part 6.

4.6K 179 59
                                    

Hepinize merhaba!!! Kaç ay oldu bilmiyorum ama sonunda geri dönebildim. Umarım sizleri kaybetmemişimdir. Elimden geldiğince kitaplarımı yetiştirmeye çalıştıracağım. İyi okumalar!

Rayse'in ağzından

Ellerimi dudaklarımın üstünden bir türlü çekemiyordum. Beni öpmüştü... Bunu hiç beklememiştim. Çok utanıyor ve onun yüzüne bir daha nasıl bakabilirim diye düşünüyordum. Beni yanında istemediğini sanmıştım ama belli ki yanılmıştım.

Babamın eve aldığı bu genç adam, akıl almaz bir şekilde çok farklıydı. Bir şeyler beni hep ona itiyordu ve göz göze geldiğimizde ondan aldığım enerjinin haddi hesabı yoktu.

Eve dönüşümüz boyunca yüzümü ondan gizlemeye çalışmıştım. Aynısını o da bana karşı yapmıştı ve ikimiz de birbirimizden çekiniyorduk.

Tanrım, bunları geçtim bugün yaşanılanlar yanlıştı! Hem de çok büyük bir yanlış... Kız arkadaşı vardı ama beni öpmüştü. Üstelik ben ona engel olamamıştım.

"Ah!" diye sinirle alnıma vurdum. Ona izin vermemeliydim. Onunla asla birlikte olamazdık.

Babam kendimi her zaman tanrının yoluna adamamı istiyordu. Kilise de çalışabilecek bir rahibe olmamı... Bunu istemiyordum elbette. Hristiyan olabilirdim ancak kendimi dinime adayacak kadar yüklü bir inancım yoktu. Yavaş yavaş kafayı yiyordum. Acaba o şu an ne düşünüyordu? Benim gibi miydi yoksa kız arkadaşı ile mi konuşuyordu?

Ben nasıl bu denli günahkar bir insana dönüşebilmiştim? O geldiğinden beri hissettiğim şeylerin yanlış olduğunu biliyordum ama yapamıyordum, kendimi durduramıyordum.

"Kes artık şunu!" dedim kafamda dönüp duran soruları durdurmak için. Böyle yaparak bir yere varamazdım. Üstelik saat gecenin bir yarısıydı. Uyumalıydım. Hem de hemen...

Dolaptan hızla geceliklerimi üstüme geçirirken, onu aklımdan çıkarmaya çalışıyordum. Bunun imkansız olduğunu bilsem bile umursamamaya çalışıp, yorganın altına girdim ve yanı başımda duran abajuru kapadım. Çok geçmeden ise gözlerim kendiliğinden kapanmıştı.

---

Harry'nin ağzından,

Gelen aramayı tekrardan red ederken, ellerimi göğsümde birleştirmiştim. Uyuyamıyordum. Hava aydınlanmış olsa bile gözlerim bir kez bile doğru düzgün kapanmamıştı. Jane bütün gece boyunca aramış, hala da devam ediyordu. Onu da uyku tutmamış olmalıydı. Açıkçası onunla hiç konuşmak istemiyordum. Bunu yapacak yüzüm var mıydı onu bile bilmiyordum.

Onu aldatmıştım. Nişanlanma sürecine hazırlanıyorduk ve ben neredeyse evlenecek olduğum kadını aldatıyordum. Vay canına, Harry. Bravo sana! Üstelik bir de dünya dinleri okuyordum. Sadık olmak güven kadar önemliydi bir din için ama ben pislik herifin teki olduğumdan onu bile becerememiştim.

Kafa dağıtmam lazımdı. Öylece bu yatakta yatamazdım. Bu yüzden hızla ayaklandım ve üstüme bir şeyler alarak aşağı doğru ilerledim.

Kapıdan dışarı çıkarken, ne yapacağımı planlamaya çalışıyordum. Nereye gidebilirdim ki? Koşu yapmak için hava güzeldi. O yüzden çok düşünmeden çoktan koşmaya başlamıştım. Hangi yöne gittiğimden bir haberim yoktu. Sadece kafamı dağıttıracak şeyler bulmak istiyordum.

Her adımımda aklıma onu öptüğüm gelse bile durmamış, sanki ulaşmak istediğim bir hedefim varmışcasına deli gibi koşmuştum. Göğüs kafesimin iniş kalkışları hızlansa bile durmadım. Kendimi zorlayarak daha da hızlandım ve bu bile kafamı dağıtmaya yetmişti.

Touchable | Harry StylesWhere stories live. Discover now