''Size aşık olabileceğim ihtimalini düşündüren nedir Lord Ramsey?''diye sordu Daisy yüzünü Adrian'ın yüzüne daha da yaklaştırarak.Bilinçli olarak Lordum diye hitap etmeyerek araya resmiyet sokmayı tercih etmişti.

Adrian bilmem kaçıncı dumanını üflerken yüzünde sinir bozucu bir sakinlik vardı.

''Eninde sonunda, tüm kadınların istediği aşktır.'' diye açıkladı basitçe. ''Şimdi böyle düşünüyor olmayabilirsiniz. Hatta beni sadece amacınıza uygun olarak kullanma niyetinde olduğunuzun, onun dışında önemsemediğinizin farkındayım ve böyle de kalmasını istiyorum. Çünkü bende sizi önemsemeyeceğim Leydi Walmond. Bu yüzden geçen zaman içinde duygularınızın değişmesi sizin için iyi olmaz.''

Daisy direk olarak Adrian'ın gözlerinin içine baktı. Farkında değildi ancak yüzünü ekşitmişti ve yüzündeki ifade sanki baktığı kişiden hiç haz etmediğini düşündürtüyordu.

''Benim duygularım için endişe edip o küstah zihninizi yormayın Lord Ramsey. Size aşık olmayacağımdan emin olabilirsiniz.''

''Güzel.''diyen Adrian sigarasını sehpanın üzerindeki kristal küllükte söndürdü.

''Merak ettiğim bir şey var,'' diye tekrar söze başladı Daisy çok kısa süren sessizliğin ardından.

''Dinliyorum.''

Daisy tekrar arkasına yaslanarak kollarını birbirine bağlayıp eski rahat tavrını takındı.

''Benim size aşık olabileceğimden endişe ediyorsunuz. Peki ya siz bana aşık olmayacağınızdan nasıl eminsiniz Lord Ramsey?''

Adrian bir an için duraksadı ve ikinci sigarasını yakmak üzere sigaralığına giden elini geri çekti.

''Hayatım boyunca pek çok kadın tanıdım Leydi Walmond, sizin aşık olabileceğim tipte bir kadın olmadığınızı biliyorum.'' dedi tane tane konuşarak.

''Hayatınız boyunca tanıdığınız kadınların hangisi size evlenme teklifi edecek kadar cesurdu?'' diye meydan okudu Daisy küçük çenesini dikleştirerek. Hayatı boyunca tek amaçları iyi birer leydi gibi davranmayı öğrenmek ve toplumun belirlediği kuralları eksiksiz yerine getirmek olan, kafaları daha güzel görünebilmek dışında başka şeye basmayan o sersem sosyetik leydilerle aynı kefeye koyulmak hiç hoşuna gitmemişti. Bunlar Daisy'nin hayatı boyunca reddettiği şeylerdi.

Adrian istemsizce ve içinden gelerek güldü. Bu durumdan pek memnun olmasada bu sersem genç kadının meydan okumaları, kendini savunma girişimleri hoşuna gidiyordu.

''Komik bir şey söylediğimi düşünmüyorum.'' dedi Daisy Adrian'ın kendisine gülmesine daha da sinirlenerek. Böyle giderse bu adama katlanabilmem mümkün olmayacak diye düşündü. Şuan eline ilk geçen şeyi Adrian'ın o gülen kusursuz karizmatik suratında patlatmak istiyordu.

''Komik olan sizin cahil cesaretiniz.'' diye açıkladı Adrian. ''Cesur olmak çoğu zaman aptalların övündüğü bir şeydir Leydim ve genellikle insanın başına bela almasına yol açar. Tıpkı şuan sizin yaptığınız gibi.''

Adrian genç kadının konuşmasına izin vermeyerek ayağa kalktı.İlerleyip askıya astığı pelerinini eline aldı.

''Herşeyi açıklığa kavuşturduğumuza göre bence artık odanıza çıkmanızın vakti geldi.'' Pelerinini Daisy'e uzatarak ekledi, ''Sabahlığınızı kamufle etseniz iyi olur.''

Daisy Adrian odadan çıktıktan sonra hızlı adımlarla odasına doğru yöneldi ancak evdeki hizmetçilerden birine yakalanmaktan kurtulamadı.

''Günaydın Leydim, uyandığınızdan haberim yoktu bir isteğiniz varmı acaba?'' Diye sordu Daisy'nin adını bilmediği hizmetçi.

MAYIS GÜNEŞİ (tamamlandı)Where stories live. Discover now