Secret part 2

16 1 0
                                    

-Hatırlatma-

“Ben Justin. Seninle daha önceden birbirimizi tanıyoruz sanırım” dedi ve yüzünde “silikon “ rezaletinden olan gülümsemesini büyüterek baktı. Ne diyeceğimi bilemeyerek uzattığı elini sıktım. Elini sıkarken kulağıma eğildi ve kalbimi durdurma derecesine getirecek cümleleri söyledi.

“Dua et Robyn teyzeni tanıyorum. Ona teşekkür etmelisin. Sana yapacaklarımı biraz ertelemiş oldu. Bugün beni röntgenlerken sana yapacaklarımı gördün sanırım. Ve bu arada görünüşe bakılırsa gömlekle sevişmeyi seven birileri de varmış.” dedi ve kulağıma kimsenin fark etmeyeceği hızla bir öpücük kondurdu.

2. Bölüm "Bastard"

Başka hiçbir şey yapmadan kendini geri çekti, arkasını döndü ve bara doğru yürümeye başladı. Ben ise öylece arkasından bakıyordum. Fiona hariç “takımının” diğer üyeleri de Justin’le birlikte bara yöneldiler.  Fiona,  Justin ve diğerleri gözden kayboluncaya kadar bekledikten sonra bana döndü;

“Justin ve Nicole sana ne dediler? Bak Nicole konusunda; O aslında iyi kızdır.”

Ona dik dik bakınca boğazını temizledi ve devam etti.

“Tamam tamam sürtüğün teki biliyorum. Ayrıca biraz da kendini beğenmiştir, etrafında kendinden güzel veya seksi bir kızın olmasına katlanamaz, Justin’i elinde tutuğunu sanar, kendini herkesten yüksekte görür. Ama onunla çocukluktan beri arkadaşız. Bu yüzden ona katlanıyorum. Ve tabi Justin’in grubunda olmak için ona ihtiyacım var.”

“Sadece aptal bir “arkadaş” grubunda olmak için neden bunları yapıyorsun ki?” deyince yüzündeki gülümseme gitti, bana bakan gözlerini yere ayaklarına indirdi.

“Hiiç canım. Bilirsin işte popülerlik. Her neyse Justin’e gelince… Imm o biraz…” dedi ve yüzü değişik şekiller almaya başlayınca konuşmadan edemedim.

“Biraz ne? Sapık mı? Psikopat mı? Güç delisi mi? ”

“Evet aslında bu kelimeler tamamiyle Justin’i anlatıyor. Justin’i bu kadar kısa sürede çözmen çok komik”

“Tahmin etmesi zor değil.” diye mırıldandım. Ki doğruyu söylüyordum. Çocuk resmen beni tehdit etmişti, hatta bu sözlü tacize bile girerdi. Hem de bunu küçük bir yanlış anlaşılma yüzünden yapmıştı. Ama benim asıl kafama takılan beni tehdit etmesi değil, Robyn teyzemi nereden tanıdığıydı. Ayrıca sanki ona iyilik borcu varmış gibi konuşmuştu. Teyzem ne zamandır serserilere iyilik yapıyordu ki?

-

Fiona’nın büyük ve bıktırıcı uğraşları sonunda beni “takımın” olduğu bara zorla sokabilmişti. Ama ben hala bu durumdan çok rahatsız hissediyordum. Sadece eve gitmek, dinlendirici sıcak bir duş almak ve pijamalarımı giyip, Doctor Who maratonu yapmak istiyordum. Ama Fiona yüzünden bu mümkün görünmüyordu. Son gücümle kendimi onun sıska ama anlam veremediğim şekilde güçlü ellerinden kurtarmaya çalıştım.

“Fiona bırak beni. Oraya girip o psikopatın suratını görmek istemiyorum”

“Saçmalama Queen. O sadece biraz kontrolü seviyor o kadar. Hem grupta ondan başkaları da var ve öğrendiğime göre daha 3 ay buradasınız. O yüzden Justin’le iyi anlaşmaya bak canım. Yoksa senin tatilini cehenneme çevirir.“ dedi ve beni elimden tutup çekmeye devam etti. En sonunda pes ettim ve onu takip etmeye başladım. Uzun karanlık koridordan, bardan çok büfeye benzeyen bara girdik. İtiraf etmeliyim serserilerin takıldığı bir yer olmasına rağmen baya güzel yerdi. Ahşap yemek masaları, deniz temalı tablolar, bambudan döşemeler… Eğer içki bölümü olmasaydı burayı kolay bir şekilde klasik Hawaii büfelerinden biri sanabilirdiniz. Ben garip bir şekilde büfe , bar karışımı mekanı kendimce onaylarken üzerimde 1 çift göz hissettim. Kafamı çevirip büfenin en köşesindeki masaya baktığımda o psikopatla yine göz gözeydim. Bana hayatımda gördüğüm ve görebileceğim en piç şekilde sırıttıktan sonra elindeki bardağı bana doğru kaldırarak kafasına dikti.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Jun 09, 2014 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

SecretWhere stories live. Discover now