3.🎶Yanlış durumdan kurtulmak.

Start from the beginning
                                    

Ah evet,birde yazlıkta çabuk uyanayım öyle mi?Hey!Alo,okul bitti yaz tayili hatılatırsam.

Arabaya atladığımda babam,"Çok eğleneceksin bana güven."dedi babaannemede bir bakış atarak.

"Umarım."diye mırıldandım.

Gitmek istemiyordum ama babamıda kıramıyordum.

Ögedayın yanına gidecektim ve gitmedim dye kim bilir neler düşünürdü.Hayır,bunları düşündüğüme inanamıyordum.Sadece iki kez gördüğü birini beklemezdi emindim.Ama ben iki kez gördüğüm birini bu kadar düşünürdüm.

Araba sahile yakın bir yerde durduğundan içimden sevinç nidaları çekiyordum.Ögedayı görebilecektim.

Arabadan indiğimizde yanımızdaki arabadanda babamın arkadaşları,eşleri ve çocukları inmişti.

Ögeday diye bilinen amcanın üç çocuğu ve esmer bir karısı vardı.

Çocukardan ikisi erkek biri kızdı.Kız lise bire gidiyor diye tahmin ediyorum.En büyük erkek benden bir yada iki yaş büyük sayılırdı.En küçükleride beşinci sınıfa geçecekti bu sene.

Kızın adı Aleynaydı ve ilk bakışmamızda anlaşmamıştık bile.Alayla süzen gözlerini üzerimden çektiğinde gözlerimi devirdim.

En büyük erkek çocuğun adı Mahir'di.Burda olmaktan sıkıldığı belliydi ama ellerimizi tokuştururken samimi bir şekilde gülümsemişti.

En küçükleri Ali'ydi.Denize gireceği yüzünde kocaman bir gülümseme vardı ve onunlada selamlaşırken samimi gelmişti velet.

Karısı Umut hanımsa Aleyna gibi tersti.Zaten anasına bak kızını al.Ne biçim aile bunlar.

Diğer Serdar Amca,namı değer annemin sınıf arkadaşı bir tane oğlu vardı ve ben yaşlardaydı.

Karısı gelmemişti.Hastaymış bilmem neymiş.Bla,bla,bla.

Oğlu sakin birisiydi ve gözü sürükle Aleynadaydı.Onunlada selamlaşırken Aleynanın ter bakışlarına maruz kalmış,baştan savma bir selam vermişti."Edip ben."

"Memnun oldum."

Hiç olmadım.

Sonunda denize doğru ilerlediğimizde Aleyna ve ben birlikte kız giyinme yerine doğru ilerledik.

"Kaç yaşındasın?"

Sorusuyla ona döndüğümde kaşlarını çatmış önüne bakıyordu."On yedi."

Yüzünü buruşturdu."Seni sevmedim."

En azında dürüst."Eh,bende."

Omuz silkerek ayrıldığımızda üzerimizi değiştirmiş yine aynı yerde buluşmuştuk.Cırtlak bir pembe renginden mayosuyla rengini sevmesem bile yakıştırmıştım.

Onunda gözleri üzerimde gezinirken yine kaşları çatıktı."Pareo giymeyecek misin?"

"Baksana sevgili kıskandığın belli ama kendimden küçüklerle ilgilenmem.Ha bu arada bana diyorsun ama maşallah seninde heryerin dışarıda."

Ardından hızlı adımlarla babamların yanına ulaştım.Yolda zaten pareomu giymiştim."Baba,ben şu taraflardayım."

Kafasını sallası,"Yemek yiyeceğiz çabuk gel."diyerek gülümsedi.

Ögedayın olduğu yere geldiğimde yerinde kardeşi vardı."Merhaba?"

"Fahriye?"

"Ögeday yok mu?"

Kaşlarını çattı."Aynı yerinde."

Kafamı sallayarak oradan ayrıldım.Deniz tarafından uçuruma ulaştığımda onu gördüm.Bu sefer geriye doğru ellerini yaslamış gözlerini kapatarak kafasını geriye yaslamıştı.

"Ögeday?"

Cevap vermedi.

Yanına oturup yüzünde gözlerimi gezdirdim.Kusursuz bir yüzü yoktu ama güzel yüz hatlarına sahipti.Üçgen gibi gelen çene hattı,düzgün bir burnu ve hafif seyrek olan kaşları.Üst dudağından biraz büyük alt dudağı vardı ama,kötü gözükmüyordu.

Gözlerini açtığında gülümsedim."Nasılsın?"

Gözlerini devirdi.Ellerini kaldırdı,"Neden yine burdasın?"diye sordu.

Omuz silktim.

Yeniden ellerini kaldırdı."Bana bak,yoksa sen benden hoşlanıyor musun?"

Gözlerimi ellerinden çekerek gözlerine diktim.Öylece suratıma baktığında kafamı iki yana salladım.

Sonra konuşmadık.Yine yüzünü izledim ve birşey demeden öylece oda yüzümü izledi.

*

Geç geldiği için üzgünüm.)

Yorumlarını bekliyorum.)

qalp.

Koca Yaşlı Şişko Dünya.Where stories live. Discover now