1.BÖLÜM

96 39 11
                                    


Multimedya:Nefes

Yine oturmuş sigarasını içine çekiyordu. Her içine çekişinde onun nefesi olmak istiyordum. Sanki insan dışı bir varlığı izliyor gibi hep onu izliyordum .
Uyuduğu ,sabah kalktığı kahvaltı yaptığı, evden çıkıp girdiği saate kadar takip ediyordum.
Çok sigara içiyordu. Oysa sırf o içiyor diye bende denemiştim içmeyi ama ilk nefeste öldüğümü sanmıştım. Neredesyse hayatımı ona göre düzenliyodum. O neyi seviyorsa bende onu seviyordum ama bu sigara içmeye alışamamıştım. Zararlı ve ölümcül olduğunu biliyordum. İçmesinide istemiyordum ama o çok fazla içiyordu.

"Kız yine mi bay gizemliyi izliyorsun?"

"Hı hı"

"Hadi bırak izlemeyi gel kahvaltı yapalım."

"Dur az kaldı otuz saniye sonra içeri girecek."

"Allahım ya"

Son bir nefes daha içine çekip balkondan aşağı fırlattı sigarasını sonrada içeri doğru gitti.

"Yirmi yedi saniye oldu ya üç saniye erken bitirdi."

"Ay iyice kafayı yedin gel şuraya"

"Tamam geldim"

Kahvaltı masasına doğru ilerdim oturdum ve ağzıma bir zeytin attım.

"Kız bay gizemli yine balkona çıktı."

Arkamı döndüğüm gibi cama koştum. Birisiyle konuşuyordu. Telaşlı gibiydi. Sonra birden balkondan eve girdi.

"Noldu?"

"Çok endişeli bir şekilde biriyle konuşup eve girdi."

"Önemli bir haber almıştır belki"

"Dur dur! Dışarı çıktı."

Endişeli bir şekilde montunu giyerek arabasına bindi. Ne olduğunu anlayamadan arabayla uzaklaştı. Bende tırnaklarımı yiye yiye içeri Aslı'nın yanına ilerledim.

"Kızım dur yine evham yapma ne olduğunu bilmiyoruz."

"Çok endişeliydi. Ne oldu acaba Aslı?"

"Belki ailesi ile ilgili olabilir."

"Ailesi ile ilgili olduğunu sanmıyorum. Bir yıldır sadece evine bir kişi geliyor. oda sanırım arkadaşı"

"Bilmiyorum Nefes kafana takma hadi işe geç kalıyorsun."

"Tamam tamam çıktım. Eve gelirse bana haber ver."

~1 saat sonra~

Bu Aslıyı 21. arayışımdı. Tek umudum eve gelmesiydi.

"Hayır Nefes eve gelmedi!!!"

"Daha sorumu sormadım ki?"

"Ne için aradığını bilmiyoruz sanki beş dakka öncede aynı konuşmayı yaptık, ondan öncekindede aynı konuşma geçti ve ondan öncekindede..."

"Off Aslı tamam kapa... Aslıııı!!! Geldi burda burda."

"Kim orda?"

"Uzayyy!"

"İyi gözün aydın."

"Oha! Yüzüme kapattı."

Çok heycanlandım. Elim ayağıma dolaştı. Üstüme bir çeki düzen verip hemen masaya fırladım. O hızla ayağım birbirine dolandı ve birine tutundum ama sanırım yerle buluşmuştum. Üstümde bir ağırlık hissettim ve gözlerimi araladım. Allahım bu gerçek olamaz!

"Çok özür dilerim,çok özür dilerim"

"Dikatli olsana!!!"

"Çok özür , çok özür bilerek yapmadım. Ayağım bir birine dolandı. "

"Aşık mısın kızım sen?Ne bu dalgınlık?"

O sırada Uzay'ın yanındaki arkadaşı

"Oğlum uzatma daha önemli işlerimiz var."

"Tamam git!!!"

"Sipariş vermediniz ki?"

"Hala sipariş diyor birde yüzsüzmüsün kızım sen?"

"Şey ben..."

"Tamam sen bize iki sade kahve getir."

"Hemen "

"Ya bu ilk konuşmamızdı ve ben yere yapıştım offf"
Kahveleri masalarına doğru dikkatli bir şekilde götürürken bir yandanda söyleniyordum.

"Buyrun kahveleriniz"

Kahveleri yavaş bir şekilde masaya koyarken

"Kız hem yavaş hem sakar seni buraya neden aldılar ki?"

Uzay kendi kendine konuşup beni sövüyordu. Haklı çocuk.
Bir yandan onları dinlemeye çalışıyordum ama konuşmuyolardı. Sanırım gitmemi bekliyolardı. Uzay'a baktığımda bana çok sert bir şekilde baktığını gördüm. Sonra hemen yanlarından uzaklaşıp tezgahın arkasından onları izlemeye başladım.

"Ne konuşuyorlar acaba ya?"

"Efendim"dedi bu kafenin sahibi olan Türkan teyze

"Sana demedim Türkan teyze kendi kendime konuşuyorum öyle "

Bana içden bir gülümseme gönderip önüne döndü.
Birden ayaklandıklarını ve tezgaha geldiklerini gördüm.

"İki kahve" dedi Uzay'ın arkadaşı

Türkan teyzeye ücreti ödeyip çıktılar.
Benim çıkış saatimde yaklaşmıştı.

~1 saat sonra~

İşten çıkmış eve doğru ilerliyodum. Bir yandanda acaba kafede ne konuştular diye düşünüyordum.
O anda aklıma

"Lan ben resmen Uzay'ı üstüme çektim"
İlk yakınlaşmamın böyle olmasını tabiki istemezdim ama hem Uzay'a rezil olmuştum. Buda yetmezmiş gibi onuda üzerime düşürmüştüm.

"Allah'ta cezamı veriyor işte" diye söylene söylene binanın önüne gelmiştim. Kapının önüne geldiğimde zile durmadan bastım. Olanları Aslı bilmiyordu ki. Kapıyı açan Aslı

"Lan şu zili bir kere çalınca duyuyorum. Sağır değilim kızım!!!" diye çığırmıştı.

"Ya Aslı neler olduğunu bilmiyorsun hem rezil oldum hemde hiç bişey bilmiyorum hala"

Balkano gittim. Uzay evdeydi. Çünkü mutfak camı açıktı. Mutfak camı açıksa evdedir kapalıysa değildir demektir. Neden bilmiyorum ama hep böyle evdeyken mutfak camı her zaman açık olur.

"Ne oldu yine?"

"Neler olmadı ki?"

"Anlat bakalım."

"Şimdi bunlar kafeye girdiler. Oturdular. Bende tabi heycanlandım. Sonra koşarak gidip siparişleri alıcaktım ki ayağım dolandı. Takıldım. Düşmeyeyim diye bir şeye tutundum ama tutunduğum kişi Uzaymış. Sonra onla birlikte yere yapıştık ben o heycanla özür dileyip yerden kalktım. O da beni tersledi işte. Ne konuştuklarınıda duyamadım zaten"

"Oha be Nefes!!!"

"Off bir de sen gelme üstüme zaten ilk konuşmamız çocuğun aklında kötü bir izlenimde kalmamı sağladı."

"Off çok takma hatırlamaz bile bence"

"Dediğin şeye üzüleyimi sevineyimi bilemedim. "

"Takma kafana"

O anda Uzay'ın yan apartmandan bağırış sesini duydum.

"Yeter lan yeter ölmek istiyorum!!!"

Bu sesi duyduğumda ben kendimden geçmiştim. Ne dedi o?Ölmek istiyorum mu? O benim yaşama sebebimken o ölmek mi istiyor?

KADERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin