1.Bölüm

201K 3.5K 299
                                    

İLK HİKAYEM VE İLK GÖZ AĞRIM SİZLERLE...UMARIM BEĞENİYLE OKUR DESTEKLERİNİZİ BENDEN ESİRGEMEZSİNİZ.SEVİLİYORSUNUZ...

İyi okumalar;

Aygen başını kaldırıp bıkkınlıkla bir kez daha baktı çalıştığı yerin devasa görüntüsüne. Üç yılını vermesine rağmen patronu Onur bey yüzünden bir türlü ısınamamıştı. Ne bu şirkete nede çalıştığı departmana. Aslında işini severek özveriyle yapan bir çalışandı Aygen. Tek derdi yılışık patronunun ona karşı olan hisleri ve duygularını sürekli sergileyecek şeyler yapmasıydı. Yüzünü buruşturdu aklına gelen düşüncelerle, ayakları hiç gitmese de şirketin merdivenleri teker teker çıkmaya başladı. İçeri isteksiz adımlarla geçip çağrılan asansöre binen insanların arkasından beklemeden o da girdi. Son anda bindiği asansörün içerisinde bulunan şirket çalışanları saygı çerçevesinde sabah selamını verirken Aygen, hanımefendiliğini bozmadan aynı şekilde karşılık verdi. Bu durumu neredeyse her gün yaşamak canını sıkmaya yeterken patronuna kızmadan alamıyordu kendini. Adam tüm şirkete kendisine olan aşkını ilan etmiş, çalışanların ona farklı gözle bakmasını sağlamıştı. Yoksa koca şirkette nereden bileceklerdi sıradan bir mimarı, tamam sıradan değildi. Özellikle son iki senedir inşaat sektöründe yaptığı başarılı projelerle adından oldukça söz ettirmişti fakat bu şirkette tanınmasını sebebi yeteneği değil patronunun yaptığı evlilik teklifiydi.

"Ya sabır, sanki marsa çıkıyoruz bu ne yaa!" Her katta inen çalışanlar sayesinde bir kaç dakika sürecek asansör yolculu galaksiler arası gezintiye dönmüştü. Oflaya puflaya nihayet istediği kata ulaşınca gözleri ilk dün akşam ayrıldığı arkadaşı Elçini aradı. Yine kafasını masasına gömmüş farkında bile değildi geldiğinin. Başını sağa sola sallayıp güldü arkadaşının bu haline. Bazen tam bir iş kolik oluyordu. 

"Yine boğulmuşuz kaleme kağıda."

"Aa geldin mi?"

"Hıhı biraz önce geldim." Eğilip arkadaşının yüzüne bakmayacak kadar meşgul olduğu çizimlere baktı merakla ve gördüğü şeyle yüz ifadesi değişmeye başladı.

"O önündeki çizimlerin Arslan holdinge ait olmadığını söyle. Ben yanlış görüyorum şu an değil mi?" Endişe ile çoktan bitmesi gereken projenin arkadaşının önünde ne işinin olduğunu düşündü.

"Hayır doğru görüyorsun şu kısım en başından içime sinmedi. Bende düzeltmeye çalışıyorum."

"İyide farkında mısın bilmem ama sunum yarın."

"Ondan şu anda seninle konuşmaktan kaçınıyorum ya. Hadi beni oyalama da bir an önce bitireyim." Dedi arkadaşının yüzüne bakmadan. Sonra pistole cetvelini kağıdın kenarından başlayıp çizmeye kaldığı yerden devam etti.

"Başımda bekleme Aygen odana geç bitince son halini göstermek için yanına geleceğim." Aygen arkadaşının bu emrivakilerine alışıktı. Elçin söz konusu işi olunca babası gelse gözü görmeyecek kadar kaptırırdı kendisini çizimlere.

"Sanki yüzüme baktığın var. Tamam gidiyorum ama şunu da hatırlatmadan edemeyeceğim o elindeki yarına bir yetişmesin Onur bey bütün şirketi başına yıkar üzerine de birde çiçek diker benden söylemesi. "Dudaklarını sarkıtıp ona hiç bakmayan arkadaşına sırtını dönüp odasına doğru yürümeye başladı. Bu kız Onur beyin kendine takık oluşunu unutmuş gibi duruyordu. En ufak aksilikte bile şirket yerinden oynatırken yarın olacak sunum hangi akla hizmet değiştirmeye kalktığını bir türlü almamıştı. 

"Ah akılsız kız umarım bu gün bitirmeyi başarırsın yoksa tüm şirket olarak Onur beyin elinden çekeceğimiz var." Biraz da Onur beyin ona olan tutumu yüzünden istemiyordu bu şirkette çalışmayı. Kovmuyordu Elçini ama her fırsatta rezil etmekten de geri kalmıyordu.

Hüzün Kokulu PapatyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin