KARANLIĞIM

Unutamazsın

MELEK

Yağmur gittikten sonra yaklaşık 2.5 sene oldu. Ve biz artık çocuk değildik. Üniversiteye başlamıştık. Kağan halkla ilişkiler. Mert güzel sanatlar (gerçi sanatla alakası bile yok ama) ve bende inanmayacaksınız ama çocuk gelişimi okuyorum. (çocukları severim ama çok fazla çocuk sesi çıldırma sebebim olabilir)

Yağmuru soracak olursanız. oda sağlık bilimleri okuyor. ara sıra konuşurduk yağmurla ama son 2 aydır konuşamıyoruz. o aramıyor bende o aramıyor diye aramıyorum. özlemedin mi diye sorarsanız. özledim. hemde çok özledim.

Kağan mı? yağmur gittikten sonra, aylardır kendine gelememişti. evden dışarı bile çıkmadı inanabiliyor musunuz? ama ne oldu. hiç bir şey. eski haline geri döndü. 

her gün farklı kızlar. sarışını, esmeri, kızılı falan geçtim artık başka ülkelerden kızlarla birlikten oluyor. 

Mesela dün Fransalıydı kız. Kağan da yağmur da aptalın teki. yağmur gitmekle aptallık etti. kağanda eski haline dönmekle. 

ikisi de hala birbirlerini sevdiğine eminim. ne kadar uzak olsalar da. kağanın kalbi yağmurda yağmurun kalbi kağan da. ve birbirlerini hiç bir zaman unutmayacaklar buna eminim. 

''hayatım hadi. kağan beklemekten hoşlanmaz biliyorsun değil mi'' haa bu arada söylemeyi unutmuşum. biz mertle sevgiliyiz. hatta nişanlıyız. 1,2 aya evleniyoruz. bunun için yağmuru bekliyoruz desek yalan olmaz.

''tamam. çantamı alıp geliyorum hemen'' dedim ve odadan çantamı alıp çıktık. ''ee bu seferki kız nasıl biriymiş. bari bu kızı kaçırabilsek kağandan.'' 

''hayatım artık kızlarla uğraşmasan keşke. bırak kimle ne yapmak istiyorsa onu yapsın'' araba sürmeseydin çantayı kafana yerdin mert bey ama neyse. '' canım anlamıyorsun galiba. kağan ve yağmur hala birbirini seviyor. kağan sadece onu unutmak için böyle davranıyor''

gözün yoldan ayırıp 2 saniyeliğine suratıma boş boş baktı. ''o zaman bırak ta unutmaya çalışsın. görmüyor musun belli etmese de acı çektiği belli oluyor. her ne kadar yağmuru sevse de, onu unutmak zorunda anladın mı bitanem'' 

''hayır anlamadım!! neden sevdiği halde unutmaya çalışıyor. o da gitsin New York'a . bulsun yağmuru getirsin Türkiye'ye.  Allah Allah bu kadar zor mu bunu yapması. deli etmeyin beni ya''

''sen zaten her zaman delisin. azcık mantıklı konuş be kızım.'' bak ya ''Allah Allah ben mi mantıksız konuşuyorum.''

''evet sen mantıksız konuşuyorsun. Yağmur kağanı terk etti terk.bütün sorunlar çözülmüşken onu bırakıp gitti.''

''sence neden gitti hiç düşündünüz mü? onun yüzünden kağanın başına bir şey gelmesinden korktu. tüm bu yaşananlar sanki onun yüzündenmiş gibi hissetti. bu şehirde hatta bu ülkede kalmak ona da kağana da zarar vereceğini düşündü ve gitti'' 

''sen. sen bunları nereden biliyorsun. yoksa...'' açıklama zamanı geldi desene ''çünkü bana gitmeden bir gün önce söylemişti. korktuğunu, kağana istemeden zarar vereceğini falan düşündüğünü söylemişti. ve bu yüzden benden bilet istemişti. bende belki gitmesi iyi olur kafasını dinler gelir diye düşünmüştüm. ama 2 senedir aklı yerine gelmedi''

''neden yaptın bunu? kağanı düşünmedin mi?'' koğono doşonmodon mo ''düşündüm tabi ki. hatta bunu yağmura da söyledim. kağanı düşün dedim. nasıl bir halde olacağını düşünemiyor musun dedim. ama görüyorum ki kağan eski hayatına geri döndü 1,2 ay acı çekti. gerçi o da acı mı çekti yoksa terk edilme duygusundan egosu zedelendiği için mi bilemiyorum.''