Şeytan-ı Racim 8

2.8K 90 15
                                    

Babamın sesiyle uyandım, annem ve babam başımda bağırıyorlardı. Kalktım, ne oluyor dedim. Oğlum iki saattir Arapça bir şeyler söylüyorsun, korkuttun bizi dediler.

Baba, yine aynı kabusu gördüm, biri bana 2 cümle söyledi dedim. Bıçağın nerede oğlum dedi babam. Arabada kalmış baba dedim. Siz annenle oturun, ben getiriyorum hemen, ama asla yanından ayırma bir daha dedi.

Annemle oturup babamı bekliyordum. 10 dakika falan oldu, babam halen aşağıda arabadan bir bıçak alıp gelemedi. Anne, beraber gidip babama bir bakalım, ne olacaksa olsun artık dedim.

Annem, oğlum biraz daha bekle gelmezse aşağı ineriz oğlum dedi. Alt tarafı aşağı ineceğiz diyorum anne, ya babamın başına bir şey geldiyse...

Artık onlarla karşılaşmak istiyordum, artık bu kabuslar bu korkular bitsin, karşıma çıksınlar ve beni artık bıraksınlar yada alacaklarsa alsınlar istiyordum. Bıkmıştım bu kabuslardan...

İndik aşağı babam arabanın direksiyonuna geçmiş oturuyordu. Annem camı tıklattı, elinde sigara sadece oturuyordu babam, anneme hiç tepki vermiyordu.

Sonra anneme camın arkasından boynunu çevirip baktı, ağlamaya başladı koskoca adam, kapıları kilitlemiş ön koltukta sigara içip ağlıyordu.

Annem aç şu kapıyı diyordu babama, babam sadece ağlıyor, 5 dakika kadar öylece oturdu elinde sigarayla ağladı.

Sonra açtı kapıları. Babama, kurban oluyum niye ağlıyorsun, artık bıktım ben dedim. Oğlum apartmanın kapısında yaşlı bir kadın beni durdurdu, su istedi dedi. Ne suyu baba dedim.

Ağzı titriyordu anlatırken, ağlıyordu bir taraftan, bilmiyorum oğlum dedi. Baba, saat gece 3'ü geçiyor bu saatte apartmanın kapısında kim niye su istesin dedim.

Babam bekle getiriyim demiş, arkasını dönmüş kadına. Kadın, benim oğluma senin oğlun, benim oğlumun yerine senin oğlunu alacağım diye bağırmış.

Babam arkasını döndüğünde kimse yokmuş, koşmuş arabaya bıçağı eline almış kapıları kapatmış o korkuyla.

Eve çıktık sabaha kadar oturduk, sabaha karşı uyumuşum tekrardan uyandığımda öğlen olmuştu, rüya görmemiştim bu sefer.

Üçümüz oturuyoruz, babamın telefonu çaldı. Arayan bizim üniversitenin olduğu şehirdeki ev sahibiydi. Kapıyı çalıyormuş kimse açmıyormuş, ancak içeriden ses geliyormuş, birden fazla ses var evde diyor adam telefonda babama.

Babam, oğlum benim yanımda, arkadaşı ne yapıyor bilmiyoruz dedi. Ev sahibi çilingir çağırıyorum o halde dedi.

Hala birçok eşyam o evdeydi, babama ben artık o şehirde okumak istemiyorum, tekrar sınava gireyim yahut başka bir yere geçiş yapayım dedim. Olur oğlum dedi, sağ olsun karşı çıkmadı hiç.

Babamla gidip eşyalarımı alacaktım, bindik lada samaraya vardık şehre eve geldik. Kimse yok evde, anahtarım kapıyı açmadı, ya Atakan yada ev sahibi değiştirmiş kilidi.

Babam ev sahibini aradı, adam zaten bizimle görüşmek istiyormuş. Geldi ev sahibi, asya çay bahçesi var, orada buluştuk. Adam bayağı tırsmış ve şaşkın bir ifadeyle geldi hiç oturmadı.

Oğlum, o evde siz neler yaptınız öyle. Ben bir şey yapmadım amca dedim,

Arkadaşımı (Atakanı) bulduklarında gülüp kendi kendine konuşuyormuş, ev sahibi ile çilingiri karşısında görünce sövmeye hakaretler etmeye başlamış. Ev sahibi polis çağırmış, akli dengesinin yerinde olup olmadığını anlamak için müşaade altına almışlar Atakan'ı.

Ev sahibi anahtarı değiştirmiş, eşyalarını alıp gidebilirsin dedi.

Baba, eşyaları toplayıp gitmeden önce Atakan'ı görmek istiyorum. Emin misin oğlum dedi. Evet dedim, gittik tutulduğu hastaneye...

Babam, görevli hemşireye; Atakan *** 'ın odası nerede dedi. Hemşire tarif etti hemen girdik odaya. Serum takmışlar, yarı baygın yatakta yatıyordu. Saç baş dağılmış sakal uzatmıştı, beni görünce ağlamaya başladı.

Biraz konuştuktan sonra, kulağıma yalnız konuşalım dedi. Baba, Atakan bana bir şey diyecekmiş, kapının önünde biraz bekler misin dedim

Çıktı babam dışarı, artık yalnızdık. Atakan, seninle tanıştığım güne o kadar pişmanım ki, beni nelere bulaştırdın böyle dedim.

Benim fazla zamanım yok kardeşim, gelecekler benim için, beni de alıp gidecekler dedi.

Şimdi sana diyeceklerimi iyi dinle: Eve git, benim yatağın altındaki kolyeyi al. Kolyenin içinde gördüğün resmimi sök. sonra resmimi yak, içine kendi resmini koy.

Yatağın en dibinde, üzerinde k***s yazan ve üzerinde *** simgesi olan el yazması bir kitap olacak, al onu, sondan bir önceki sayfayı aç, o şekilleri yaz bir kağıda sonra hepsini gece o kabusları gördüğün saat kaç ise, o saatte yak, yakarken ** sayfadaki sözleri oku. Her yaktığın kağıt için 10 kere oku dedi.

Üç Gölge Köyü ve Daha NiceleriWhere stories live. Discover now