20. SEVGİ

2K 106 34
                                    

Selamunaleyküm 😀

Uzun bir aradan sonra güzel olduğunu düşündüğüm bir bölümle karşınızdayım. İnşallah beğenirsiniz. Bence beğenceksiniz canlarım :)

Bölüm yazamadığım zamanlarda beni destekleyen bütün okuyucularıma teşekkür ediyorum.  Sizi seviyorum tatlişler

Hadi sizi bölümle baş başa bırakayım. Baya uzun yazdım bu kez :)

Parmaklarımı sabırsızca masanın üstünde haraket ettirirken gülmemek için dudaklarımı ıssırdım. Hazırladığımız ekipmanlar ve görevlendirdiğimiz arkadaşlar ustalıkla görevlerini yerine getirirken biraz daha devam etsek bizim ekip kalpten gidecekmiş gibi duruyordu.

Melis'in attığı çığlıkla daha da bir keyiflenirken Doruk'ta benim gibi gülmeye başladı. "Önümüzdeki bir yıl boyunca Melis'le dalga geçmeyi düşünüyorum."

"Artık bitirsek mi?" dedi Yağmur olduğu yerde gerilirken. "Baya korkmuşa benziyorlar."

Aslında biraz daha süründürmeyi düşünüyordum ama bu hallerinin yeterli olduğuna karar verdiğim için önümdeki düğmeye bastım ve her yer aydınlandı. Bizim kızlar ve Berat şaşkınlıkla etrafına bakarken yerimizden kalkıp onların yanına ilerledik.  Planım bir korku evi hazırlamak ve bizim ekibi parti bahanesiyle içeri sokup ölesiye korkutmaktı ama Yağmur'un biraz hassas olması sebebiyle çok fazla zorlamamıştım.

Berat bizi gördüğü anda öfkeyle Kutay'ın üstüne yürüsede ben ağlayan Melis'i kollarımın arasına almıştım. "Nasıl korktuk haberin var mı senin?" dedi ağlamaklı bir sesle. "Bir an öleceğimi sandım."

"Ufacık bir şakaydı." dedim gülmeye çalışarak. Hafiften bir pişmanlık bütün vücudumu sarmaya başlamıştı. Çok mu abartmıştım acaba?

Elif bembeyaz bir yüzle "Evet çok ufak bir şakaydı!" dedi sinirle. "Sen ciddi misin?"

"Tamam kızın üstüne gitmeyin, hepimizin ortak fikriydi." dedi Kutay. "Hem haketmiştiniz."

Bir süre daha tartışsakta olay tatlıya bağlandı. Elif, Melis, Merve ve ben olay yerinden ayrılırken uzun zamandır boşladığımız Kuran kursuna gitmeye karar vermiştik. Sümeyye abla bizi aramış eğer devam etmiyorsak başka kızları görevlendireceğini kibar bir şekilde dillendirmişti.

Bunun üzerine Elif'i de yanımıza katarak Kuran kursuna gelmiştik. Küçük iki katlı mavi apartmana girerken etrafta koşan küçük çocuklar tebessüm etmeme sebeb olmuştu. Küçük bir kız elindeki Kuran-ı Kerim'i iyice göğsüne bastırıp yanımızdan geçerken Melis "Ya bu çok tatlı!" diye mırıldandı.

Abdesthanede abdestlerimizi aldıktan sonra Sümeyye ablanın görevlendirdiği çocukların yanına gittik. Ben ezberlerini alırken Merve arapça alfabesini dinliyor, Melis'te onlarla beraber öğrenmeye çalışıyordu. Elif'se bana yardım ediyordu. Ezber verecek çocukları aramızda paylaşmıştık.

Önümdeki küçük erkek çocuğunun verdiği ezberi dinlerken uzun kirpiklerinin arasında gizlenmiş mavi gözlerine öylece bakakalmıştım. Berat'ın bir kopyası olan bu gözler içimi garip bir şekilde titretirken Berat'ın yine aklıma gelmesi kaşlarımı çatmama sebeb oldu.

"Kötü mü olmuş Berra abla?"

Gözleri dolu bir şekilde gözlerime bakan çocuğa gözlerimi kırpıştırarak baktım. Tabi sabahtan beri kaşların çatılı bakarsan çocuğa!

"Yok kuzum çok güzel okudun aferin sana!"

Çocuk anında gülümseyip başını salladıktan sonra Kuran-ı Kerim'ini alıp arkadaşlarının yanına geçti. Derin bir nefes aldım. Artık sürekli aklımı meşgul eden bu insan gittikçe hayatıma dahil olmaya başlamıştı. Gözlerim sebebsizce onu arıyor onunla konuşurken hayatımda vermediğim kadar taviz veriyordum. Bu beni hem rahatsız ediyor hemde üzüyordu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 02, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

NUN RÜZGARIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin