-25 Gökyüzüne Doğru Gözyaşı

Bắt đầu từ đầu
                                    

"Çılgın haberlerim var." dediğinde ise tüm dikkatim dağılmış sayılırdı. Bardan yeni çıktığına göre orada bir şeyler öğrenmiş olmalıydı. Belki de biz Ivy ile gittikten daha sonrasında Bay J. tekrar gelmişti? Merak içimi kemiriyordu. "Söyle hadi." dediysem bile boşa gitmişti. Tüm ısrarlarıma karşılık Jerome başını olumsuz anlamda iki yana doğru sallayıp duruyordu. "Hayır, hayır... eve gittiğimizde." dedi. Bu söyledikleri gaza iyice yüklenmemi sağlamıştı.

Ivy'nin Ağzından

Kapının kırılacak gibi çalınması üzerine gözlerimi araladım. Evin içi karanlığa gömülmüştü, akşam olmuştu ve ben epey uyuduğumu bu sayede yeni yeni anlıyordum. Gözlerimi ovuşturup koltuktan kalktım. İlk işim ışığı açmak olmuştu. Kapıyı açacakken üzerindeki notu gördüm. Harley bırakmıştı... Anlaşılan anahtarını unutmuştu ve Jerome ile kapıda kalmışlardı. Bu şapşallığına kıkırdayarak kapıyı açtığımda karşımda gördüğüm ne Harley, ne de Jerome değildi.

Karşımda duran Batman'e baktım ve kapıyı geri kapatmaya çalıştım. Omuzu ile ittirerek bana engel oluyordu. "Seni götürmeye gelmedim! Beni dinle sadece." dedi. O yalan söylemezdi, çünkü iyiydi hemde haddinden fazla. Hem... beni götürecek olsa kapıyı çalmakla uğraşmazdı. Pes ederek kapıyı ittirmeye çalışmayı kestim. Batman hızla içeri geçmiş ve kapıyı kapatmıştı. "Sen ne zamandır biz kaçıklarla konuşmak için geliyorsun?" diye sordum. Bu yaptığı normalde hiçte alıştığımız bir şey değildi. Bizi bulduğu yerde Arkham'a götürüyordu.

"Joker'i yakalamam gerektiğinden beri." dedi. Anlaşılan Bay J. yine bir şeyler yapmıştı ve bu kez yaptıkları Batman'i baya dipsiz bir kuyuya düşürmüştü. Kollarımı göğsümde birleştirdim ve bıkkın bir ses tonuyla sordum. "Bu kez ne yaptı o pislik?"

"Adalet Birliği'nin toplantı odasına girmiş. Tüm dosyaları çaldığı gibi tuzak kurmuş. Hepimizi havaya uçurdu!" demişti. Öfkelendiği belli oluyordu. Onu sakince dinlemeye devam ettim. Joker yeterince ileri gitmişti... hoş, o hep ileri gidiyordu. "Yaralılar var..." dedi bu kez de. Üzgün olduğunu görebiliyordum. Sanırsam Adalet Birliği üyelerinden birileri yaralanmıştı. Joker amacına ulaşmış sayılır mıydı? Batman hayattaydı ama birilerini yaralamayı başarmıştı.

"Bu kez Selina gibi olsun istemiyorum, Ivy." dedi. O an kalbime saplanan hançeri hissettim, yine ilk gün olduğu gibi kanıyordu yaram. Asla kabuk bağlamıyordu... Selina, benim senelerce süren dostluğumdu. Öyle bir kızdı ki... kötü olduğu söylenilenleri anlardı, mesela benim gibileri. Deli denilip Arkham Akıl Hastanesi'ne kapatılanların ne gibi kaçıklıklar yaptığıyla değil, ne yaşadıklarıyla ilgilenirdi. Kötü değildi, Selina. Ama iyi de değildi. Herkesin dostuydu... Selina, yaşanmışlığı olan herkese saygı duyardı.

Batman gibi bir adalet savaşçısının kız arkadaşıydı ama beni birçok kez onun elinden kurtarmıştı. Selina iyi yada kötülüğü seçmezdi, bunu herkes bilir ve Selina'yı öyle kabullenirdi. O ne melek kadar iyi olmayı, ne de şeytan kadar kötü olmayı seçmezdi. Griydi Selina... iyi ve kötülüğün ortasındaydı. Ama en hak etmeyenimiz o iken öldürdüler onu. Roman öldürdü. Roman Sionis... Selina'ya acımasızca kıymış, onu katletmişti. Selina'nın ölü bedenini hatırlıyorum... defalarca kez tecavüz edip, başkalarına da tecavüz ettirip derisini yüzmüştü Selina'nın. Tecavüz olayını benden başkası bilmiyordu, herkes işkencelerin ardından derisini yüzerek öldürdüğünü biliyordu sadece. Ama Roman bunu yapmıştı. Hemde sadece Batman'den intikam almak için. Çünkü Batman, onun erkek kardeşini yakalayıp Arkham'a tıkmıştı. Kardeşi, Richard Sionis...

Yumruklarımı sıkıyordum, avuçlarım acıyordu ama acımı bastırmaya yetmiyordu. Batman'in kötülerle olan savaşından sadece benim arkadaşım zarar görmüştü... "Ivy, beni duyuyor musun?" demişti Batman kendime geldiğimde. Önceki söylediklerini duymamıştım bile... Yumruklarımı sıkmayı yavaşça bıraktım. "Tekrar eder misin?" dedim sakince.

Psychopath+Angel (JARLEY)Nơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