Merakla ona baktım ve başımı salladım. Masaya oturdum ve Vedat amcaya baktım. Şefkatle yüzüme baktı ve konuşmaya başladı.
"Bak güzel kızım. Bir kaç aydır kafeye yardıma geliyorsun ve ben senden çok memnunum. Artık burada resmi olarak yani sigortalı çalışmanı istiyorum. Annenin hastalığını biliyorum ve Allah korusun acil bir durum olsa ne yapardınız? Bu şekilde rahat rahat hastaneye giderek tedavi olabilir. Hemen gerekli kağıtları getir ve işlemleri başlatalım. Hem senin eline de daha fazla para geçer. Ayrıca senin gibi çalışkan bir elemana benim de ihtiyacım var. Kabul ediyor musun?''

Sevinçle başımı salladım.
Vedat amca gülümsedi ve konuşmaya devam etti.
"Hadi bakalım kızım. Saat geç olmadan direk eve git. Hem otobüsün gelmesine 20 dakika kaldı. "

Yavaşça ayağa kalktı ve mutfağa doğru yürümeye başladı.
Minnetle onun arkasından bakarak parayı cebime koydum ve eskimiş montuma  sarılarak kendimi dışarı attım.

Hava iyiden iyiye soğuyor, rüzgar keskin bir bıçak gibi açıkta kalan ellerimi ve yüzümü kesiyordu.
Annem nasıl olmuştu acaba? Hüzünle iç çektim. Nihayet durağa varınca, bir banka oturarak beklemeye başladım. Etraf çok sessizdi ve otobüsün gelmesine daha on dakika vardı.

Birden duyduğum silah sesleriyle küçük bir şok yaşadım ve hemen etrafıma bakındım. Neler oluyordu böyle? Karşıdan koşan adamları görünce korkuyla oturduğum banktan ayağa kalktım ve arkamı döndüm.

Ne yapacağımı şaşırmış bir haldeydim. Resmen dona kalmıştım. Daha sonra durağın arkasına geçmeyi akıl ettim. Tam koşacakken iki el silah sesi daha duyuldu ve durağın camları yere indi. Ne olduğunu anlamadan öylece bakarken, arkamdan gelen sert bir erkek sesi duydum.

"Çekin şu kızı şuradan!"

Arkam dönük olduğu için adamı göremesem de adam konuşmaya devam etti.
"Arabayı getir Kadir. İki sokak aşağıdayız."

Hala öyle durduğumu fark edince yutkundum. Tam hareket etmeye karar vermiştim ki kolumda bir baskı hissettim. Şok içinde olduğum yere daha da çakıldım. Çok korkuyordum.
O sırada kolumu tutan adam konuşmaya başladı.
"Kafan mı iyi yoksa senin? Kaybol hemen buradan."
Bu başka bir adamın sesiydi.

Bütün bunlar beş dakika içinde olmuştu ama sanki benim için saatler geçmişti.
Yutkunarak arkamı döndüm ve konuşmaya çalıştım.
"Bı-bırakın kolumu"
Adam ikaz eder gibi kolumu biraz daha sıktı. Sonra da bıraktı. Acıyla kolumu tuttum.

Yüzüme sert bir şekilde bakarak önümden çekilince, hemen arkasındaki adamla göz göze geldim. O an sanki bir şok yaşadım.

Üzerinde, vücuduna tam oturan siyah bir kaban vardı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Üzerinde, vücuduna tam oturan siyah bir kaban vardı. Sert ve keskin bakışlarını bana çevirmiş, gözünü bile kırpmadan gözlerimin içine bakıyordu. Allah'ım nasıl bir adamdı bu böyle. Kara kaşlı ve kara gözlüydü. Öfkeli miydi? Hayır! Ama sanki bir şeyleri anlamaya çalışıyor gibiydi.

Sanki doğa üstü bir güçle,beni büyülemiş ve bütün bedenim uyuşmuştu. Nefes almayı bile unutmuştum. Adam resmen benim soluğumu kesmişti.

Soğuk rüzgar yüzüme vuruyordu. Ama hissetmiyordum. Onun büyüsüne kalmış bir şekilde orada öylece kalmıştım.

O an, adamın gözlerini bir an kıstığını fark ettim. Ya da gördüğüm sadece beynimin, bana oynadığı bir oyundu. Adam rüzgardan uçuşan saçlarımı baktı ve yutkundu.
Öylesine dalıp gitmiştim ki bu keskin bakışlı adama yer ve zaman sanki anlamını yitirmişti.

Diğer adam yine bağırmaya başlayınca sanki büyü bozuldu ve kendime geldim. Bakışlarımı yanındaki adama çevirdim.
"Sağır mısın sen? Kaybol demedim mi ben sana?"

Arkamı dönüp gitmek için tam bir adım atmıştım ki dayanamayarak tekrar dönüp keskin bakışlı adama baktım. Hala aynı şekilde bana bakıyordu. Nedenini anlayamasam da ordan gidemez olmuştum.

Diğer adam bu tavrıma sinirlendi. Bileğimi tutmak için tam uzanmıştı ki  bir anda ortalık karıştı.
Keskin bakışlı adam hızla yürüdü ve diğer adamın kolunu tutarak hızla çevirdi. Sonrada dişlerini sıkarak konuştu.
"Sakın!"
Diğer adam acıyla inlerken, ben şok olmuştum. Keskin bakışlı adam tuttuğu kolu bıraktı ve sonra tekrar bakışlarını gözlerime çevirdi.

Bana doğru bir adım attığını fark edince, bende korkuyla geri bir adım attım.  Ama adam biraz daha yaklaştı ve bana yakından baktı. Nutkum tutulmuştu. Konuşamaz ve hareket edemez bir hale gelmiştim.

Aniden yanımızda duran son model iki arabayla büyü bozuldu. Bende nihayet kendine gelmiştim. Adam bana son bir kez bakarak arkasını döndü ve hemen arabaya bindi.
Ve beni o durakta, yaşadığım şokla baş başa bırakıp gitti.

İki dakika sonra gelen otobüsle evime doğru giderken, aklımda sadece bana delice bakan keskin gözler vardı.
Adam adeta beni büyülemişti...

*******

Ve bu bölümde bitti..
Yeni bölüm de görüşmek üzere...
Herkese sevgiler 😚😚😚

KESKİN (Raflarda)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin