22 "Yakınlaşma"

En başından başla
                                    

"Hiçbir şey." Göz devirdi.

"Bana gerçeği söyle yavrum." İç çektim.

"Kurt bana sarılsana." Kurt yanıma uzandığında hemen ona sokuldum.

Kurt'a ihtiyacım vardı..

Kurt'a çok ihtiyacım vardı...

"Güzelim?" Başımı kaldırdığımda yavaşça yüzüme yaklaştı ve dudağımın kenarını öptü. "Ben senin kocanım, benden bir şey saklama! Söyle haydi ne olduğunu." Başımı boynuna gömdüm.

"Ben dayanamıyorum Kurt... Çok özür dilerim ama inan ki dayanamıyorum. İstanbul'a dönmek istiyorum, istersen sen burada kalırsın." Saçımı öptü.

"Şş bensiz hiçbir yere gitmeyeceksin." Kurt elimi sıkıca tuttu.

"Gitmek istiyorum." Dedim fısıldayarak.

"Biraz daha dayanamaz mısın? Daha aileme bizi kabul bile ettirmedik!" Alayla güldüm.

"Biz?" Dedim sorarcasına.

"Biz evliyiz güzelim." Başımı boynundan kaldırdım ve yüzüne yaklaştım.

"Yalandan bir evlilik!" Dedim alayla.

"Yalan?" Omuz silktim. "Neresi yalanmış?" Ona sokuldum.

"Aşk evliliği yapan insanlar birbirlerini severek evlenirler. Ben sırf babamı içeriden çıkarman için seninle evlendim değil mi?" Derin bir nefes aldı.

"Ama onu aşk evliliği yapan insanlar yapar. Biz severek evlenmedik." Sertçe yutkundum.

"Doğru." Dedim üzgünce.

"Severek evlenmedik derken yanlış anlama sakın. Ben seni seviyorum ve sen bunu biliyorsun zaten ama bahsettiğim sevgi farklı bir şey. Yani bahsettiğim bu sevgi aşk anlamında." Diye açıkladı.

Beni sevmiyordu...

"Kardeşin gibi mi?" Dedim alayla.

"Şş Beliz!" Uyarırcasına konuşmasıyla birlikte ofladım.

"Ne var Kurt?" Güldü ve omzumu öptü.

"Seni sevmiyorum demedim değil mi?" Alayla güldüm.

"Dedin!" Kurt iç çekti.

"Yavrum ben sana seni sevmiyorum demedim, aşk evliliği yapmadık dedim!" İnledim.

"İkisi aynı şey zaten!" Kurt çenemi tuttu.

"Gerçekten ne söylemek istediğimi anlamadın mı?" Alayla güldüm.

"Anladım." Diye mırıldandım. "Beni seviyorsun ama bana aşık değilsin." Güldü.

"Sana aşk anlamında bir duygu beslemediğimi biliyorsun. Sana olan sevgim ise bir arkadaşı sevmek gibi, anlıyor musun? Ben seni kandırmam Beliz, sana ilk başta da bunu söylemiştim zaten. Benden aşk bekleme demiştim öyle değil mi?" Sadece başımı sallamakla yetindim.

O zaman neden bana öyle bakıyordu ki?

Herkes bana nasıl baktığını fark ediyordu. Annem, Loya, Eylül... Herkes mi yanılıyordu? Bu adam neden inatla aşık olmam diyordu ki? Herkes aşık olabilirdi!

Sinirle başımı iki yana salladım, beni ilgilendirmiyordu! Nasıl olsa İstanbul'a gittiğimizde onu boşayacaktım, istediğim kişiyle aşk yaşayabilirdim ve Kurt buna karışamazdı.

"Seni üzdüm mü?" Diye sordu ve yanağımı okşadı. "Bir insanı sevmek için illa aşık mı olmak gerekir? Bunu mu düşünüyorsun, bu yüzden mi kırıldın bana?" Kaşlarımı çattım.

Hapisteki Emanet (KARADENİZ SERİSİ-I)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin