3.Bölüm

19 4 16
                                    


Aklıma gelen ilk şeyi yaparak dört salağı tuvalete kilitledim ve etrafı kolaçan edip kapının önüne geçtim. "Geldim, tuvaletteydim" dedim gülümseyerek kapıyı açarken.

Annem ile babam içeri girdiklerinde babam "Evim evim, güzel evim" dedi ve belli ki fazla yorgun olduğundan direkt yatak odasına çıktı. Annem ise "Çocuklar nerde?" dediğinde iki saniyede kurduğum yalanımı söyledim "Markete gittiler."

"Dördü beraber mi?"

"Ha- Evet evet" dedim yutkunarak.

"Ben size topu topuna 20 dolar bıraktım, ne alcaklar ki?"

"Şey ben şimdi tuvaletteydim ya, aslında kabız olmuşum. Onlarda bana kabızlık için bir şeyler aramaya çıktılar."

"Oh, yazık olmuş. Bir tane müshil ilacı içseydin."

"Yok anne, ilaç kullanmadan tedavi olmak istiyorum" dedim bu yalanı uzatarak.

"İyi o zaman bende yatayım çok yoruldum. Çocuklar gelince onlara yatak hazırlar mısın?"

"Tabi anne" dedim biraz geçiştirerek. Annem yukarı çıkarken tuvaletten gelen sifon sesiyle durdu ve bana baktı.

"Şey Luke tuvaletteydi unuttum."

Calum aşağı "Anne sen mi geldin?" diye seslenince "Calum, isimleri karıştırmışım" dedim.

Annem inanmadığı belli olan ses tonuyla "Abin ile arkadaşının isimlerini karıştırdın. Öyle mi?" dedi.

Kafamı hızla aşağı yukarı salladığımda benimle uğraşamayacak kadar yorgun olduğu için babamın yanına gitti.

O gittikten sonra masumca tuvalete doğru ilk adımlarımı attım ve sonra direkt tabanlarımı yağlar hâlde tuvalete girdim.

"Micky, altını giy, iğrençsin."

Michael gözlerini aralayarak bana baktıktan sonra apar topar altını giydi.

"Luke, Ashton nerede?"

"O kimdi ya?"

"Tanrım," dedim ve elimi alnına koydum.

'' Beyn buydayığmm coneğm''

''Ash?''

''Bak yukarıdayım.''

Kafamı yukarı çevirmemle asma rezervuar ipini boynuna dolayarak intihar etmeye çalışan Ashton'ı gördüm.

''Ashton sen ne bok yiyorsun?''

''İntiyay edyomğum''

''Siktir git Ashton, şu boynuna doladığın şey sifon çekmek için''

''Seniğ eşyayı gereğinde kullanmamaktan ötürü dava edeceğuim.''

''Micheal kapa çeneni.''

Homurdanmama devam ederken Ashton'un boğazına doladığı rezervuar ipini çıkarmaya çalışıyordum.

''Kırbaçla beni Chaaaarr.''

''Ash hadi be yatağa defol!''

''Pişmiay olma sonya.''

''Olmam be, hadi git.''

''İyi tamağm.''

Ashton kapıyı kapatıp odadan çıktıktan sonra Calum'un yarı uykuda olan bedenini dürtecektim ki kapı açıldı ve Ashton yayvan gülümsemesiyle içeri girdi.

''Pişman oldun mu?''

''Hayır.''

Kapıyı yine kapattı ve 10 saniye geçmeden yeniden girdi.

''Peki yağ şimdiğ pişman mısığn?''

''HAYIR DEĞİLİM!''

''ÖYLE OLSUN!''

İkimizin bağırışıyla uyanan Calum ve zaten her an ayılabilme modunda olan Micheal dikleşti. Ashton'un ağzını elimle kapadığımda Luke yanımıza geldi ve beni itekledi. ''Ben ağzını tutarım'' dedi.

Zar zor geçen yataklara geçme planından sonra uyuduk.

^^^^^^

''Sizi pis sarhoşlar saçıma ne yaptınız?''

Saçıma boyayla yazılan ''Luke'' kelimesinin ustalığı kesinlikle Micheal'ın işi idi.

''MİCHEAAAAALL!''

''NE SİKİM OLUYOR BE!!!!!! UYANDIRMASANA!''

''SAÇIMA NE YAPTIN?!''

Bağırışlarımızdan etkilenmeyen Luke ve Calum hiçbir şey olmamış gibi telefonla uğraşırken Ashton başını kaşıyarak yattığı yerde dikeldi ve midesini ovaladı.

Calum birden ayağa fırladı.

''Biz ne ara YouTube'a video koyduk?''

Ve Ash, o zaman, benim yapmak istediğim şeyi yaparak kustu.

EVETTT BÖLÜMÜMÜZ BİTMİŞTİR ELİMDEN GELDİĞİNCE EN İYİSİNİ YAPMAYA ÇALIŞTIM. SİZİ SEVİYORUM. KONTROL EDEMEDİM EĞER HATAM VAR İSE MAZUR GÖRÜN!

Angel by the Wings -Luke HemmingsWhere stories live. Discover now