Güneş tam tepedeydi sokaklar boştu iş saatlerine denk geldiği için olmalı.Burası Miami'den daha temizdi en azından gördüğüm kadarıyla kuytu köşelerde avını bekleyen serseriler yoktu.Okulun otoparkının kapısından girdim AH kahretsin burası tıklım tıklım on beş dakika dolaştıktan sonra boş bir yer bulmuştum direksiyonu sağa büküp geri geri gitmeye başladım küütt!! Sarsıntıyı dişlerime kadar hissettim arkaya bakmaya cesaret bile edemiyordum.Derin bir nefes alıp kapıyı açtım beklediğimden fazla kalabalık olmuştu Rovar'ın arkasına doğru yürüdüm çarptığım siyah parlak bir Volkswogen'di.Sol kaporta ve far ezilmişti Rovar'da ise bir çizikten başka birşey yoktu.Mırıldanarak
"Lanet olsun"dedim.
Kafamı kaldırdığımda Volkswogen'in sahibi beklediğimden daha sakin bir şekilde bana bakıyordu.Siyay saçlı gizemli ela gözlere ve yakışılı kavramına sahip bir cocuktu.Aslına bakarsanız çarptığım kişinin kız olmamasına sevindim çünkü koca bir curcuna çıkabilirdi.Ellerimi iki yana sallayarak;
"bak çok üzgünüm tamammı hasarın neyse karşılarım" dedim.
İlgilenmiyordu bile tek yaptığı ellerini göğsünde birleştirip alaycı bir gülüş takınmaktı cevap vermesini beklediğimi belirtmek için kaşlarımı kaldırdım.Sonunda ağzını açıp;
"ne bekliyorsun"dedi.
Kalabalıktan kıkırdama kulağıma kadar gelmişti.Sinirlerimi kontrol etme çalırken;
"keyfin bilir" dedim.
Bu seferde oo lama sesleri gelmişti ama kıkırdamalar kadar fazla değildi. Yani bir sıfır öndeydi.Arabaya oturup kapıyı serçe çarptım.Park ettiğimde kalabalık çoktan dağılmıştı.Ela gözlü çoçukta ortalarda gözükmüyordu.Neyse ki müdürün odasını hızla bulmuştum.Tamam belki otoropark görevlisi biraz yardım etmiş olabilir.Kapıyı tıklattım ve içeri girdim . Koltukta oturan adam hayalini kurduğumdan daha zayıf tı ve daha sık saçlara sahipti.
"Merhaba " dedim.
Kocaman gözlerini kaldırdı"Merhaba Jessica otursana" dedi.
Kahverengi deri koltuğa kendimi bırakıverdim.İki üç dakika birşey demeden oturduk.Sonunda bilgisayarda ve önündeki dosyalarda birşeylere baktıktan sonra alnını buruşturup bana döndü.
"Sanırım önceki okulunda iyi bir geçmişin olmamış ama bu okulda eskiyi unutup yeni bir başlangıç yapacağını umuyorum " dedi
."Emin olun eskiyi unutmayı en çok ben istiyorum ve elimden geleni yapacağım" bu imalı sözler altında sesim çatlamıştı . Yüzünde söylediklerime inanmış gibi bir ifade yoktu.Boğazını temizledikten sonra;
"Peki artık gidebilirsin " diyebildi.
Koridorda isteksizce ilerledim ve elimdeki kağıt parçasına bakıp koridorun sonunda sağdaki sınıfa doğru ilerledim.Bay Tommy müdürün ismi buydu.Tommy Tommy ne kadar da tatlı.Bu düşünce sırıtmama neden oldu.Sınıfa girdim.Öğretmen henüz gelmemişti.İçeri girdiğim anda sınıf sessizliğe boğuldu.Oturmak için bir yer ararken arkalardan gelen bir sesle irkildim;
"Hoşgeldin Rahibe!"Sınıf kahkahalara boğuldu.
Sesin geldiği yere doğru döndüm.benimle alay eden çocuk mavi gözlü ve sarışındı.Yanında oturan kız iteleyerek;
"Hey Doc onunla uğraşma "dedi.
Arkamdan boğuk bir ses"Rahibe olup olmadığını bilmem ama kötü bir şoför olduğu "
"Kesin" dedi.Lanet olsun!Şimdide ela gözlü çocukla aynı sınıftaydım.Bir kolunu arkasıraya atmış ne tepki vereceğimi bekliyordu.Cebimden elimi çıkarıp hareket çektim ve;
"SİKTİR" dedim.Sınıf kahkaha ve uğultuyla doldu.Elimi indirdiğimde iki el beni sarıp kendine çevirdi.Tek rezil olduğum sınıf değildi birde yeni öğretmene rezil olmuştum.
"Tamam genç bayan sakinleş ve kendine oturacak bir yer bul" Kızaran yüzümle orta sırada boş olan bir sandalyeye ilerledim.EN SON ONUN YÜZÜNÜ GÖRDÜĞÜMDE OTOPARKTAKİ GÜLÜŞÜNÜN AYNISINI TAKINIP ALAYLA DUDAĞINI ISIRMIŞTI..
Evet yeni bölüm geldi lütfen voteleyin ve yorum yapın :D bi dahaki bölüm daha uzun olucak <3
