SENİ SEVİYORUM

272 9 0
                                    

Her işin altından bir şekilde kalkmıştım bu zamana kadar. Ama bu, bu farklıydı. Hata yapmazdım ben. Ne yaparım ya da ne söylerim hiçbir fikrim yoktu. Çünkü belki de ilk defa bu kadar kaybetmekten korkuyordum.  Ama yine aynı şeyi yapmıştım. Tabii ki kaçmıştım. 2 gündür bağ evine gelmiştim. Sadece Ferit biliyordu. Derin'e de biraz kafamı toparlamam gerektiğini, işlerle ilgili bir durum olduğuna dair bir şeyler zırvalamıştım. Kafa toplamayla yakından uzaktan alakası yoktu halbuki. 

Kapıya vurulmasıyla düşüncelerimden kopup kendime gelmiştim.

''Artık yerinden kalk bakalım Aras paşa. Batanın geminin malları bunlar. Sonunda kamera kayıtlarını bulduk.''
''Oh be sonunda. Öğrenelim bakalım şu işin gerçeğini.''

Kayıt başladıktan 3 - 4 dakika sonra iş açığa çıkmaya başlamıştı yavaş yavaş.  Kesik Necmi yaptırmıştı bunu belliydi. Ama sıkıntı şuydu ki ben yapmadığımı bilmesem ben bile inanırdım bu görüntülere.  

Elimin tersiyle bilgisayarı yere çarpmıştım.

''Sikerim lan böyle işi. Şu görüntülere bak Ferit. Sen ben biliyoruz benim yapmadığımı. Bunu birine göster direk parmakla beni gösterir.''
''Aras şuan o kadar panik olmuş durumdasın ki. Mantıklı bile konuşamıyorsun. Lan belli işte Necmi yaptırmış bunu. Hallederiz.  Alalım birkaçını depoya .''
''8 yıl geçti 8 . Bir bitemediler be.''
Ferit ayaklanmıştı. Hallederiz dercesine omzumu sıkıp çıkmıştı odadan.

Telefonuma gelen bildirim sesiyle elimdeki bilgisayarı sehpaya bırakmıştım. Yine Derindi sesli mesaj bırakmıştı bu sefer. Bu işi çözmeden olmaz. Ona cevap veremezdim .

''Necmiyi bulamıyoruz. En son 2 yıl önce Rusyada görülmüş. Sonrada vın turizm. Bir daha ne gören ne duyan olmuş. Ama el altından iş yapmaya devam etmiş. Herkes  o olduğundan kuşkulanmış ama kimse kanıtlayamamış. ''


''Peki Meryem. Onu gören duyan olmuş mu.''

''O da yok etrafta. 5 ay önce hastanede gördüğü tedaviyi bırakmış. Daha doğrusu kaçmış. Necmi aldırmıştır onu da yanına. ''

Telefonun zil sesi salonda yankılanıyordu.  ''Galip.''

''Efendim Galip söyle.''
''Ne''
''Kapat''

''Yeşilköydeki depo yanmış. Polis ekipleri falan gelmiş. Bizden kimse aramamış polisi. Oğlum bu  herif bizle dalga geçiyor . Ama bu iş öyle 2 depo yakmakla olmaz. ''

''Aklında ne var ? ''

''Var bir şeyler ama ondan önce yapmam gereken bir şey daha var.''

*********

''Aras'la aranızdaki şeyler yoluna girmeye başladı sanki ha? ''

''Bilmiyorum ki Meriç. Tam her şey yoluna girdi derken adam 2 gündür ortada yok. En son cuma günü aradı. Yalnız kalıp halletmem gereken işler falan var dedi bir daha da ne Galip ne Aras ortada yok zaten.'' 

''Canım belki ailevi bir meseledir sana söyleyememiştir. Ya da ne biliyim zaten zor günler geçirdin. Üzmek istemiyordur seni.''

''Bilmiyorum Meriç bilmiyorum. Uzun zamandır aradığım şey belli ki oymuş. Ama içimdeki huzursuzluk son bulmamakta ısrarcı.''

''Sen içini ferah tut kızım. Paranoyak oldun iyice allah allah yahu. Hadi gel sofrayı kuralım. Berk de gelir birazdan.''

Kapı sesini duymuştuk o sırada. Asla anahtarla girmezdi içeri bu çocuk.

''Canikolar napıyor bakalımm.''

Mutfağa girip önce beni sonra da Meriç'i sulu sulu bir güzel öpmüştü haydut. 

 ''Ne haber sarışınım ne yapıyorsun.''
'' iyi canım sen ne yapıyorsun.''
''İyiyim bende ne oldu senin yine bir suratın asık.''
''Arasa ulaşamıyorum 2 gündür birden kayboldu ne bir haber var ne bir şey.''
''Hımm bir şey yoktur eminim ki ne yaptığını biliyordur o. Lan adam 1 haftalık plan hazırlamadan haftaya başlamaz ya.''
''Ben de o yüzden korkuyorum ya. Aniden çekip gitmesi bilmiyorum işte kurdum biraz.''

Artık çıldırmak üzereydim meraktan geberecektim. Neler oluyor, neden haber vermedi Kafamdakiler varken çocuklarla oturmak zordu. İyi geceler dileyip Meriç'in odasına çıktım. Benim odama o geçmişti. Biraz kitap okursam oyalanırdım belki.

Uyku ile uyanıklık arasında yatağın içinde dönerken gözüm kapıdaki karaltıya takıldı. Yavaşça kalktığımda gördüğüm manzara..

Gözlerime giren şey de neydi yahu. Tek gözümü açarken nerdeyse altında kaldığım bir vücut vardı. Hayal meyal hatırlıyordum geldiğini. Bir sürü soru üşüşmeye başladığında hemen dağıttım hepsini. Şuan en önemlisi buradaydı ve sağlıklıydı.

Allah'ım hiç sonlanmasın , kötü bir şeyler olmasın artık lütfen.

''Olmayacak daha fazla kötü şey yok merak etme.''
''Hii sesli mi düşündüm yoksa .''
''Belki''
''Aras şey.. Sormak istemiyorum seni sıkmak istemiyorum ama çok merak ediyorum. Neredeydin. Biliyorum bir şey var sen böyle gidicek biri değilsin. Benim merak edeceğimi , telaşlanacağımı bilirsin. Neler oluyor ? ''

Vücudunu dikleştirip önce alnımdan öpmüştü. Sonra da dağılan saçlarımla oynamaya başlamıştı. Bu suskunluğu daha çok korkmama sebebiyet verse de sesimi çıkarmıyordum.

''Hayır güzelim her şey yolunda.'' 

''Emin misin ? ''

''Evet çok eminim.''

''Güzel çünkü artık sadece senin yanında olmak istiyorum.''

Küçük öpücükler kondurmaya başlamıştık. Ve en son o sıcaklıkta bilincimin tekrar kapandığını hissettim.

'' Sadece mutlu olmak isterdim ama hiç olamayacağız. Seni seviyorum Derin kız.''

Hazan mevsimiWhere stories live. Discover now