Kâlû Belâ

160 1 0
                                    

Kâlû Belâ, bir Kur'ân deyimidir. İnsanların, ebediyet âleminde birer zerre halinde yaratılarak İlâhî programa girdiği ilk zamanda gerçekleşen bir olaya ışık tutar.1 Söz konusu olay, Cenâb-ı Hakk'ın huzurunda insanların ilk duruşları, Allah'ın sorgusuna ilk muhatap oluşları, ilk imtihanları ve Rabb-i Rahîm'e verdikleri ilk ve tek sözleri ile ilgilidir. O gün orada ihtilaf yoktur, inkâr yoktur, şüphe yoktur, tereddüt yoktur. Orada eksiksiz bir teslîmiyet vardır, gerçek bir kulluğun farkında oluş vardır, Allah'ın sözünü tasdik vardır. Şöyle ki:
Ebed tarafında, zerreler âleminde iken Rabb-i Rahîm: "Ben sizin Rabb'iniz değil miyim?" diye sordu.
Bütün ruhlar ittifakla, huzur içinde ve kesin bir tasdik ve îmân ile:
"Elbette yâ Rab! Sen Bizim Rabb'imizsin. Biz buna şâhidiz" dediler.

Kur'ân bu ahitleşmeyi haber verdikten sonra, bunun hikmetini şöyle izah eder: "Onlara böylece şâhitlik ettirdik ki, kıyâmet gününde, "Biz Rabb'imiz olan Allah'ın varlık ve birliğinden ve O'nun hükümlerinden habersizdik" demeyin. Yâhut, "Atalarımız bizden önce Allah'a ortak koşmuşlardı. Biz de onların arkalarından gelen nesilleriz. Atalarımızın bâtıl işleri yüzünden bizi helâk eder misin?" de demeyin."2

Bu olayı niçin hatırlamadığımıza gelince:

1-Hatırlamayışımız, herşeyden önce, bizim hâfıza ve hatırlama melekemizin zayıflığını gösterir. Biz nasıl geçmiş hayatımızın ayrıntısını unutabiliyor isek, nasıl bir yaşındaki hastalığımızı veya annemizin sütüne şiddetli ihtiyâç duyduğumuz anları hatırlamıyor isek, nasıl anne rahminde kaldığımız dokuz aylık süreden hiçbir kesit hatırlamıyor isek; zerreler âleminde yaratılışımızdan hiçbir şey hatırlamıyor oluşumuz da bizim hâfıza ve hatırlama gücümüzün zaafiyetindendir.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Feb 02, 2018 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

MİTOLOJİ !Where stories live. Discover now