Bölüm 5 - Saçma Sapan Son?

439 44 54
                                    

(Part 2)

Tüm Acemi Birliği kızları üstüme doğru geliyordu. Eren bana hayatı boyunca hiç yapmadığı, acınası bir yüz ifadesiyle "Boku yedin Armin." dedi. Haklıydı. İşte tam da bu anda aklıma dahice bir fikir geldi. Hızlıca arkamı dönüp "Mikasa!" diye bağırdım. Şaşkınca bana baktı. "Hemen benimle gel!" dedim ve kolundan tutup kapıya doğru hızlı adımlarla yürümeye başladık.
"Çekiştirmesene, Armin! Hem nereye gidiyoruz?! Daha Eren'le Annie hakkında konuşamadım bile!" dedi.
Kapıdan dışarı çıktıktan sonra "Bak, Annie şu an Eren'le konuşmana müsaade etmeyecek. İlk başta onu dövmen gerekebilir. Onu döverken de Eren oradan kaçacağı için şimdi hemen Eren'i de alıp kaçalım buradan!" dedim bağırarak.

Mikasa çok kararsız kalmıştı. Kapıdan içeriye baktı ve içerideki kızların korkunç, erkeklerin ise yalvarır gibi bize baktığını gördü. Ardından bana döndü ve "Tamamdır! Ben Eren'i alıp geliyorum. Sen erkekler tuvaletine saklan. Kızlar oraya gelemez." dedi ve içeriye doğru hızlıca girdi. Ben ise erkekler tuvaletine doğru koşuyordum.etrafta kimsecikler yoktu. Sonunda tuvalete ulaştığımda koca göbekli ve sakallı temizlik görevlimiz beni fark etti ve "Kusura bakma, Christa ama burası erkekler tuvaleti." dedi. "Ayrıca saç kesimin güzel olmuş."
Ağzım açık ona bakıyordum. "Kusura bakmayın... Fakat ben bir erkeğim. Ve adımda Christa değil." dedim son derece sakin bir şekilde.
Kahkaha attı. "Ahaha Christa!" ve başımı okşadı. "Senin gibi şirin bir kız erkekse bende insanlığın en güçlü askeriyim!" dedi ve gülmeye devam ederek yürümeye başladı. Yaşadığım olayın şokunu atlatmaya çalışıyordum. Beni Christa sanmışlardı! Daha da önemlisi beni kız sanmışlardı!

Tuvaletin kapısının önüne çömüp Eren ve Mikasa'yı beklemeye başladım. Orada ne yaşandığını gerçekten çok merak ediyordum. Ama en kötüsü ise bir 13 Şubat daha harcanmıştı. Bugün tuvalet temizleme günü olsaydı, yemekhanede çıkan o olaydan çok daha az korkmuş olurdum. Her şeyi berbat etmiştim. Acemi Birliği erkeklerinin o büyük sevgili umutlarını... Kendime çok kızgındım. Düşünmeye devam ederken buraya doğru deliler gibi koşan Eren ve Mikasa'yı gördüm. Bu bomboş koridorda sadece onların koşuş sesleri duyuluyordu. Ayağa kalktım ve "Ne oldu çocuklar?" diye sordum. Eren elleriyle dizlerinden yardım alıyordu. Ayrıca zar zor nefes alıp veriyordu. Mikasa ise kısa saçlarını düzeltiyordu. Eren bana kızgın bir bakış atarak "Ne mi oldu, Armin?!" diye sordu kızgınca.
Ardından doğruldu ve "Her şeyi bok ettin!" diye bağırdı ve elini yumruk yapıp duvara vurdu.
Mikasa, Eren'e dönüp "Biraz sakin ol!" dedi ve sonra bana döndü. "Sen de bana ne olduğunu anlatacaksın! Ama önce bahçeye çıkalım. Buraya gelebilirler."

Bahçeye doğru ilerlemeye başladık. Sinirden ölecek gibi duran Eren'in omzuna bir elimi koydum ve "Özür dilerim, Eren. Böyle olmasını bende istemezdim. Bugün benim için de çok önemliydi." dedim.
Eren elimi omzundan attı ve "Boşver. Zaten hepsi o bok kafalı Ymir'in suçu. Tüm kızları yemekhaneye toplamasaydı böyle olmayacaktı." dedi.
"Ne günü? Siz neyden bahsediyorsunuz?! Biri bana hemen her şeyi açıklasın." dedi Mikasa. Eren gözlerini devirdi.
"13 Şubat, 14 Şubat'tan önce gelen bir gündür." diye söze başladım.
"Bizi bu bilinmeyen bilgiyle aydınlattığınız için teşekkür ederim, Bay Bu Bilgiyi Çok Düşündün Mü Acaba." dedi Mikasa.
Eren "Pvvvttt." dedi. "Artık sana "Bay Bu Bilgiyi Çok Düşündün Mü Acaba" diyeceğim, Armin." dedi ve güldü.
"Sözümü kesmeyin!" diye bağırdım. "13 Şubat, 14 Şubat Sevgililer Günü'ne sevgilisiz çıkmamak için kutladığımız mükemmel bir gündür. Bu günde erkekler aralarında toplantı yapar ve kimin kimle çıkacağına karar verip onlara çıkma teklifi ederler." dedim.
"O zaman neden hiçbir Acemi Birliği kızının bir sevgilisi yok?" diye sordu Mikasa.
"Ee, tüm 13 Şubat'larda surları titan bastı." dedim gülümseyerek.
Eren yeniden "Pvvvttt" dedi.
"Dostum şunu yapmayı kes!" diye bağırdım.
"Cidden Eren, o ses...çok garip." dedi Mikasa.

Shingeki No Kyojin - Armin'in GünlüğüWhere stories live. Discover now