Alacalı Ailesi

3.Bölüm: "Geliyor Gelmekte Olan!"

"Nehir uyan çabuk!" Yanı başımda bağıran Tuna'yla birlikte yerimden sıçrayarak uyandım. Güneş ışığının acıttığı uykulu gözlerimi elimle ovalarken konuşmaya çalıştım. Sabah sabah dayak istiyordu gerizekalı.

"Ne var lan sabah sabah?"

"Televizyonda gergedan çiftleşmesi gösteriyorlar da nasıl oluştuğunu görmek istersin diye düşündüm."

Bu çocuğun nöronları götüne kaçmış olmalıydı. Aksi halde bu kadar mallık sağlığa zararlıydı. "Siktir git başımdan."

"Aha şimdi yedin boku," odamdan çıkarken aynı zamanda da bağırıyordu, "anne, Nehir siktir git dedi!"

Yerimden fişek hızıyla kalkarken inkar etmeye başladım. "Anne Tuna kaybolsun ki demedim! Hem o da size gergedan dedi!" Umarım kaybolurdu. Salona girdiğimde gözüm televizyonda ki çiftleşen gergedanlara kaydı. Anında yüzümü buruşturdum, "Allah belanı versin Tuna."

***

Kahvaltımızı ettikten sonra hazırlandım ve üst kata çıkarak Seda'ların kapıyı çaldım. Kapıyı açan eniştemdi.

"Günaydın enişte!"

"Günaydın fıstık, hadi gel içeri Seda hazırlanıyor." Ben içeri girerken o da çıkıyordu. İşe gittiğini anlayarak konuştum, "Hayırlı işler enişte."

"Sağ ol yavrum, sağ ol." O gittikten sonra ben de koridorda bağırarak ilerlemeye başladım, "Sedaaa papucu yarııım, çık dışarıyaa oynayalııım!"

"Bekle geliyorum!" Odasından doğru ses gelince bu sefer de Serkan'ın üstüne oynamaya başladım.

"Bir küçüücüük Seeerkancık vaaarmııış, babası ooonuuu çoook çok seveermiiiiş!" Olduğum yerde geri döneceğim sırada sert bir şeye çarptım.

Evet, bu Serkan'dı.

"O kadar diyorum sana içme şu zıkkımı diye, dinletemiyorum!" diye bağırdım Serkan'a.

Serkan bana malmışım gibi baktı. "Ne diyorsun kızım sen?"

"Serkaaan! Ne içiyormuşsun bakayım sen?!" Teyzem ellerini beze kurularken aynı zamanda da sinirli sinirli geliyordu. Bense kıkırdamamak için kendimi zor tutuyordum.

"Anne vallaha bir şey içmiyorum, yemin ederim!"

"Yoo teyze içiyor!"

"Bak ne diyor kız! Ne içiyorsun söyle çabuk!"

"Anne Allah çarpsın içmiyorum bir şey!"

"Hayır teyze içiyor! Hem de toz içiyor!"

"Ne?! Allah'ım sen koru! Serkan bittin oğlum sen!"

"Nehir çakarım şimdi iki tane görürsün! Ne tozu lan?!"

"E protein tozu." Teyzem gözleri fal taşı olmuş şekilde konuşmaya devam etti,

"Protein tozu mu?! Serkan öldün sen! Senin de ağ... bi dakika... protein tozu mu?"

"Hıı, siz ne sandınız ki? Baksana şu vücuda teyze, full şişirme. Hep protein tozundan bunlar."

"Hay Allah iyiliğini versin Nehir! Ben de bir şey içiyor sandım!"

"Eheh, yok teyze nereden çıkartıyorsun böyle şeyleri..." kaçamak bakışlarımı Serkan'a çevirdiğimde sabır dilercesine duvara bakıyordu. Gülmemek için sıksam da kendimi, dudaklarımdaki tebessümü önleyemedim.

***

"Ya Esmoşum, ebe sultanım, kaymaklım, böreğim arasana şu ahiretliğin teyzeyi de isim öğren!" Dedi Seda ısrarlı bir şekilde.