Cennetin Tam Ortası

13 1 0
                                    

Merhaba arkadaşlar bu bölümü yazmaya başlamadan önce söylemek istediğim bir kaç şey var. Bu yola ne takipçim ne de okuyucum olmadan girdim ve hala da bunlara sahip olmuş değilim. Sürekli kitap yazmak istedim ve bu konuda yetenekli olduğumu çevremde ki arkadaşlarım olsun öğretmenlerim olsun büyüklerim olsun bir çok kişiden duydum ve yazma cesaretini de kendimde buldum. Ancak buraya bir hikaye yazdıktan sonra fazla okuyucum olmadığı için altta kaldığımı gördüm ve pes ettim. Daha sonra bir yazarla tanıştım ve bana yeteneğimin var olduğunu ve bu konuda asla pes etmemem gerektiğini söyledi. Onun sayesinde tekrar buradayım ve tekrar yazıyorum. İnşallah gözünüze ve kalbinize hitap edebilecek bir şeyler yazabilirim. Sağlıcakla kalın...

*************

Yağmur damlalarının cama küçük küçük ve sesli izler bıraktığı bir güne uyanmıştım.Havanın soğukluğu tüyler ürpertici olduğundan yatağımdan çıkmak istemiyordum.Bütün vücut ısım yatağa geçmişti sanki. 9. alarmım çaldığında yatakta daha fazla oyalanmamam gerektiğini anladım . Ve o soğuk parkelere çıplak ayaklarımı değdirdim. Korkmuş bir kedi gibi tüylerimin dikilmiş olduğuna bahse girebilirim. Bugün Erasmus programıyla İngiltere'ye gidiyorum. Uçağımın kalkmasına ise tam 3 saat var. Duşumu alıp hazırlanmam gerektiğini kendime bir kez daha hatırlatıp ağır adımlarla dolabımdan bornozumu aldıktan sonra banyonun yolunu tutmuştum.Sıcak suyu açıp sıcak su buharının banyoyu sarmasını keyifle izlemeye koyuldum. Buhar iyice dağıldıktan sonra üzerimi çıkartıp sıcacık suyun içine bıraktım kendimi. Yaklaşık bir saatin sonunda duştan çıkıp üzerimi giyinmek için odama geçtim. Dolabımdan siyah kot şortumu ve kırmızı askılı tişörtümü çıkartıp çamaşırlarımı da giyindikten sonra onları giyindim. Saçlarımı kurutup kabarık bir şekilde bıraktım. Ben bunları yaparken 45 dakikamın kaldığını gösteren duvar saatime baktım. Annem beni öldürmeden alt kata inip kahvaltımı yapmam gerekiyordu. Rimelimi ve rujumu sürerek telefonumu şarj aletimi kulaklığımı her şeyimi toparlayıp sırt çantama tıkıştırdım . Kapının yanındaki bavulumu da alarak merdivenlerden inmeye başladım. Ama bavulumda ki ağırlıklar beni çok zorladığından inerken çok ses çıkartıyordum. Benim çıkarttığım sesleri duymuş olan annem hemen koşa koşa gelip yardım etmeye koyuldu tabi bana söylenmeyi de ihmal etmedi

-Nisan kızım ben sana demedim mi babanı bekle diye giderayak belini inciteceksin ver şunun diğer tarafını ver 

-Anne görende 10 yaşında çocuk zannedecek beni tamam küçücük görünebilirim ama gücüm var .dedim son basamaktan inerken 

Bavulu bir köşeye bıraktıktan sonra dayanamayıp birbirimize sarıldık.

-Seni özleyeceğim anne

-Bizde seni çok özleyeceğiz bebeğim 

-Ben yokken ailemi ziyaret etmeyi unutmayın olur mu ?

-Şüphen olmasın kuzum 

Biz hala sarmaş dolaşken kapının açılma sesi geldi ve ufukta babam göründü.

-Hey birileri beni şimdiden unuttu galiba

-Babacığım   

diyerek ona koştum ve bir süre sarıldık.Babamın hayatta en çok yapmayı sevdiği şey saçlarımı koklayıp oynamaktı. Şuan kokumu içine çektiğini hissedebiliyordum.Duygulanmış olacak ki hemen hızlı bir şekilde benden ayrılıp gözlerini ovuşturdu ve anneme dönerek 

-Hadi çıkalım artık Ayça yoksa küçük hanımın uçağı kaçacak 

deyip adımlarını olabildiğince hızlandırdı ve  bavullarımı da eline alarak kapıdan dışarıya çıktı.Bizde annemin kabanını ve beraberinde çantasını da almasıyla kapıdan çıkarak arabaya doğru yürümeye başladık. Annem bir ay önceden başladığı nasihatlerine hala devam ediyordu yürürken.Arabaya yaklaşınca dönüp arkada ben yokken ailemin yapa yalnız kalacağı eve dönüp baktım. Bu evi,sokağı,marketi hatta karşı taraftaki halı sahayı bile özleyecektim.

Daha fazla oyalanmamak adına dönüp arabanın kapısını açtım ve arka koltuğa rahat bir şekilde yerleştim. Yol boyu hiç kimseden ses çıkmadı. Bu durum beni bir o kadar üzse de hayatımda yapmak istediğim şeylerden birini yapıyordum.Ve aileme bundan dolayı çok minnettar kalacaktım. Zaten onlar bana karşı yapabilecekleri en büyük şeyi yapmışlardı. Beni evlat edinip güzel bir şekilde yetiştirmişlerdi. Havalimanı na vardığımızda hızlı adımlarla arabadan inerek girişe doğru ilerlemeye başlamıştık. Bir sürü güvenlik kontrolünden geçerek uçak giriş kapısına varmıştık.Babam bavullarımı teslim edip öyle gelecekti yanımıza.Gözlerim Arel'i arıyordu. Uçağa beraber binecektik ve şuan ortalarda gözükmüyordu.Derken telefonum çalmaya başladı. Ekranda Arel 'in adını görünce rahatlamaya başlamıştım.

-Kankiiii nerdesin göremiyorum seni

- Annemle giriş kapısındayız sen nerdesin asıl ben seni göremiyorum

-Kanka önümde bir çeşit uzunluk  var dur aralardan sıyrılıp Ayçacığımı görürüm ben şimdi kapat kapat

deyip telefonu cevap vermeme fırsat bile vermeden yüzüme kapattı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Nov 09, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

AYVAYI YEDİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin