Gün-3 ÇOK SEVGİLİ SEVGİLİLER GÜNÜ

10 0 0
                                    

Herkese tekrardan merhaba. Şaka maka, 3. güne geldik. Buraya yazmak gerçekten çok güzel bir duygu... Tavsiye ediyorum arkadaşlar. Ayrıca, yorumlarınızı okumak da oldukça zevkli oluyor. Bugün, günlerden çarşamba. 14 Şubat 2018, çok sevgili sevgililer günümüz. Çok sevgili sevgililer günümüzü kutluyorum arkadaşlar. Özellikle sevgilisi olmayanlarınkini.

O zaman, sevimli bir parça bize eşlik etmeye başlasın buralarda. Mehmet Güreli, "Kimse Bilmez".


"Bulut geçti,
Gözyaşları kaldı çimende.
Gül rengi şarap.
İçilmez mi böyle günde...."

Hep bulutlarımız hareket halinde, değil mi? Ama hep var yağmurumuz, asla durmuyor. Çoğunlukla içimize akıyor gözyaşlarımız, nadiren dışa vuruyoruz üzüntümüzü, yanımızda olanlarla kendimizi avutuyoruz, çaresizce....

"Seher yeli
Eser, yırtar eteğini gülün...
Güle baktıkça
Çırpınır yüreği bülbülün..."

Hayatımızdan eksik olmuyor güller, bülbüller... Bazen yırtılıyor, parçalanıyoruz, bazen ise izliyoruz sadece, çaresizce. Peki siz... Gül müsünüz bülbül mü?

Sevimli sevimli başladık, sevimli sevimli edelim isterdim ama, edemiyoruz, çünkü sıradaki parçamız Yirmi7'den geliyor. "Sokak Lambası".

"Geceler boyunca,
Aradım sabahları...
Bir yandım bir söndüm,
Kayboldukça....
Son kalan umudum,
Bir sokak lambasında..."

Sizin de oldu mu hiç şey gibi... Geceler boyunca bir şeyi ararsınız. Ama neyi aradığınızı dahi bilmiyorsunuzdur aslında. Sadece ararsınız... Sonuçta, başlamak bitirmenin yarısıysa; aramak zaten bulmaktır, değil mi?

Bu arada, burada bugüne biraz daha değinmek istiyorum. Neden bugün sevgililer günü? Aslında bugün sevgililer günü falan değil. Bu gün, "Aziz Valentine Günü". Aziz Valentine ise aşk ve sevgi sembolü haline gelmiş bir rahip. Askerlerin evlenmesinin yasaklandığı bir dönemde, aşık askerlere gizlice nikah kıyan bir Rahip, Aziz Valentine. Ve 14 Şubat'ta idam ediliyor. Biz de bugünü kutluyoruz diyor ve susuyorum.

Hiç bir de şey var... Şu günlerde herkes bir arayış içinde. Kimi sevgililer günü için sevgili arıyor, kimi ise sevgilisine hediye... Ama bir aile bugünlerde kaybettikleri çocuklarını arıyor. Bu kaybolan çocuk ise, "Özgecan Aslan". Bu ismi biliyorsunuz, değil mi? Hatta Emin'im bu muhabbetlere doymuş, burayı atlayacak arkadaşlarımız da olacaktır. Evet, bence de, saygı duymayacaksanız, okumasanız daha iyi.

Ama önce şuraya son şarkımızı koyalım. Bu parça da Model'den Özgecen Aslan için gelsin. "Sarı Kurdeleler".


"Dün gece yaralı küçük bi kız bulunmuş,
Etrafına sarı kurdeleler sarılmış,
Son bi kez süslemek istemiş onu büyükler,
Yine yasaklarıyla."

Özgecen Aslan, 22 Ekim 1995, Tarsus doğumlu. 11 Şubat 2015'te öldü. Ha, şimdi diyorsunuz ki, neden bugün? Neden bir gün önce başlamayıp, bugün yazdın?

"Yaklaşıp yakından bakınca gördüm,
Yatan benim küçüklüğüm ve ben büyüdüm..."

Sanırsam bu konuyu bir gün içine sıkıştırmak istemedim. Bir de... Özgecan Aslan, benim için Aziz Valentine'den daha önemli, kimse kusura bakmasın....

"Kimse yeni yara açamaz artık,
Çok canım yandı acımaz artık,
Bugün düşerse yarın kalkar,
Bu kız kendine acımaz artık!"

Özgecen Aslan, 11 Şubat 2015'te, minibüste, tecavüz girişimine direndiği için önce defalarca bıçaklanmıştır. Ardından Demir çubuklarla dövülmüş, ki bu da canilere yetmemiş olacak, yakılmıştır. Özgecan Aslan, öyle bir hale gelmiştir ki, en yakın arkadaşı onun cesedini tanıyamamıştır.

"Bir yol yürüdüm evimizden,
Yol büyüktü hepimizden..."

Sadece Özgecen Aslan mı peki? Son birkaç yıldır binlerce kadın cinayeti işleniyor... Ama Özgecan Aslan kim, biliyor musunuz? O bir sembol.

"Dün gece ufacık bi çiçek solmuş,
Bugün yeniden güneş doğmuş,
Bak burada küçük bi kız ölmüş,
Ruhu büyüyüp kadın olmuş..."

O direnmenin sembolü. Savaşmanın sembolü. O, bizim sembolümüz. Sizin sembolünüz. O, kadın cinayetlerinin sembolü. Merak etme Özgecan. Biz de savaşacağız.

Okumayı Bilen Her Varlık İçin RadyoWhere stories live. Discover now