3.6

23.9K 1.3K 154
                                    

Merhabalar yeniden ;)

Profilimde 'Kurak' isimli yeni bir hikaye yayınladım. Eğer destek verirseniz 2.bölümünü de yayınlayacağım. Umarım beğenirsiniz :)

Şimdi, iyi okumalar :)

&

Akrabaların Demir için geçmiş olsuna gelmesiyle geçen yoğun bir haftanın sonuna gelmiştik.

Bir haftadır her gün onlarca insan geliyordu ziyarete. Ayşen hamile olduğumu öğrendiğinden beri Akif'i alıp geliyordu, hem bana yardım ediyordu hem de beraber Akif ile ilgileniyorduk.

İclal annem bir haftadır burada kalsa da, artık eve dönmek istemiş, sabah Fehmi babam kahvaltımızı yaptıktan sonra alıp götürmüştü onu.

Şimdi ise öğlen 2'ye geliyordu saat ve Demir biraz dinlenmek istemişti. Bir haftadır sürekli evde olsa da gelen giden çok olduğu için oldukça yorulmuştu.

Odamızda onun uyuduğunu son bir kez daha kontrol ettim ve elimi henüz hiçbir belirginlik göstermeyen karnıma koyup odadan yavaşça çıktım. Ev zaten topluydu, bu yüzden salonda televizyonun karşısına oturdum ve kanallar arasında dolaşmaya başladım.

Tam bir kanalda karar kılmışken, çalan zil sesiyle irkildim. Henüz hamileliğimin ilk dönemlerinde olmama rağmen bel ve sırt ağrılarım vazgeçilmezim olmaya başlamıştı. Bunda elbette stres ve yorgunluk yadsınamazdı.

Yavaşça yerimden doğrulup kapıyı açmak için odadan çıkarken, Demir'in yeni bir zil sesine uyanmaması için hızlandım. Çelik kapıyı açıp gelenlere bakarken, tereddütle yutkundum.

Hakan, Melisa ve Ali bana mahcup bakışlarla kapının önünde bakarken, ilk önce Hakan davrandı.

"Merhaba Miray."

Kısık sesimle ona cevap verirken bu defa Ali konuştu.

"Girebilir miyiz ?"

Demir'in ne tepki vereceğini kestiremesem de, onları içeri buyur ettim. Ayakkabılarını çıkarıp içeri girerken karşıda ki odadan gelen kısık televizyon sesini takip edip oturma odasına girdiler.

Demir'i uyandırıp uyandırmamak arasında kalmıştım ama ilk önce içeriye girmeye karar verdim.

"Hoşgeldiniz."

Hakan ve Melisa ikili koltuğa yan yana otururken, Ali de köşede ki tekli koltuğa oturmuştu. Üçü de ben gibi, tereddütlüydü.

"Hoşbulduk."

Melisa beni cevaplarken, onları aylardır görmediğimi de yeni yeni fark ediyordum. Fakat bu, umrumda bile değildi. Çünkü yıllardır yanımda onları dost sanarak bulundurmuştum ama onlar arkamdan kuyumu kazmak dışında bir şey yapmamışlardı.

"Demir nasıl ? Biraz daha iyi mi ?"

Ali'nin ciddi manada endişeli çıkan sesiyle ona döndüm. Demir uyanmadan önce onu okulda gördüğüm zaman ağlayıp Demir'i çok özlediğini söylemişti. Samimiyetine inanmıştım çünkü, küçüklüğünden beri tanıdığım bu hoppa çocuğu ilk kez ağlarken görmüştüm.

"Daha iyi, çok şükür."

Hakan tam bir şey söyleyecekti ki, kapıya bakıp dudaklarını birbirine bastırdı.

Oturduğum üçlü koltukta ben de soluma dönüp kapıya baktım. Demir tüm yakışıklılığıyla gözlerini hafifçe kısıp içeriye bakıyordu. Üzerinde ki asker yeşili tişörtü, siyah dar paça eşofmanıyla ve dağınık saçlarıyla mükemmel görünüyordu. Sakalsız olan yüzü bir haftadır dışarı çıkıp berbere gitmediği için kirli sakalla sarılmış, uyku mahmuru gözleri hafifçe kısılmıştı.

Ve Sen Geldin (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin