Kanatlı Düşler

Bölüm 16

Azra en sonunda gülümseyerek poz vermeye başladı. Erkam heyecanını ikiye katlamıştı.

Melih odalarının anahtarlarını alıp valizlerle bekleyen Elif'in yanına geldi. "İstediğin odayı seç" diyerek kadına anahtarları gösteren Melih, Elif'in anahtarlardan birini seçmesini bekledi. Elif teklifi çok geçmeden kabul edip anahtarların birini aldı.

Aynı katta yan yana odadaydılar. Odalarının önlerine geldiklerinde çift birbirine baktı. İlk önce Elif "Biraz dinlensek iyi olur" dedi. Melih sevgilisini onayladı. "Yemek beşte başlıyor. Beşte görüşürüz."

Odasına ilk giren Elif oldu. Kapıyı kapatıp ufak valisini arkasında sürükledi. Yavaş adımlarla odada ilerledi. Oda geniş ve aydınlıktı. Elif odayı sevmişti. Melih güzel bir yer bulmuştu. Valizi bırakıp hızlıca balkonun kapısını açtı.

Manzara harikaydı. Genç kadın uzun zaman sonra ilk kez kendini bu kadar mutlu hissediyordu. Birinin onu düşünmesi bambaşka bir histi. Aslında Elif bu hisse alışmış gibiydi. Melih uzun zamandır düşünceli biri olduğunu ona gösteriyordu. Üstünü değiştirmeden kendini yatağa bıraktı. Biraz uyuyup enerji toplamalıydı.

Melih önce banyo edip rahatlamayı düşünmüştü. Önlerindeki birkaç günün harika geçmesi için dua ediyordu. Elif ile baş başa kalacakları düşüncesi kalbinde şok etkisi yaratıyordu. Duşunu aldıktan sonra saçını tarayarak şekil veren Melih dişlerini fırçalamayı da ihmal etmedi. Bugün her şey güzel olacaktı. Elif'te Melih gibi hazırlanıyor olmalıydı.

Genç adam öyle düşünüyordu. Onun da heyecanlı olduğu belli oluyordu. Şimdi kesinlikle ' Ne giymesi gerektiğini düşünüyordur' diye düşündü Melih. Ancak Elif bunların hiçbirini yapmıyordu. Kendini uykunun tatlı kollarına çoktan bırakmıştı. Melih bunu elbette bilmiyordu. Genç adam saate baktı. Nereden baksa en az iki saati vardı.

Derin bir nefes alıp yatağa uzandı. Televizyonu açıp dinlenmeye başladı.

Erkam fotoğraf çekimi biten Azra'yı tam karşısına oturttu. "Merhaba Azra Hanım. Sizinle röportaj yapacak olmak çok heyecan verici." diyerek elindeki kayıt cihazını Azra'ya uzattı.

Genç adam gülüyordu. Azra da gülümseyerek "Teşekkür ederim Erkam Bey. Bende heyecanlıyım." dedi.

"Azra Hanım kariyerinize bazı turnuvalardaki birinciliklerle başladınız ve en son olimpiyat ikincisi olarak ülkemize güzel bir başarı daha getirdiniz. Bir sonraki hedefiniz nedir?"

Azra hiç tereddüt etmeden karşılık verdi. "Yeni hedefim dünya şampiyonu olmak. Bunu gerçekten çok istiyorum." 

Erkam gülümsedi. Kayıt cihazını kendine çevirdi. Elindeki kağıtlara bakıp soru soracakken duraksadı. "Umarım bu hayalinizde gerçekleşir." dedikten sonra diğer sorusuna geçti. "Birçok kadın sizi idol olarak görüyor ve alanınıza ilgi büyümeye başladı. Sizin için bu da bir başarı sayılır mı?" 

Azra başını olumluca salladı. Kendine uzatılan kayıt cihazına doğru konuştu. "Evet aslında bu başarabildiğim en güzel hayal. Umarım herkes bu spor alanını çok sever ve zevkle izler. Bunun öncülerinden biri olmak beni mutlu ediyor." 

Erkam'ın koyu gözleri sevgilisinin yeşilliklerine bakıyordu. Erkam işinde tam bir profesyoneldi.  Ona kariyeriyle, hayalleriyle ilgili sorular sorup eğlenceli bir röportaj yapmalarını sağlıyordu. Üstelik etraftaki meraklı gözleri de kafasına takmıyordu. Elbette sevgilisi olduğu için onu övmüyordu. Herkes büyük ihtimalle 'bu iki sevgili ne yapıyor?' diye düşünüyor olmalıydı. 

Erkam diğer sorularını da sırayla sorarken Azra zevkle soruları cevapladı. İkisi de o anlarda sevgili değil iki profesyonel kişiydi. Klasik bir sözdü ancak iş hayatı ve özel hayat ayrımı önemliydi.

Elif gözlerini açtığında saatin beşe yaklaştığını gördü. Hızlıca doğrulup etrafa baktı. Gün batımı harika gözükse de hızlıca duş alıp hazırlanmalıydı. Zamanında yetişmesi mümkün değildi. Mecburen Melih'i bekletecekti.

Sevgilisine yeni uyandığını belirten bir mesaj attıktan sonra duş için hazırlıklara başladı. O sırada Melih çoktan hazır bir halde bekliyordu. Ancak  Elif'ten aniden gelen mesaj genç adamı hayal kırıklığına uğrattı. Saatlerdir kendini oyalıyordu. Elif ise uyumuş muydu?

Bunu düşünüp kendini üzmeyecekti. Bugün güzel geçecekti. Bir süre sonra kapısının tıklatılmasıyla ayağa kalkıp üstünü düzeltti. Kapıyı açtığında Elif tam karşısındaydı. Elif hızlı davranıp "Özür dilerim. Haydi yemeğe gidelim. Çok acıktım." dedi.

Melih itiraz etmeden odadan çıktı. Yine de Elif'in hızlı hazırlandığını düşündü. Genç çift yemekhaneye geldiklerinde çoğu yerin dolu olduğunu gördüler. Yemeklerini hızlı bir şekilde alıp boş bir yere geçtiler.

"Her yer ne çabuk dolmuş." dedi Elif şaşkınlığını belli etti.  Melih mırıldanarak "Geç kaldığımız için böyle" dedi. Elif bunu tam duyamadı. "Yemekten sonra gezmeye ne dersin?" dedi genç kadıb Melih'i şaşırtarak.

Adamın aklından geçenleri okumuş gibiydi. "Elbette!"

Melih aceleci davranmıştı. Elif her an vazgeçebilirdi. Çünkü buna alışmıştı. Genç kadının yüzündeki gülümseme genişlerken, Melih'te istemsizce gülmeye başlamıştı. 

O sırada Elif gözüne takılan Melih'in arkasında oturan kadın ile aniden gülmeyi yarıda kesti. Kadın, Melih'e bakıyor gibiydi. Elif kaşlarını çatarak bir Melih'e birde kadına bakıp duruyordu.  Evet bu kadın kesinlikle Melih'e bakıyordu.

Elif içinde beliren öfke dalgasını kontrol etmeye çalışıyordu. Aksi olursa ayağa kalkıp kadının saçını başını yolabilirdi. Aklına gelen pratik fikri hemen Melih'e sundu. "Sevgilim!" dedi hızlıca ve devam etti. "Elimi tutsana."

Genç adam şaşkın bakışlarını Elif'e yollarken kadının ısrarcı bakışlarıyla karşılaştı. Elif ilk kez ona 'sevgilim' demişti ve elini tutmasını istemişti. Evet evden uzaklaşmak onlara iyi gelmişti. Elif şimdiden değişim göstermeye başlamıştı. Melih nazik bir şekilde Elif'in yumuşak elini kavradı.

Elif zafere ulaşmış bir şekilde arkadaki kadına baktı. Kadın göz devirip, olduğu yerden kalkarken Elif sırıtmaya başladı. Bu sayede Melih'in sıcacık elini de tutmuştu.

Aniden Melih'in elini bırakıp yemeğine devam eden Elif öksürür gibi yaparak boğazını temizledi. Ne yapmıştı? 'Sevgilim' demişti. Elini tutmuştu.

Elif dişlerini sıkarak kendine kızarken Melih artık bu savaşı kazandığından emindi. Zaferini en özel şekilde yakın bir zamanda kutlamalıydı.