~24

2.4K 163 31
                                    

Hey selam! Bu bölüm güzel oldu evet evet güzel oldu :) Bazen acaba çok mu ağırdan alıyorum diye düşünüyorum ama bana aslında çok hızlıymış gibi geliyor ne yalan söyleyeyim, ben ilk görüşte aşk savsatasına inanmıyorum, ilk görüşte aşk maddeye tapan sadece dış görünüş özelliklerini baz alan bazı dünyacı denyoların çıkardığı saçma bir psikolojik sorundan başka bir şey değil! kdjsalkdj

        Gözleri bir ara arkadaki o sıraya kaydı ve "Neden hala gelmedi?" diye düşündü beynini durduramadan. Sonra hatırladı "Bugün gelmeyecekti!" Gözlerini çekip sınıfa girmeye çalışan fakat birkaç yaramaz öğrenci tarafından kapıya kıstırılan hocaya baktı. Ne sorduklarını Allah bilirdi ama Büşra tarafından tutuldukları bariz bir şekilde ortadaydı. O kız geç kalacağı zaman hep birilerinden "Hocayı oyalayın! Yoksa bağırsaklarınızı dökerim!" diye rica eder sınıfa girene kadar hocanın yoklama almasının engellenmesini sağlardı. Elinde olmadan gülümsedi. Sabah evden çıkarken onu uyandırmaya çalıştıklarında elini sallayarak Gidin kölelerim, efendiniz bugün uyuyacak diye yarı uyanır yarı uykulu haliyle mırıldanmıştı. İnanılmaz şirindi ve Sevde onun bu halinin birkaç fotoğrafını çekmişti ama sonuç olarak kimse onu uyandıramayınca o olmadan çıkmak zorunda kalmışlardı.

     "Hocayı niye oyalıyorlar?" Yan tarafına gitti bu kez bakışları, arkadaşı ona meraklı gözlerle bakıyordu. 

    "Büşra geç kalmış olmalı."

    Kız anladığını belirten bir sesle "Haaa..." çektikten sonra kapıdakilere kısa bir bakış atıp telefonunda oynadığı oyuna geri döndü. "Şu oyun çok sıkıcı! Geometriden nefret ederim zaten! Zıplıyorum zıplıyorum ama lanet üçgenler hep benim karemi patlatıyor! Üçgenleri sivri yapan adamı karşıma alıp bir güzel konuşmak istiyorum!" O kimseden bir karşılık beklemeden kendi kendine söylenmeye devam ederken bir kez daha Akher'in sırasına baktı elinde olmadan. 

    "Ah! Şuraya bakmayı kes!" diye emretti kendine. Aslı görse yine saçma sapan bir şeyler uyduracaktı kesin. Kızın aklı aşk dışında bir şeye çalışmıyordu! Deniz zaten onu bir tek bu konuda anlayamıyordu. Söz konusu aşk olunca Aslı kapalı kutu gibi oluyordu. İlk öğrenen genelde Deniz olurdu ama o bile bütün her şey olup bittikten sonra bilirdi.

     Nefes nefese kalmış Büşra sınıfın kapısında göründüğünde sonunda dikkatini odaklayabileceği başka bir şeyler bulduğu için mutluydu. Kızı izledi, "Hmm, merdivenleri koşarak çıkmış... Şura ve Eren'e hocayı oyalayın dediğine göre çok fazla geç kalmayacağını hesap etmiş olmalı... Yani servisi kaçırıp otobüsle gelmek zorunda kalmış olabilir... Saçının dağınıklığı ve eteğinin buruşukluğuna bakarsak..." Arkadaşı onu susturup cümlesini kendi tamamladı.

    "Uyuyakaldığını biliyoruz. Otobüse binmiş." Gülümseyerek ona baktı. 

    "Neden ileride açacağım dedektiflik büromda yardımcı olarak çalışmak istemediğini bir türlü anlamıyorum."

     Kız telefonunu kapatıp çantasının içine tıkarken ders kitabını çıkardı. "Benim başka hayallerim var, Miss Turkey'e katılıp Türkiye güzeli olacağım... Sonra gelsin reklam teklifleri, film anlaşmaları... Eğer ileride evlendiğim adamın beni aldattığını düşünürsem sana gelebilirim!"

     Büşra ve diğerleriyle beraber hoca da sınıfa girmişti. Gözü yeniden o boş sıraya gittiğinde anında çekti bakışlarını ve kendine sıkı bir yumruk geçirme isteğini zorlukla bastırdı. Sırf kızın söyledikleri havada kalmasın diye konuştu. "Seni aldatan herifi gözümü kırpmadan toprağa gömerim, sen benim güneşi kıskandıran parlak yıldızımsın." Aslı kıkırdarken memnun olmuş bir şekilde kendisi de gülümsedi.

Ters AşkWhere stories live. Discover now