Secret part 1

20 2 0
                                    

Hatırlatma

''Şu Justin denen çocuk, plajda olmayacak değil mi?''

''Queen saçmalama,'' dediğinde rahatlamamla birlikte sesli bir şekilde nefes verdim.

''Tabii ki de orada olacak.'' dedi ve telefonunun mesaj sesiyle duraksadı. Bir süre ekrana baktıktan sonra telefonu benim de görebilmem için bana doğru yakınlaştırdı.

 “Sanırım o da seninle tanışmak istiyor” dedi ve güldü. Ben ise o hala gülerken gözlerim fal taşı gibi açılmış telefonun ekranına bakıyordum.

-Hey Fi. Seni, beni gözetleyen küçük seksi röntgenciyle gördüm. Onu bana getir!

Bir ömür gibi gelen araba yolculuğundan sonra sahile varmıştık.  Korkudan  kalbimi kusacakmış gibi hissediyordum. Kafam hala  Justin denen çocuktaydı.

 ” Ya beni rezil ederse, ya bana dava açarsa?!” Bu aptalca düşünceleri kafamdan çıkarmaya çalışıyordum ama olmuyordu. Kafamı  salladım ve düşüncelerimden kurtulmaya çalışarak Fiona’ya baktım.  Arabadan gülerek indi ve koluma girdi. Nasıl bu kadar rahat olabiliyordu anlamıyordum.  İç geçirdim ve teyzemle  annemin  arabadan inip plaj eşyalarını yerleşeceğimiz yere dizmelerini izledim.  İşleri bittiğinde Fiona beni plaj havluma sürüklemeye başladı. Bir eliyle beni sürüklüyor, bir eliyle de hala mesajlaşıyordu. Aslında mesajlaşmaya Justin denen çocuktan mesaj aldığından beri devam ediyordu.  O mesajdan sonra ona ürkmüş sincap gibi baktıktan sonra bana mesajlaştığı kişinin “Nicole” adlı bir arkadaşı olduğunu gösterince rahatlamıştım.  Ama yine de ona sinir oluyordum. “Bu ne rahatlık canım?” Kolumu çekerek Fiona’dan kurtuldum ve havlunun üzerine oturdum.  Üzerimde siyah tişörtüm altında ise fazla dikkat çekici bikinim vardı. Daha bu haldeyken bile plajdaki salaklar bacaklarımı süzüp duruyordu, tişörtümü çıkarsam kim bilir neler yapacaklardı? Kötü kötü baktığımı anlayınca kafalarını çevirdiler.  Güneşin tam altındayken bir şey giymek, heleki siyah bir şey giymek gerçekten tam bir işkenceydi. Hawaii Güneşi insanı öldürüyordu. Robyn teyzem üzerinde küçüçük bir bikini olmasına rağmen annemde yelpazesini istemişti.  Bende oflayarak etrafı izlemeye başladım ama Fiona’nın cırtlak sesi beni durdurdu.

“Queen, rahatla artık. Tanrım! Burası sadece bir plaj. Bak etrafına herkes bikinilerle, mayolarla. Yoksa vücudundan mı utanıyorsun? Dedi ve kıkırdadı. Aslında normalde biri bana  böyle bir şey dese onu yumruklardım. Ama Fiona’nın yüzünden içinde bir kötülük olmadığı anlaşılıyordu. Hatta o biraz… Saftı. Dediklerine gelince… Aslında evet vücudumdan utanıyordum. Ama bazı kısımlardan. Gerçekten büyük göğüslerim vardı. Katy Perry’nin gençliğinde neden göğüslerini saklayamaya çalıştığını şuan çok iyi anlıyordum. Benim de Katy gibi dindar bir ailem daha doğrusu dindan bir annem vardı. Bu yüzden annemin baskısı ve çevrediki insan müsvettelerinin bakışları yüzünden vücüdumu saklamak için kat kat giyiniyordum. Böyle olunca gerçekten şişman biri gibi görünüyordum. Hatta bu yüzden okulun yarısı sürekli beni  kilolu sandıkları için dalga geçiyorlardı. Diğer yarısı ise bir hastalığım olduğunu sandıkları için her teneffüs “ Tanrı yardımcın olsun, pes etme” gibi zırvalıklar söylüyorlardı. Çünkü kafam,  şişman bir vücüda göre çok küçük görünüyordu. Hatta bir ara bende şişman olduğuma inanıp aynalara bakamaz hale gelmiştim. Robyn teyzem bu halimi annemden duyunca hemen apar topar Hawaii’den gelip beni aşırı ısrarlarıyla spor merkezine sürüklemişti.  Ama bu tabiki de annemi huzursuz etmişti. Nedeni ise onun tabiriyle “bizim orada” fazla dikkat çekiyordu. Zaten ben hiçbir zaman açık seçik giyinen biri olmamıştım. Hoşuma gitmiyordu. Sanki herkes bana bakıyormuş gibi geliyordu ve insanların bana bakmasından nefret ederdim. Fiona’nın yine o cırtlak sesiyle düşüncelerimden sıyrıldım.

SecretWhere stories live. Discover now