın. Şikayetinden vazgeçmezdin. İntikam isteseydin, burada böyle gözyaşları içinde karşımda oturmazdın. Nıck. Nefret edemezsin benden." Derken kolunun üzerine eğilerek ona bakmaya başladı. "Kırdım kanatlarını, uçamazsın benden öteye."
Öfkeyle patladı Alper:" Uçucağım ama." Dedi gözlerini kocaman açıp hırsla. "Gideceğim buradan. Beni bulamayacağın. Bir daha karşılaşmayacağımız yerlere."
"Yalan söylemek hoş değil Alper."
"Kim demiş yalan olduğunu. Senin yüzünden. Mahvettin hayatımı. Senin yüzünden sürülüyorum ben öldürdün beni lanet olası."
Hırsla ayağa kalkarak demirliklere yapıştı Kaan: "Yalan söyleme lan. Gidemezsin hiç biryere. Alper. NEREYE GİTSEN BULURUM SENİ. Gidemezsin." Gardiyanlar gelirken Kaan bağırmaya devam ediyordu. Alper başını çevirirken: "Tedavi olman gerek." Dedi.
"ALPER... BANA BAK. BAK BANA .. ÇÜNKÜSÜ YOK BUNUN, NEDENİ YOK. Sen daha BENİM NELERDEN VAZ GEÇEBİLECEĞİMİ GÖRMEDİN. AMA GÖRECEKSİN, HERKES TERK EDECEK SENİ. O vakit öğreneceksin. BİRAZ sevmek diye bir şey yok çünkü. Olmadı hiç olmayacak. KİMSE BENİM GİBİ DOKUNAMAYACAK SANA. YALNIZ KALDIĞINDA GÖRECEKSİN..."
Gardiyanlar Kaan'ı sürüklerken ardından öylece baktı Alper. Sözleri tek tek kulaklarında yankılanırken tırnaklarıyla etini tırmalamaya başladı.

Tek bir bakış yetmişti işte, tek bir görüş

Ups! Gambar ini tidak mengikuti Pedoman Konten kami. Untuk melanjutkan publikasi, hapuslah gambar ini atau unggah gambar lain.

Tek bir bakış yetmişti işte, tek bir görüş. İyi olabileceğini umduğu için kendine nasıl kızacağını bilemiyordu Alper. Bir aptal gibi iyi olduğunu ummak. Bu ne beyhude bir çabaydı böle.

Eve gelmekten nefret ediyordu ama evdeydi işte. Bu durumdan nefret etmeye başlamıştı. Kolunun birini kendine sarmış diğer parmaklarını dudaklarına vururken bir aşağı bir yukarı yürümeye başlamıştı. Kırksekiz saat sonra ülkeden gitmiş olacaktı. Kırksekiz saat. Eşyaları hazırlanırken kimse ile tek kelime etmedi. Ne babası, ne de ablası ile. Eğer kırksekiz saati varsa değerlendirecekti bunu. Akşam odalarına çekildiklerin de üzerini değiştirdi Alper. Bunu daha önce yapmamıştı bu korkutucu olacaktı ama umurunda değildi. Eline geçirdiği çarşafları birbirine bağlayarak pencereye çıktı. Neredeyse hırsından gülecekti. Evlilikten kaçan ergen kızlar gibi düştüğü bu durum yaşadıklarından sonra komik gelmişti. Derin bir nefes aldı. Bir, iki denemeden sonra ise nihayet başardı. Gizlice babasının kendisine geçen yaş gününde aldığı ve bir türlü kullanmaya fırsatı olmadığı arabasına atlayıp gaza bastı.

Ölümcül Saplantı (+18)Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang