Notların Gizemi

728 51 6
                                    

Sonunda hastaneye gideceğim gün gelip çatmıştı.Biraz heyecanlıydım aslında,yıllar sonra işime dönmek güzeldi peki gerçekten dönecek miyim,onu bilmiyorum.

Hastaneyi bulmam zor olmadı çünkü Esma cafesinin dibindeki hastaneden bahsediyormuş.Bir yere giren yeni kız olmaya sevmem ama mecburdum zaten belki de kalmayacaktım ne malum.

Unutmadan aklıma geldi,geçenlerde duymuştum ünlü Cerrah Ali Asaf Denizoğlu da bu hastanede çalışmaya başlamış.Neyse oyalanmamaya çalıştım ve direkt hastamla görüşmek istiyordum.

Ziyanur Hoca (Hastane sahibi aynı zamanda Alinin babası)beni hastamla tanıştırmak üzere bir odaya yerleştirdi.Boncuk boncuk ter döküyordum ve sonunda hastam geldi.İnanamadım,beş yaşında bir çocuktu bu.Bütün sonuçlara baktıktan sonra ameliyatı yarın yapmak üzere sözleştik fakat söz konusu bir çocuktu ve çok dikkatli olmalıydım.Ardından bir ameliyatı izlemeye gittim.Burdaki cerrahlardan öğreneceğim çok şey olsa gerekti.

Bir cerrah dikkatimi çekti,gözleri çok tanıdıktı.Ameliyat boyunca onu izledim ve çok başarılıydı.Ameliyatı bitince tebrik etmeye gittim.

"Pardon,ben yeni Cerrah Bahar Tunç az önceki ameliyatınız çok etkileyiciydi"dedim.

Arkasını döndü ve benim içimde çok büyük çığlıklar koptu.Bu oydu,deniz gözlü adamdı.Karıştırıyor olamazdım yani değil mi.Sanırım o da beni hatırladı çünkü tebessüm etti.

"Bahar,ne işin var burda yoksa benim gerçek aşkın olduğumu düşünüp takip mi ediyorsun artık"dedi.

Ne kadar kendini beğenmişti bu.Niye takip edecekmişim ki zaten onu ben.

"Ben buraya çalışmaya geldim,herhangi bir yanlış anlaşılma olmasını istemem,Oğuz Hocam"dedim ve yanından
uzaklaştım.Arkamda kalan bakışlarını hissedebiliyordum.Sonra birden hızlı adımlar duydum.

"Bende özür dilerim,yani öyle kast etmek istememiştim.Hoşgeldin hastanemize, Bahar Tunç"dedi.

Teşekkürler manasında gözümü kırptım ve bana verdikleri odaya doğru yol aldım.Bir de baktım kapı kitli,bir hemşireye sordum.Meğer Ziyanur Hoca bana kendi odamı yaptırmış fakat Oğuz hocanınkinin karşısındaymış.

Neyse odama girdim baya güzel dekore etmişler yani sonra birden kapıma biri tıkladı."Geel"dedim.

Gelen Oğuzdu ve hastaneyi gezdirmesini ister miyim diye sordu.Bende kabul ettim mecbur.
Koridorlarda yürürken bir konu bulmaya çalışıyordum ikimizinde bildiği ve aklıma ilk gelen şeyi söyledim.

B;Notların gizemini hala çözemedin mi?

O;Hayır,ama büyük ihtimal bizimle uğraşıyorlardır.

B;Oğuz bak bana artık garip gelmeye başlıyor bu.Önce park,sonra hastane.

O;Bilmiyorum,Bahar bilmiyorum.

B;O zaman bana bir söz vermeni istiyorum.

O;Ne sözü?

B;Bundan kimseye bahsetme,bu gizemi birlikte çözücek başka kimse bilmesin.

O;Tamam,anlaştık

Bahar Yağmuru-OğbahWhere stories live. Discover now