4. Bölüm: Tanışma, Gerçekliğe İlk Adım

19 3 0
                                    

Her sabah alarm kurulmuş gibi 9:00'da uyanırdım; yine aynı saatte uyandım. Tavanı seyrederken gece olan biteni hatırlamaya çalışıyordum. Gerçekten ölümden dönüp, ölüm mü saçacaktım etrafıma? Hikayelerimdeki kötü karakterler gibi mi olacaktım? Peki bu neden canımı yakmıyordu; vicdanım terk mi etmişti beni? Artık her şeyi geride bırakmalıydım; ölmektense öldürmeliydim ve bunları ktabımda anlatmalıydım. Yataktan çıktım. Odanın kapısını açtığımda birinin şarkı söylediğini duydum... Bu onun sesiydi! Çok fazla kapı vardı, sesin nereden geldiğini kestiremedim "Günaydın" diye bağırdım. Şarkı söylemeyi kesti "Günaydın aşağı gel!" diye bağırdı. Hemen aşağa koştum. Salonun yan tarafındaki kapı açıldı. "Kahvaltı hazırlamama yardım et" dedi. Gülmeye... Hatta kahkaha atmaya başladım. "Acımasız bir seri katil için fazla düşünceli değil misin?" diye sordum. Net bir gülümseme ile "Bu kahvaltı senin için değil" dedi. Mutfağa girdim. Hayatımda gördüğüm en büyük mutfak olabilirdi. Yemek hazırlamak için büyük bir tezgah vardı, yemek masası geniş ve uzundu. Masadaki hazırlağa bakılırsa benden çok önce uyanmıştı... İyi ama kimin veya kimler içindi bu kahvaltı masası? Bir köşede durdum. "Öyle bekleme şu çayı masaya koy" dedi. Filmlerdeki ve kitaplardaki seri katiller daha havalıydı; ya da bu adam büyük bir yalancıydı.

10:32 gibi kapı çalmaya başladı. "İşte ilk misafirimiz geldi" dedi. İçimden "Misafir mi?" dedim. Kapıyı açtığında karşımda 60 yaşlarında, zayıf, uzun boylu, gayet bakımlı bir kadın duruyordu "Günaydın Kaan" diye içeri girdi. Dün beni ölümden döndüren adamın ismini daha şimdi duyuyordum... Ama neden bu kadın tarafından duyuyordum? Kadın meraklı bir şekilde bana bakıyordu "Siz kimsiniz" diye sordu. Gülümseyerek elimi uzattım "İsmim Koray" Benim ismimi de Kaan ilk defa duymuştu. Dolaylı yoldan tanışmıştık. Kadın bir açıklama bekliyor gibiydi. Kaan hemen araya girdi "Koray benim ortağım ve en yakın dostum, bir süreliğine benle beraber kalacak" dedi. Kadın bu açıklamadan memnun kaldı "Ah öyle mi? Tanıştığımıza memnun oldum Koray. Benim ismim de Melda" dedi. Üçümüz mutfağa geçtik. Hala neler olup bittiğini anlamıyordum. Kaan "Diğerleri de şimdi gelir..." lafını bitiremeden kapı tekrar çaldı. Kapıyı açmaya gitti. İçeri 6 kişi girdi. İki tanesi erkekti, dört tanesi kadındı ve hepsi yaşlıydı. Herkesi yemek masasının etrafına oturttu. "Hadi başlayalım" dedi. Herkes kahvaltıya başlamıştı. Meraklı gözlerle Kaan'a bakıyordum. Kaan ayağa kalktı.

"Sizi ortağımla tanıştırmak istiyorum: ismi Koray" diye konuşmaya başladı. "Bir süreliğine benimle beraber kalacak. Bana olan saygı ve sevginizi ona da göstermenizi istiyorum" dedi. Herkes samimi bir şekilde bana bakıyordu, gülümsedim. 
Öğlene doğru bütün misafirler gitmişti. Artık neler olduğunu öğrenecektim "Olan biteni anlat" dedim keskin bir ses tonuyla. Salona girdi; peşinden gittim. Karşılıklı iki koltuk vardı, birine ben, diğerine o oturdu. "Bu sohbetten sonra her şey belli olacak" dedi. Ardından koltuğa yaslandı ve derin bir nefes aldı.

