Bowling ~

144 18 1
                                    

Biraz geç bir bölüm oldu. Bu bölüm geçiş gibi bir şey. Pek hazırlanamsfım. Bu yüzden diğer bölümde telafi ederim. İyi okumalar.

* * *

En son duyduğum şey arabanın fren sesiydi.

Ardından havada uzun bir süre savruldum.

Ama yavaşça ayaklarımın üstüne düştüm.

Luca ardımdam gelmiş ve arabaya elini savurmuş, araba birden geriye takla atarak düşmüştü. Kesin içindekiler ölmültü. Biz katil olmuştuk.

Kendimi kontrol edemiyordum. Dişlerim dışarıda, vücudum tümüyle kan istiyordu.

"Katie!"

"Ne var!"

"Sakin ol."

"Olamıyorum, olamıyorum."

"Dur, burada bekle. Gözlerini kapat ve içinden say." Dediğini yaptım. Ardından araba sesi duydum. Gözlerimi açtığımda Luca arabayla gelmişti.

"İçeri gir."

İçeri girdim. Sonra kapıyı kapatıp emniyet kemerimi bağladım. Dişlerimi yokladığımda içeri girmişti. Sakinleşmiştim.

"İyi misin?"

"Evet."

"Emin misin?"

"Evet."

"Peki," dedi ve arabayı sürdü. Sessiz bir yolculuk olmuştu. Trafik hala yoğundu.

"Bugünun sorunsuz geçmesini istiyorum. Akşam ise belki avlanabilirim."

"Tamam."

"Kısa cevap vermeye devam edecek misin?"

"Evet."

"Peki," Ardından okula geldik. Luca otoparka girip arabayı park ettikten sonra aşağı indim. İkimizde sessizce sınıflarımıza gittik. "İyi dersler,"

"Sana da." İçeri girdiğimde en yakın arkadaşım Anna'yı gördüm.

"Neredesin sen?"

"Buradayım Anna."

"Cidden mi? Her neyse üç gündür neredesin?"

"Biraz rahatsızlandım da,"

"Luca yüzünden mi?"

"Ne alakası var?"

"Doğru söyle."

"Ah evet. O beni vampir yaptı ve birlikte yaşıyoruz. Ayrıca düzenli olarak sevişiyoruz." diyecektim ama kendimi durdurdum.

"Gerçekten, regl."

"Anlıyorum." İçeri hoca girdi. Fizik öğretmeni Bay Thomas. Bay Taş Thomas. Kafamdaki fesat düşüncelerden sıyrılıp derse odaklandım ama başarısız.

Zil çalınca Anna ile birlikte kantine indip kahve aldık. Aslında hiç canım istemiyordu ama belli etmemeye çalışıyordum.

"Bugün bir şeyler yapalım mı?"

"Ne gibi?"

"Bowling'e mesela."

"Bilemiyorum,"

"Niye? Sen, ben, Luca..."

"Of."

"Katie neden bu kadar mızmızsın? Hadi ama siz çıkıyorsunuz değil mi?"

"Evet ama konuşmak istemiyorum."

"Peki baskı yapmıyorum. Bugün gidiyoruz değil mi? Merkezde ki AVM de yeni bowling salonu açılmış. Lütfen lütfen lütfen lütfen lütfen lütfen lütfen..."

"Evet tamam sus artık."

"Yaşasın!" dedi ve boynuma sarıldı.

"Tamam yeter," dedi. Zil çaldı ve herkes sınıflara dağıldı. Luca neredeydi? Sınıfının önünden geçerken baktım ama bulamadım. Ardından kendi sınıfıma geçtim.

"Kalemin var mı?" dedi arkamdaki.

"Yok! Okula geliyorsun ve kalem getirmiyorsun. Sen nasıl bir aptalsın!"

"Manyak mısın? Bir kez yok diyebilirdin. Salak." dedi ve önüne döndü.

"Bugünlerde çok soğuksun!" dedi Anna. Haklıydı. Kendimi hiç iyi hissetmiyordum. Bana neler oluyordu?

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

"Ne bowlingi! Akşam avlanmamız gerekiyor!" Tamamen unutmuştum.

"Onu gece yarısıda hallederiz. Lütfen Luca beni bir kez önemse."

"Ne saçmalıyorsun? Seni önemsemediğimi de nereden çıkardın?"

"Çok soğuksun. Bana karşı."

"Katie, hayatım çok değişti. Bunlara alışmam zaman alıyor. Özür dilerim."

"Peki affettim. Akşam geliyorsun değil mi?"

"..."

"Değil mi?"

"Peki. Tamam." Bu sefer ben onun boynuna sarıldım ve yanağına öpücük kondurdum. Sonra kantinden kalkıp arabaya doğru yürüdük ve yine uzun bir yolculuk sonrası eve vardık.

Akşam hazırlanıp Anna'nın mesaj attığı adrese doğru yol aldık. Bir saat sonra varmıştık. Evimiz neden her yere uzak?

AVM'nin 5. katında Anna bizi bekliyordu.

"Selam,"

"Selam."

"Meraba Luca."

"Meraba Anna." Luca şimdiden sıkılmış görünüyordu.

"Her neyse hadi gidelim." dedim ve içeri girdik. Önce ödemeyi yaptık, sonrasında uygun ayakkabıları giydik ve oyuna başladık. İlk atışı Anna yaptı ve hepsini devirdi. Ardından ben sadece üç tane bırakmıştım. Luca ise hepsini devirdi. Kendimi eziklenmiş hissettim.

Oyun sonu Anna kazandı, ben sonuncuydum. Moralim bozulmuştu.

"Yemek yiyelim mi? Ben çok açım." dedi Anna. Luca'ya baktım. Başını olumlu anlamda salladı. Sonra yemek salonuna gittik ve Anna kocaman bir pizza aldı ve üçümüz bölüştük. Midem bulanana kadar yemek zorunda kaldım. Çünkü kendimi çok aç hissediyordum.

Akşamın sonunda Anna'yla vedalaşıp arabaya gittik ve ardından eve ulaştık. Çok yorgundum. Hemen kanepeye yayılıp televizyonu açtım. Haberler vardı.

"NEW YORK'TA ARD ARDA KAZALAR! MEYDANDA GERÇEKLEŞEN KAZADA ÜÇ YARALI BİR ÖLÜ VAR AMA BİR YARALI BULUNAMADI!"

O yaralı ben oluyordum. Aslında yaralı değilde.

"Hazırlan gidiyoruz." dedi. Tv'yi kapatıp üstüme rahat bir şeyler giydim ve Luca'yı takip edip ormana gittik.

"Hazır mısın?"

"Evet," dedim. "Hazırım!"

Asla Arkana Bakma!Where stories live. Discover now