GİRİŞ

1.3K 90 16
                                    

Giriş

Shambala, Ana Kara

Kristal Saray

Uzun yıllardan sonra krallığa yeni bir kahinin görevine başlaması heyecan ve neşe ile karşılanıyordu. Sokaklarda neşeli bir şekilde koşuşturan halkın yanı sıra sarayın her yerinde ayrı bir koşuşturma vardı. Kehanet döneminde birleşik krallıkların tüm asilzadeleri Shambala'da toplanır ve bir ay boyunca burada konaklarlardı. Her üç yılda bir kahin önlerindeki gelecek yıllara ait bir kehanette bulunurdu ve bir sonraki kahin gelene kadar yönetim kahinin soyunda olurdu. 18 yaşından itibaren kahin her üç yılda bir kehanetlere devam eder, halkı umutlandırırdı. Son iki yüz yıldır kahin soyu Safir Krallıktaydı ve eski Safir Kral'ın ölümünden sonra henüz yeni bir kahin gelmemişti. Taa ki Prenses Ryanna'nın doğumuna kadar..

Her kahinin doğumunda yıldızların özel bir konumu olurdu prensesin doğumunda da öyle olmuştu. Tüm yıldızlar sanki dünyaya inmiş kadar büyük ve parlak bir biçimde gökyüzünü aydınlatmıştı, gecenin karanlığında birer güneş gibi doğmuşlardı. Bu bazı bilgelerce kaos olarak yorumlansa da çoğu kişi Ryanna'nın çok güçlü bir kahin ve iyi bir yönetici olacağına inanıyordu. Bu nedenle ona halk arasında "Akşam Yıldızı" derlerdi. Bu sene 18 yaşına basan prensesin kehanetleri Kristal Salonunun duvarlarında yankılanacaktı.

Sarayın geniş koridorlarında herkes hararetli bir hazırlık içerisindeyken genç bir hizmetkar elindeki büyük kutuyu ve birkaç parça kumaşı taşıyarak mutfağa girdi ve alması için hazırlanmış gümüş tepsiyi hızlıca alıp eteklerini savurarak koridorda ilerlemeye başladı.

Bir süre sonra büyük beyaz renkli kapının önünde durdu. Görkemli oymalara sahip bu kapıya tıklatmak için boşta bir eli olmadığından etrafa kaçamak bir bakış atıp hızlıca minik ayaklarından birisini üç kere kapıya vurdu ve bekledi. Ancak içeriden hiç ses gelmedi.

"Yine mi uyuyakaldı?" diye iç çekti ve hızlıca elindekileri yere bırakarak minik bedeninden bir hayli büyük olan kapıyı hiç zorlanmadan açtı ve eşyaları içeriye taşırken ayağıyla kapıyı yavaşça itti.

Prenses görkemli yatağının içinde küçük bir çocuk gibi gözüküyordu ve gözleri kapalıydı. Melissa her zamanki neşeli sesiyle konuşmaya başladı:

"Artık uyanmalısınız prenses, saraydaki hazırlıklara eşlik etmeniz gerekiyor. Böyle bir günde nasıl uyuyabiliyorsunuz anlayamıyorum doğrusu. Ben olsam heyecandan üç gece uyuyamazdım."

Prenses yatakta birkaç kere kıpırdandı ve gözlerini açtı. Melissa'nın söylediğinden pek bir farkı yoktu sarayda hazırlıkların başladığı günden beri rahat bir şekilde uyuyamıyordu ve dün gece gözüne bir gram uyku girmemişti.

Bugünün geldiğine inanamıyordu. Sonunda doğuştan hakkı olan kehanet gücüne erişebilecekti artık krallık konseylerini tombul büyük büyük babasının resminin arkasında bulunan gizli geçitten dinlemek zorunda kalmayacak, bizzat konsey masasında oturarak söz hakkına sahip olacaktı.

Artık resmen kraliyet kahini unvanını alacaktı; kehanetlerde bulunup halkının refahına eşlik edecekti.

Ya da kıtlığı getirecekti.

Sahi kötü bir kehanette bulunursa ne olacaktı?

Ortaya çıkan olan büyük kargaşada halkını yatıştırabilecek, yüreklerine yeniden umut tohumlarını serpebilecek miydi?

Ama böyle bir şey olmazdı, son iki yüz yıldır ailesinden kimse kötü bir kehanette bulunmamıştı, o da bulunmayacaktı. En kötü ihtimalle kehaneti biraz değiştirerek halka söyler, icabına konseyde bakardı. Ne de ola kahin oydu değil mi? Doğduğu günden beri aldığı eğitimler sayesinde nasıl davranacapını çok iyi biliyordu.

YAKUTUN YÜKSELİŞİ |Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin