Kurt'un yanıma geldiğini görmemle küskünce ona baktım. Arabanın önüne geçtim ve yavaşça arabaya yaslandım.

"Seni dinliyorum?" Dememle tam önümde durdu.

"Bir an önce evlenip Trabzon'a gitmemiz gerekiyor." Alayla güldüm.

"O nedenmiş? Hem seninle evleneceğimi nereden çıkardın?" Kurt üzerime geldi ve kendini tamamen bana yasladı.

Hareket etmem imkansızlaşırken hızla onu itmeye çalıştım.

Etrafta bizden başka hiçkimse yoktu bile, bağırsam kimse beni kurtaramazdı! Burayı özellikle seçmiş olmalıydı.

"Sakin ol Beliz." Kendini biraz daha bana yaslamasıyla birlikte iyice arabaya yapışmıştım.

Kurt'la yüzlerimiz çok yakındı ve bu beni rahatsız etmişti.

"Uzak dur benden!" Diye bağırdığımda göz devirdi.

"Sana saldıracak değilim, sadece bir yere kaçmaman için bunu yaptım." Bakışlarımı kaçırdım.

"Neden böyle bir şeyi istiyorsun?" Diye sordum.

Kurt çenemi tuttuğunda bakışlarım gözlerine döndü.

"Beliz beni çok iyi dinle olur mu?" Başımı salladığımda sözlerine devam etti. "Benim çok yakın olduğum bir kuzenim var, adı Berva." Kaşlarımı çattım. "Onunla birlikte büyüdük, yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmiyordu. Şimdi yirmi beş yaşında, güzel bir kız." Anlamayarak ona bakmamla derin bir nefes aldı. "Ergenlik zamanlarımızda geldi ve bana bir şey itiraf edeceğini söyledi. Beni sevdiğini söyleyince geçici bir histir diye umursamadım ve vazgeçmesini söyledim, ondan sonra konuyu kapattık. Bir daha da konusu açılmamıştı bugüne kadar." Bunları bana neden anlatıyordu ki? "Sana dedemden bahsetmiştim. Laz olmanın verdiği bütün özellikleri fazlasıyla taşıyor. Adamın inadı inat ve ona ailemizdeki hiçkimse karşı gelemiyor. Biliyorsun ki bana da çok kızgın." Merakla ona baktığımda yaklaştı ve omzumu öptü. "Dedem Berva ile evlenmeme karar vermiş, benim itiraz etmem ise bir boka yaramayacak. Adam kafayı taktım mı dediğini yapar. Bu yüzden çok sinirliydim ve kardeşimin telefonlarını açmadım." Alayla güldüm.

"Ne yani, seni kurtarmamı mı istiyorsun?" Gözlerime baktı.

"Bir nevi öyle sayılabilir." Dedi.

"Peki neden ben seni kurtaracakmışım? O Gökçe denen kızda kurtarabilir ya da eskilerinden biri de. Neden benden böyle bir şey istiyorsun ki?" Kurt hafifçe güldü.

"Ailem eli ayağı düzgün bir kız ister, bu yüzden seni seçiyorum." Göz devirdim.

"Onlar da numara yapabilirler ama sonuçta değil mi?" Başını iki yana salladı.

"Dedem bir araştırma yaptığında her şeyini bulur. Daha önceden kimlerle ne ilişkisi olduğunu ve her şeyi. Hiçbir şey söylediğin kadar basit değil, dedem de aptal değil." Ofladım.

"Kabul etmiyorum!" Diye bağırdım. "Bana ne senin kuzeninden? Hem zaten onlardan ayrısın, evlenmek istemezsin olur biter. Zorla mı imza attıracaklar?" Kurt'un bakışları sinirli bir hâl alırken korkuyla yutkundum.

"Zorla imza attıracaklar ki senden yardım istiyorum. Şimdi Berva'nın çeyiz hazırlıklarını bile halletmişler, vakit yok! Benimle evleneceksin ve bende onunla evlenmemiş olacağım!" Bağırmasıyla birlikte omuz silktim.

"Babam beni sana güvenerek emanet etmişti, şimdi bana söylediklerine bak!" Kurt'un kendini bana biraz daha bastırmasıyla birlikte gözlerim koyu kahve gözlerine döndü. O kadar sert bakıyordu ki, bu beni ürkütmüştü.

Hapisteki Emanet (KARADENİZ SERİSİ-I)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin