İNTİKAM 1

22 8 0
                                    

İntikam almayı kabul ettin.İntikam duygun kabarmıştı o hırsızları bu hayattan silmek istiyordun.Geri doğru dönüp hırsızların olduğu ormana doğru yol aldınız.Kalabalık olduklarını biliyordunuz bu yüzden onların size yaklaştığı gibi sinsice yaklaşmalıydınız.Gizli bir şekilde ormana sokuldunuz.Kamplarını bulmak için ormanda ilerliyordunuz.Açıklık bir alan bulmuştunuz bir kaç çadır görüyordunuz.Hava kararmak üzereydi hırsızlardan birkaçı kamp ateşi için odun topluyordu.Kamp'ın orta kısmındaki yerde hırsızların başı bulunuyordu aynı zamanda seni tehdit edip altınlarınızı alan hırsızdı.Bir kütüğe oturmuş önündeki masada altınları sayıyordu.Bir plan yapmaya karar verdiniz.İlk olarak odun toplayan hırsızları haklamaktı planınız böylelikle sayıları eşitleyecektiniz.Alir ve Fin'e ormanın etrafına dağılıp çember oluşturmalarını söyledin.Alir sol tarafına Fin ise sağ tarafına geçti.Alir ve Fin çalılıkların arkasında senden emir bekliyordu.Sen ise çalılığın arkasında odun toplayan hırsızları gözlüyordun.Alir ve Fin'e doğru yaklaşan iki hırsız gördün.Alir ve Fin kılıçlarını hazırda ve saplamak için tutuyordu.İlk hırsız Alir'e doğru yaklaştı.Sol elini kaldırdın ve hırsızın Alir'in saplama mesafesine gelmesini bekledin.Hırsız Alir'in yanındaki çalılığı almak için eğildiğini gördüğünde.Sol elini indirdin.Alir çalılıklardan fırlayarak hırsıza doğru atıldı ve kılıcını sırtından kalbine soktu hırsız direk yere yığıldı.Alir kılıcını kınına koydu ve hırsızı çalılağa sürükledi...

Sıra Fin'deydi hırsız Fin'e o kadar yaklaşmıştıki sen Fin'e emir veremeden hırsız Fin'i farketti.Ve bağırmaya başladı.Fin ani refleks ile kılıcı hırsıza sapladı ama hırsız bağırmıştı.Kamptaki hırsızlar kılıçlarını çekip sese doğru koştular.Alir ise senin yanına doğru koştu birlikte Fin'in olduğu yere gittiniz.Kılıçlarınızı çektiniz ve hırsızları karşıladınız...

İlk hırsız koşarak kılıcını Fin'e doğru savurdu.Kılıcını Fin'in önüne doğru uzatarak bloke ettin.Hırsız geriye doğru savruldu.Fin karşı saldırı yaparak kılıcını hırsızın kafasına indirdi.Alir ise diğer hırsızla mücadele ediyordu.Hırsızların başı en arkadan öfkeli bir biçimde sana doğru geliyordu.Kabzanı sıktın ve gardını hazır tuttun.Hırsız kılıcını sana doğru indirdi.Kılıcı bloke etsende o hızın ve sertliğin şiddetine dayanamayıp yere düştün.Hırsız kılıcını tam saplayacakken.Fin araya girdi ve kılıç ona saplandı...


Sen ve Alir şaşkınlığa uğradınız.O anki durumun sıcaklığıyla şaşkınlığınız uzun sürmedi.Alir ve Sen büyük bir öfke ve bağırışla daha hızlı ve sert saldırdınız.Sen kılıcını öyle bir savuruyordun ki rüzgar yetişemiyordu.Hırsızın saldırılarını savunacak kadar gücü kalmamıştı ve gardını düşürdü.Sen ise kılıç darbelerini hırsıza indiriyordun.Hırsız öldüğü halde saldırılarını durdurmadın.Hırsızın bedeni paramparça oldu.Alir ise bir cellat gibi diğer hırsızı yere yatırmıştı ve kılıcıyla hırsızın kellesini aldı...

Olayın sıcaklığı geçince Alir ve Sen Fin'in bedeninin yanına gittiniz.Fin ölmek üzereydi.Alir ise baş ucunda Fin'in elini sıkıyordu.Sen ise durumun üzüntüsü içerisindeydin.Fin son nefesi ile Alir'e "Buraya kadarmış aslan yürekli...hatırlıyormusun bir hayalimiz vardı.Zengin olup Harbor'da bir tekne ile denizlere açılacaktık.Ben Miskem ile şarkılar çalacaktım sana...Şimdi al bunu aslan yürekli ben senin yanında olamayacağım ama sen bunu başara..." ve Fin öldü.

Alir hala elini tutuyordu sen ise Fin'in açık olan gözlerini kapadın.Alir gecenin enginliğinde acılı yüreğiyle haykırmaya başladı...

Fin'e bir mezar açarak onu gömdünüz etrafını taşlarla örttünüz ve kılıcını üstüne koydunuz.Alir'in yüzünde hiç bir ifade yoktu hala şoku atlatamamıştı.Sen ise olayın pişmanlığı içerisindeydin.İntikam duygun olmasaydı Fin hala hayatta olacaktı.

Gecenin derinliğinde yolunuza devam ettiniz...

Yolu tekrar yarılamıştınız.Yolda ilerlerken Alir'in gözü Fin'i arıyordu.Sen ise onu teselli etmeye çalışıyordun...

Yolun sonuna vardığınızda sonunda o ihtişamlı Almoroth kapıları karşınızdaydı.

Kapılardan şehire girdiğiniz anda şehir lambalarının görkemine kapılmıştın.Şehirde iki günde bir eğlence düzenlendiğini biliyordun fakat bu kadar iyi olacağını tahmin bile etmemiştin ve o eğlencenin arasından onu gördün. Ay ışığının yüzüne vurarak aydınlattığı, ve semanın karanlığını yok ettiği Alamora'yı gördün.Odasının balkonundan tebessüm ile eğlenceyi seyrediyordu.O olduğuna emindin çünkü başka kimse onun kadar güzel olamazdı.Kim bilir belki de oda balkonda seni düşünüyordu derken balkona bir güvercin kondu. Bu güvercin sizin güvercininizdi ve yola çıkmadan önce ona yazdığın mektubu getirmişti.Alamora direk mektubu okudu ve sevinçten havalara uçmuştu ama birden sevinci azaldı, yüzündeki gülümseme gitti.Sana bir şey olduğunu düşünüyordu galiba... Hemen içeriden mürekkep aldı,kağıda bir şeyler yazıp güvercininizin ayağına taktı ve güvercini Dolaroth'a doğru saldı.Güvercin Dolaroth yerine süzüle süzüle sana doğru geliyordu.Alamora ise balkonundan güvercini izliyordu.Güvercin süzülerek senin omzuna kondu ama siz gözlerinizi ondan ayıramıyordunuz.Alamora'da sizi görünce gözleriniz birbirine kilitlenmişti.Gözleriniz kilitlendiğinde senin için zaman durmuştu adeta... Etrafındaki eğlence seslerini duymuyordun ve Alamora sana gülümsedi, onun gülümsemesi sana sanki bir meleğin gülümsemesi gibi geliyordu.Sen donup kalmışken Alir ise sana birşeyler anlatıyordu ama sen duymuyordun.En sonunda seni silkeledi ve kendine geldin.Büyük bir mutlulukla uykudan uyanmış gibiydin ve o sevinçle Alir'e sarıldın.

Alir: " Geldik mi ? Bitti mi ? Başardık mı ? "

Vektor: " Evet ! Başardık can dostum başardık. "

Ve Alamora kale kapılarından çıkmıştı.Bir an için etrafta eğlenceler durmuş ve sessizlik oluşmuştu.Herkes onun güzelliğine hayran kalıyordu.Yavaşca sana doğru geliyordu sende ona doğru ilerliyordun,herkes sizi izliyordu.Şehir meydanının ortasında buluştunuz ve ellerini tuttun.Elleri o kadar narindi ki... Gözlerine baktınız gözleri gri ve yeşilin karışımı gibiydi. Ve şehir meydanının önünde birbirinize sarıldınız.Ve birbirinize fısıldadınız

Alamora: " Seni hep bekledim bir gün geleceğini biliyordum. "

Vektor: " Artık beklemek yok yeni günlerin şafağında artık hep beraber olacağız.Aşkım..."

Ardından dudaklarınız birleşti ve sessizlik bozuldu.Eğlenceler, çalgılar, çengiler ve alkışlamalar yerini aldı.

İNTİKAMLI SON


(Ekler kısmına bakınız.)




Prens'in YoluHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin