0.2

4.7K 359 197
                                    

"Ona bakışlarını gördüm Taehyung.

Öyle güzel bakıyordun ki

Tüm şairler bakışlarına binlerce şiir karalardı.

Ressamlar ise resmetmek için en güzel boyalarını kullanırdı.

Ben ise sadece bakakaldım.

O bizim okuldaymış.

Ve benim tek arkadaşımmış.

Fiziksel özelliklerinden pek bahsetmedin.

Bilmiyordum bu nedenle.

Ama çok net anladım o benim yanımdayken bana değilde ona baktığını fark ettiğimde.

Şu satırları yazmak benim için çok güç.

Neden yazdığımı dâhi bilmiyorum.

Açıkçası sizi ayırma çabalarına girmeyeceğim.

Mutlu oluyorsun, biliyorum.

Bu yüzden benim mutluluğum o kadar önemli değil.

Ona her zamanki gibi davranacağım.

Sana da hiçbir şey olmamış gibi davranacağım.

Başarılı olabilirsem eğer.

Okul bittiğinde ve eve vardığımda aynı saatte yine kapımı çaldın.

Pek niyetim yok gelmeye.

İtiraf edemesemde kendime

Onu bu kadar güzel anlatınca çok kıskanıyorum geceleri.

Tüm gece boşaltıyorum duygularımı satırlarıma

Satırlarım yoksa zihnimde bir yığın olarak kalıyor işte.

Kapıyı açtığımda yine aynı gülümseme.

Sanki ilk kez görmüşüm gibi kalbim sıkışıyor.

Yapma Taehyung.

Öyle güzel gülümsersen nasıl kopacağım senden?

Geliyorum, dedim nazik bir tavırla.

Paltomu geçirdim üzerime isteksizce.

Ellerimden tuttun ve inmeye başladık.

Çok heyecanlıydın nedendir bilmiyorum.

Aynı yere oturduk ve bana birden döndün.

'ONUNLA ARKADAŞSIN!'

Genellikle yalnız kalmayı tercih ederdim.

Ama öğrendiğimden beri senin birini sevdiğini

Bir süre anımsamamak başkalarıyla konuşmanın iyi geleceğini düşünmüştüm.

'BANA NEDEN SÖYLEMEDİN?'

'Çünkü o kadar yakın değiliz. Sen bile bu kadar zamandır görmediğine göre?'

Ani çıkışımla bir anlığına afalladın ama toparladın kendini.

'Fiziksel özelliklerinden bahsetmemek benim hatamdı. Üzgünüm.'

Utangaç bir edayla elinle omzunu sıvazladın.

Gökyüzüne bakarak gülümsedim.

'Sorun değil. İsmini mi merak ediyorsun?'

Sanki bunu sormam için bekliyor gibiydi.

'Lütfen.'

'İsmi Ha Neul'

O an küçük bir çocuğa lolipop vermişim gibi hissettim.

O kadar çocuksu bir heyecanın ve mutluluğun vardı ki.

İnsanları kendilerinden utandıracak derecede masumdun.

Hemen başını omzuma yasladın ve ellerini kaldırdın yıldızlara.

'Bak büyük ayı takım yıldızı. Bunun anlamı ne biliyor musun?'

'Astronomiyle ilgilenmediğimi biliyorsun Tae.'

'Biliyorum, biliyorum. Açıkçası anlamını ben de bilmiyorum. O büyük sevgileri temsil eder. Sadece basit şeyleri anlamdırarak güzel hale getirmeyi seviyorum. Mesela mor.'

'Hey moru nasıl anlamlandırabilirsin ki?'

'Mor gökkuşağına katılan son renktir. Uzun süren güven ve sevgiyi temsil ediyor.'

Hafif bir kıkırtıyla önümde durdu ve kocaman gülümsedi.

'Seni morluyorum!'

Eğer gülümsemeni bozmayacağımı bilseydim hıçkıra hıçkıra ağlardım.

Bir süre sana baktım.

'Ben de seni morluyorum Tae.'

Ve ayrılma vakti.

Günlerim hep senle dopdolu geçiyor ama neden fazlasına ihtiyaç duyuyorum?

Sorularıma cevap bulamıyorum.

Affet beni Taehyung.

Yine korktum ve söyleyemedim.

Bu yüzden bu satırlara haykırıyorum sessizliğimi.

Üzgünüm,

Seni seviyorum."

Muito Tarde | KthWhere stories live. Discover now