''Biliyorum bu yıl yeni gelen o kız sensin vesaire vesaire... Daha ilk günden onlar,daha doğrusu oradaki Cansu tarafından rencide edilmeni istemedim.Onlar bulaşılmaması gereken tipler.Bir nevi hayatını kurtardım sayılır.'' dedi. Verecek bir cevap bulamayınca ''Sonra teşekkür edersin.Hadi,gel otur bizimle.'' Diye ekleyerek beni iki arkadaşıyla oturduğu masaya davet etti.

Onlarla beraber yemek yemekte bir sorun görmedim ve bu siyah saçlı kızın yanına oturdum.Masada toplamda dört kişiydik. Karşımda kahverengi saçlı ve saçlarıyla neredeyse aynı tonda kahverengi gözleri olan bir çocuk oturuyordu. Onu Dylan O’Brien’a benzetmeden edemedim. Yüzündeki benler onu istemeden tatlı ve yaşından biraz daha genç gösteriyordu.

''Ben Helin.'' Dedi ve dikkatimi tekrar kendi üstüne çekti ‘hayatımı kurtaran’ kız. Ardından Helin’in karşısında,Dylan O’Brien’a benzeyen çocuğun yanında oturan kız ''Ben de Esma,yanımdaki de Burak.Sevgilim.'' dedi ve kendisini tanıtmış oldu. Tabii bir de Burak’ın sevgilisi olduğunu da belirtmeyi ihmal etmemişti ama bunu söylerken ‘Uzak dur’ anlamında söylememişti. Gülümseyerek ve içten bir sesle konuşmuştu.Dalgalı kahverengi saçlarının sarı röfleleri vardı. Ufak tefek bir kızdı.

''Ben de Güneş.'' dedim.

Burak ''Ee seni bu deli okula hangi rüzgar attı? Sonuçta hiç buradakiler gibi görünmüyorsun.'' Diyerek konuşma başlattığında üstüme baktım. Okuldaki diğer öğrenciler gibi giyinmediğim ortadaydı. Nasıl desem.. daha masum görünüyordum ve bu yüzden daha fazla dikkat çekiyordum.

Kesinlikle kendime daha koyu renk kıyafetler almalıydım.

''Yanlış anlaşılma.'' Diyerek kısa bir cevap verdim ne olduğunu sormamasını umarak.

Burak güldü.''Herkes öyle der tabi.'' Dedi.

Esma araya girerek''Bırak kız konuşsun,belki gerçekten yanlış anlaşılma olmuştur.Sonuçta iyi birine benziyor.'' Dediğinde az önceki konuşmama isteğim gitmişti. Esma’nın tatlı bulduğum ses tonundan mıydı yoksa ortama bir anda ısınmış mıydım bilmiyordum ama bu okula nasıl geldiğimi onlarla paylaşmaya karar verdim.

Ayrıntılara hiç girmeden sadece sınav kağıtlarının dolabımda bulunması olayından bahsettim.Sonra onlara kendi hikayelerini sordum.

''Ben araba çaldım.'' dedi Helin.Arada bir hafifçe arkamıza, o popüler çetenin olduğu masaya kayıyordu. Nedenini anlayamadım.

Esma ''Ben Burak'la aynı okuldaydım. Yedinci sınıftan beri çıkıyoruz. İki yıl önce bir kız vardı ve Burak’ı saplantı haline getirmişti,bana zarar vermekle beni tehdit etti.Ben de bir şekilde kız hakkında bilgiler edinip ona şantaj yaptım. Sonra da okuldan atıldım.Klasik hikaye.’’ Dedi. Çok açık sözlü ve rahattı. Yaptığından pişman değil gibi görünmüştü.

Ardından Burak ''Esma'yı tek başına bu tımarhanede bırakamazdım.Sınavların hiçbirine girmedim o gittikten sonra.Özel okulda okuyorduk ve ailem biraz sıkışıktı zaten işte,bilirsin.Ben de bıraktım ve buraya geldim.'' Yüzünü Esma'ya döndü ve gülümseyerek ''Olmam gereken yere.'' Dedi.

Burak yakışıklıdan çok tatlı biriydi ve Esma'yla gerçekten yakışıyorlardı.

''Bir şey sorabilir miyim?’’ dediğim zaman üçü de bana baktı.

‘’O masanın olayı ne?''

Yeni bir okula gelmiştim ve geldiğim okul da içindeki tiplerle tanınmış bir okuldu. Haliyle ilgimi çeken o tayfanın neden bu kadar ilgi çekici olduğunu merak ediyordum.

''Bu okula gelen herkesin kendi çaplarında sorunları var ve herkes bizim gibi sorunlarını arkalarında bırakıp hayatlarına devam edemiyorlar. Mesela biz geldiğimizden beri hiç sınıfta kalmadık,bir olaya da bulaşmadık. Ama onların içlerinde iki yıldır kalanlar var.'' dedi Helin ve tekrar o masaya baktı.

Karanlık LiseWhere stories live. Discover now