"İsmimi zaten öğrendin, ben Kaan. Dün gece seni ölümden çekip çıkardım ve en büyük sırrımı seninle paylaştım; ben bir seri katilim... Bunu yapmamın sebebi benim de ölümden dönmüş olmam ve asıl kurtuluşun öldürmekten geçtiğini anlamamdan ibaret. Gerçi bana yol gösteren olmadı. Bu evde yaşıyorum. Az önce gördüğün insanlar benim komşularım, bazı sabahlar onlara evimi açıyorum ve beraber kahvaltı yapıyoruz. Maddi açıdan hepsinin durumu kötü erzak yardımı vs yapıyorum..." ciddiyetini bozup gülümsemeye başladı sonra devam etti "Ve... Öldürdüğüm insanların etlerini veriyorum onlara, hiç bir şey bilmeden afiyetle yiyorlar. Bu iyiliklerim sayesinde benden hiçbir şekilde şüphe etmiyorlar, hatta kendi çocuklarından bile daha fazla seviyorlar beni, salaklar. Zenginliğim sebebi tamamen ailemden kalan miras" dedi. 

Konuşmasını bitirdiğinde rahatlamış gibiydi. Hemen aklıma gelen ilk soruyu sordum "Öldürdüğün insanların etlerini gerçekten çevrendeki insanlara mı dağıtıyorsun?" kahkaha atmaya başladı "Bir cesedi ortadan kaldırmanın en iyi yolu onları yemektir. Kemikleri de bahçe de gördüğün köpeğime yediriyorum" dedi. Kanım çekildi, midem bulanmaya başladı. Kaan bir anda ciddileşti "Şimdi sen anlat kendini" dedi. Derin bir nefes aldım.

"Pekala! Adım Koray . Gayet sıradan ve basit bir hayatım var... Yani dün geceye kadar öyleydi. Polisiye ve korku hikayeleri yazıyorum; beni karakterlerim ayakta tutuyordu. Kitaplarım çok az, hatta hiç satmadı: bu beni ruhsal bir bunalıma sürükledi, kendime değil, karakterlerime üzülüyordum. Onları hayal kırıklığına uğrattığım için intihar etmeye karar vermiştim. Sen beni kurtarmasan şuan ölüydüm. İşte ben buyum" 

Kaan gülmeye başladı "Vay be! Delirmene ramak kalmış. Merak etme kurtulacaksın: senden başarılı bir yazar yaratacağız... Şimdi benle gel" dedi. Beraber salondan dışarı çıktık. Evin alt katına indik. Alt kat oldukça soğuktu. Etrafa bakınırken iki tane klima gördüm: ikisi de en soğuk derece de çalışıyordu. 4 tane kapı vardı. Tam ortada büyük bir halı ve masa vardı. Bana ne göstereceğini çok merak ediyordum. Masanın bir ucunu tuttu "Yardım et bana, şunu kenara çekelim" dedi. Dediğini yaptım. Masayı kenara çekmiştik. "Biraz sonra gerçekliğe ilk adımını atacaksın. Gördüklerini unutumayacaksın... Zaten buraya bol bol ineceğiz" dedikten sonra halıyı da kaldırdı. Halının altındaki döşemeler değişikti. Kaan döşemeleri kaldırmaya başladı ve bir kapak ortaya çıktı. Evet, burası cinayetlerin işlendiği yerdi. Kaan son kez yüzüme baktı, ardından kapağı kaldırdı. "Hadi inelim" deyip aşağı indi. Bende arkasından yavaşça indim. Gördüklerim beni dehşete düşürmüştü.

Katil Ruhlu YazarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin