BÖLÜM:2 ÖLÜ ADAMIN MEKTUBU

76 6 39
                                    

“Zamanında birileri gelirdi aklıma. Sonra ne kadar unutulacak insan biriktirdiğimi fark ettim.”


BÖLÜM:2 ÖLÜ ADAMIN MEKTUBU

Ruelle-  Game of Survival

Korku insanı kapıları kilitli bir kafese koyar. Esir olursunuz. Korkunun yönettiği küçük zavallı esirler... Kendi kendinizi esir edersiniz ve ancak siz kendinizi kurtarabilirsiniz. Ölüm sizi fazlasıyla korkutur. Ölüm sizin ruhunuzu bedeninizden ayırmadan öldürür. Bunu yapabilecek kadar usta ellere sahiptir ve biz sadece boyun eğebiliriz. Aynı benim gibi, aynı savaşta ölen çocuklar gibi, aynı kafese kapatılmış kuşlar gibi... Elimizden geldiği kadar deriz ve elimizden hiçbir şey gelmez. Kendimizi koyduğumuz kafeste güvende sanarız. Yanlış. Biz o kafesin içinde kendimizle birlikte bütün tehlikeleri kilitleriz. Ölümle köşe kapmaca oynamaya benzer. Kaybedersen ölürsün. O istemezse kazanamazsın.

Gözlerimi açtığımda beni o tanıdık tavan karşıladı. Yıpranmıştı ve boyaları dökülmüştü. Dünyayı terk eden bir ruhun bıraktığı beden gibiydi. Soğuk ve bezmiş. Ellerimle yüzümü kapattım. Düşünceler bedenimin her zerresine işlemişti adeta.

Dünkü konuşmayı aklıma getirmeye çalıştım. O anki dehşet ve korkuyu düşündüm. Kalbim yeniden hızlandı. Açık açık tehdit etmişti ama cümlelerin de özür dileyen bir hava vardı. Aklım ve sezilerim beni bambaşka yollara götürüyordu. Doğruyu bulmak çok zordu.

Yatakta doğruldum. Ayaklarımı yataktan sarkıttım. Ellerimle yüzümü kapattım. Düşünme. Olanları düşünme. Akışına bırak her şeyi. Her şeyi akışına bırakmalı, doğaçlama karar vermeliydim. Rahat olmalıydım. Yapacak bir sürü işim vardı. Gözüm duvarda asılı olan takvime kaydı. Günlerden pazardı. Bugün izinliydim. Yüzümde peydahlanan gülümseme ile kendimi yatağa attım. Arada sırada güzel şeyler de olabiliyormuş. Telefonumun alarmı çalmaya başlamıştı. Sinirle telefonu aldım ve kapattım.

"Bugün sadece benim. Alışveriş, kitap, müzik..." Gülümsedim huzurumu kimse kaçıramayacaktı. Telefonumdan son zamanlarda ünlü olan hareketli müziklerden birini açtım ve salona bıraktım. Son ses şarkı çalarken bende ritme ayak uyduruyordum. Yüzümü yıkadım. Pijamalarımla mutfağa gittim. Yalnız yaşamanın artılarıydı bunlar. Tekrar gülümsedim. Kahve makinesini çalıştırdım. Uzaktan kumanda ile mutfağımdaki küçük televizyonu çalıştırdım. Sabah haberlerini kaçırmamıştım.

"Günaydın sayın seyirciler. Umarım gününüz güzel geçer. Birçoğunuz şuan yatakta uyuyor olmayı diliyordur. Ben de size katılıyorum." Adam neşeli bir şekilde güldü. Ben de kahvaltılıklarımı çıkarmıştım. Ekmeklerim kızarıyor, kahvem oluyordu.

"Güne kötü bir haberle başlamayalım istiyoruz bu yüzden size ilk önce ekip arkadaşlarımın düzenlediği komik videolarla merhaba demek istiyoruz." Merakla kafamı oraya çevirdim. Çıkan videoların çoğu komikti. İnsanların sakarlıkları ya da imkânsızı başarma dürtüsünden ortaya çıkan komik videolardandı. Onlardan bazılarını izledikten sonra ekmek kızartma makinemin dink sesini duydum. Kızarmış ekmekleri bir tabağa koyduktan sonra kahvemi aldım.

Masaya oturduğumda artık gerçek trajik haberler çıkmaya başlamıştı bile. Haber sunucusunun yüzü asıldı.

"Evet, sayın seyirciler. Artık gerçek hayata bağlanabiliriz sanırım. İlk kötü haberimizle güne başlıyoruz." Kısa bir saniye de soluklandı ve kupasındaki suyundan içti.

"Ormanda yakılmış aracının içinde bulunan ünlü iş adamı Chaplin Bora Görgündür' ün cenazesi yarın defnedilecek. Şimdi size sormak istiyorum bu canilik değildir de nedir? Gencecik adamın arabasını içindeyken ateşe vermek yamyamlık değildir de nedir?"

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 14, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

502Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin