Gözyaşları yanaklarından birer birer süzülürken karşısındaki adamın soğuk kanlılığı delirtiyordu onu. Aklı almıyordu. Bir adam nasıl bu kadar soğuk bakabilirdi? Onu ilk gördüğünde kalbi deli gibi atmaya başlamıştı. Bakışları buluştuğu anda kendini ona kaptırmaktan duramamıştı ama aynı şey Yavuz için geçerli değildi. Sanki bir evlilik değil de bir iş anlaşması yapıyor gibiydi. Evlilikleri boyunca da bu böyle sürmeye devam etmişti. Bugün tam dört ay olmuştu evlendikleri günden beri. Her şeyleri bir düzen içerisindeydi. Yavuz haftada bir onunla aynı odayı paylaşır, çocuk için onunla birlikte olurdu ve sonra giderdi. Gülce ilk zamanlar bunun geçeceğine inanmak istemişti. Zamanla birbirlerine alıştıktan sonra her şey normale döner zannetmişti ama hiçbir şey normale dönmüyordu. Aksine her şey daha berbat bir hal alıyordu. Her ay sonu gelip hamile olup olmadığını soruyor ve sanki bilerek hamile kalmadığını düşünüyordu. Bunun için onu cezalandırıyordu bile. En büyük cezası ise Gülce'yi yok saymak oluyordu. Gülce, Yavuz için varla yok arası bir çizgideydi.
"Ağlama artık yeter!"
Yavuz'un sert sesi üzerine bir hıçkırıp daha kaçıverdi ağzından.
"Beni ağlatan sensin!"
Onun sesi kadar ser bir şekilde söyleyemese de içindekileri biriktirip durmaktan yorulmuştu. O böyle bir hayata ait değildi. Mutluydu Gülce. Bir zamanlar kendi küçük hayatında, mesleğiyle, öğrencileriyle mutlu bir kadındı. Şimdi ise kendini tanıyamaz bir hale gelmişti. Bu o değildi kesinlikle.
"Herhangi bir sağlık sorunun olmadığını söylemiştin ama dört ay geçti hala hamile değilsin!"
Yavuz'un acımasızca sarf ettiği sözler kalbini bir bomba etkisinde parçalara ayrılırken ayakta durmakta zorlanmaya başladı. Bedeni histeri nöbetine tutulmuş gibi titrerken, böyle bir adamla neden evlendiğini sorup durdu kendine. Sessiz sakin... Beyefendi demişlerdi. Evet, sessiz sakindi. Konuştuğu zaman da dili zehir akıtıyordu. O zehirli dili az konuşuyordu ama konuştuğunda da Gülce'yi bitiriyordu.
Titreyen elleriyle gözyaşlarını zorlukla silerken "Belki de vardır bir sağlık sorunum..." diye fısıldadı. "Belki de... Beni boşamalısın!"
-
Merhabalar :) Hikayemizden bir alıntı bırakayım dedim... Aklınızda en azından bir şeyler oluşur :)
İnstagram hesabım : dilektaygun takibi unutmayın,seviliyorsunuz ♥
