"Gerçekten mi?!" Luhan bugün öğrendiği, bacaklarını kanser iyileşirse bile bir daha asla kullanamayacağı ihtimaline dair olan bilgi aklına geldiğinde, umursamayarak heyecanla konuştu.  Bunu Yixing'e söylemek gibi bir düşüncesi yoktu.

Yixing gülerek geriye yaslandı. "Ama kızı beni sevmiyor sanırım, yani seviyor da... Sevmiyor gibi?"

Luhan onun solan yüzüne bakıp gülümsedi. "Belki, babasının arkadaşı ve Zhang Lei'nin annesi Yixing'i seviyordur, ama babasının sevgilisi, annesi yerine geçecek Yixing'i sevmiyordur?"

Yixing onun dediklerine üzülerek hak verdi, "Of... Sanırım haklısın, ama Yifan'ın Zhang Lei'in babası olması fikri benim çok hoşuma gidiyor."

Luhan  kıkırdayarak arkadaşının omzuna vurdu. "Sen gerçekten bu oğlana abayı yaktın yani?" Zhang Lei'nin başını öptü.

"Sabah bizim için kahvaltı hazırlayıp öyle gitmiş, kendimi evli gibi hissettim!"

Luhan kıkırdayıp ona baktı. "Salak, sen kendi derdine yan, evine hırsız girdi hırsız!"

İkisi kıkırdayarak gülmeye devam etti, birbirleyle tekrardan bir arada olmanın mutluluğunu taşıyorlardı.

Akşam olmaya yakın bir vakitte, Zhang Lei sonunda öğle uykusuna yatmışken Yixing, Luhan'la birlikte yeni başladıkları Amerikan dizisini izliyordu.

Telefonuna mesaj geldiğinde komidinin üzerinden telefonu alırken alt yazıyı kaçırmamak için gözü bilgisayar ekranındaydı. Telefonunu eline alıp mesajın kimden geldiğine baktı.

Yifan 🙈
Yixing, gerçekten çok üzgünüm ama
Tao'nun bir randevusu varmış
Pastaneden ayrılamam
Shang'ı okuldan alabilir misin acaba?
Ben iş çıkışı hastaneden gelip alırım
Çok üzgünüm, şimdiden teşekkürler ❤

Yixing az önce kaçırmak istemediği diziyi umursamadan uzunca bir süre telefonu sevinçle inceledi, kalbin üzerine defalarca dokundu ve liseli bir genç kızmış gibi kıkırdadı.

"Mesaj kimdenmiş?"

Yixing gülerek arkadaşına baktı. "Yifan atmış, Shang'ı okulundan almamı istiyor. Buraya getirsem sorun olur mu?"

Luhan gülerek kafasını sağa sola salladı. "Tabii ki hayır, Zhang Lei uyurken hemen git kızı okuldan al."

Yixing en yakın arkadaşını onaylayarak giyinmeye başladı. Son olarak kırmızı atkısını da boynuna sardığında eğilip oğlunun bileklik takılı elinden öptükten sonra Luhan'a el sallayarak odadan çıktı. Arabasına binip daha bu sabah önünde durduğu kreşe geri döndü. Çocuklarını ellerinden tutmuş, evlerine götüren anneleri ve babaları izledikten sonra arabasından usulca inip okula yürüdü. İçeriye girdiğinde kenarda oturup yanaklarını şişiren Shang'ı gördü. Sabah özenle yaptığı topuzu bozulmuş, kenarlarından saçlar çıkmıştı. Gülerek kıza seslendi: "Shang!"

Shang hevesle sesin geldiği yöne döndü ve koşarak Yixing'in yanına ilerledi. "Yixing amcam geldi öğretmenim, gidebilir miyim?"

Kadın uzunca ikiliyi süzdükten sonra gülerek kafasını salladı. "Yarın görüşürüz tatlım," kafasını kaldırıp Yixing'e baktı. "İyi günler."

Yixing, Shang'ın sırtından çantasını alırken kadına baktı. "İyi günler."

İkisi birlikte kırmızı arabaya yürürken sessizliği Shang bozdu. "Tao amcam niye gelmedi?"

Yixing dudağunı büzdü. "Baban bir randevusu olduğunu söyledi."

Shang kafasını kaldırıp yanında yürüdüğü adama baktı. "Muhtemelen Suho amcayla birliktedir."

macarons // kray Where stories live. Discover now