İlk Dans (Seda'dan Özel Bölüm)

14K 531 29
                                    

Hepinize merhaba :) Öncelikle bu hikaye yazdığım 'Son Dans' adlı hikayenin göremediğimiz Kerem tarafıdır. Ben erkek karakterlerin ağzından pek yazmadığım için, işin Kerem kısmını da merak eden sevgili arkadaşım Seda yazmayı üstlendi sağ olsun :) Yani bu bölüm onun tarafından yazılmıştır. İlk defa böyle bir şey denemiş olduk böylelikle. Hikayelerin birbirinden kopuk olmaması için yine ben paylaşıyorum. Ben okuyunca çok beğendim. Umarım siz de beğenirsiniz. Bölüm ithafı da Seda'ya gelsin o halde ;) İyi okumalar :)

Siz hiç başkasının sıkılmasını izlemekten zevk aldınız mı? Ben aldım.

Onun ilerideki masada oturup sıkıntıdan adeta patlamasını izlemek, şu ara beni en çok mutlu eden şey. ‘Kerem sen geri zekâlı mısın? Kim birinin sıkılmasını izlemekten zevk alır ki?’ demeyin hiç, o sıkılmazsa bir sorun var demektir çünkü. Bir şey anlamadınız değil mi? Durun en başından başlayayım anlatmaya o zaman.

Amerika’dan döndüğümden beri ailemin verdiği bu davetlere katılmak zorunda kalıyorum, Ahmet ve Sevim Sayer’in biricik küçük oğulları Kerem Sayer. Gelecekte şirketin başına geçecek olan veliaht. İnsanlar beni merak ediyormuş annemin dediğine göre, ona en son bu davetlerden ne kadar nefret ettiğimi söylediğimde bana bu cevabı veriyor, ‘Sen Sayer Holding’in gelecekteki veliahdısın Kerem, tüm o insanlar seninle iş yapmak için can atacak. Onları şimdiden tanıyıp ne yapacağına karar vermen lazım.

Peki, ben onları tanımak istiyor muyum? Hayır, ama tanımak zorundayım.

Yine o akşamlardan birinde etrafımdakilerden ne kadar nefret ettiğimi ve burası dışında herhangi başka bir yerde olmayı dilerken masaya gelen Can ve Aksel’in konuşmalarıyla bölünüyor düşüncelerim. Aralarında yine saçma sapan bir iddiaya tutuşmuşlar ve kim kazanacak tartışması yapıyorlar kimseyi umursamadan. Çocukluğumdan beri tanıdığım bu iki adama ne kadar kızıp sinir olsam da şu dünyada her şeyimi bilen, gözümü kapatıp güvenebildiğim başka biri daha yok. Onlar olmasa bu davetlere bu kadar bile dayanamazdım.

’Kerem ağabey sen ne diyorsun?’’ Can’ın sorusuyla daldığım düşüncelerden sıyrılıp konuyu anlamaya çalışıyorum.

’Neye ne diyorum Can?’’

’Oo bu yine dalmış, biz kime anlatıyoruz 2 saattir.’’

‘’Can, uzatma istersen.’’

‘’Can tamam ağabey, Kerem yine aramızdan uçmuş.’’ diyor Aksel, her zaman ki anlayışlı gülümsemesiyle. Can daha deli dolu çocuk gibi bizi güldüren taraf olurken, bense daha içime kapanık tarafım. Aksel’se ikimizin ortasında bizi bir arada tutan parça gibi, dengeyi sağlayıcı eleman olmuştur hep.

’Şimdi ağabey Aksel diyor ki, bu gece benden çok kızla dans edebilirmiş. Benden, ya benden!’’

‘’Ee ne var bunda Can?’’

‘’Ne mi var? Kerem dünyaya döner misin abicim artık. Şu balo salonunda dans etmediğim tek kız yok benim, gelmiş benimle iddiaya giriyor sen ne var diyorsun.’’

‘’Tamam Can madem kendine bu kadar güveniyorsun sorun yok, görelim bakalım kim kazanacak.’’

Bu söylediklerimden sonra Can’ın o bir şey bulmuş muzur gülümsemesiyle bana bakmaya başlıyor. Daha konuşmaya başlamadan söyleyeceği şeyden hiç hoşlanmayacağımı bildiğim için cevabımı söylüyorum.

Tek Bölümlük HikayelerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin