Element Akademisi

3) François

-Isabel-

İçeri giren lanet olasıca François(Fransua)'ydı. O sigaea kokusunu nerede olsa tanırdım. O bir safkandı. Yani bizi hep aşağılardı. Ama Akademideki tüm kızlar üzerindeki etkisi tartışılmazdı.

Sarı saçları ve ela gözleri vardı. Sesinde belirgin olan fransız aksanı ve hiçbirşeyi takmayan tavırları ilgi odağı haline getiriyordu onu.

-François-

Odaya girdiğimde sarışın kıvırcık saçlı şu kanıbozukla daha önce görmediğim bir kız duruyordu. Kız gayet güzeldi ve ayrıca fiziği de iyi sayılırdı. Siyah saçları omuzlarından dökülüyordu ve kahverengi gözleri vardı. Sanırım elementi ateşti. Çünkü o parıltı ve o enerji bir ateşten başkasında bulunamaz.

Kıvırcık kız da çok seksi ve güzeldi. Tek kusru kanıbozuk olmasıydı. Onun dışında mükemmel bir kızdı.

Kapıdan girdiğimde bana baktılar. Ben onlara aldırmadan kendimi koltuğa attım.

"Lanet olasıca bir kanıbozuk mu rütbelimiz? Lanet olsun."

Bunu duyan kıvırcık hemen "SAKIN. BİR. DAHA. BANA. KANIBOZUK. DEME." diye bağırdı.

Onun kararlarına kaldıysak vay halimize. Diğer kız sessizleşmişti. Biz kıvırcıkla kavga ederken o odasına gitti. Kapıyı açık bırakmıştı. Herhalde kavgamızın bitip bitmediğini öğrenmek istiyordu.

-Elsa-

Şu safkanların bizi aşağılamasından bıktım ya.Dırsattan istifade okamı düzenledim. Bir süre sonra sesler kesildi ve bir kapının çarpma sesini duydum. Muhtemelen Isabelle di. O sırada kapıdan şu safkan çocuk geldi. Elini uzattı ve "François" dedi. Çocuk fransızdı. Babam bir fransız okulunda okumamı istemişti. O yüzden ilk kampıma gidene kadar fransızca eğitim almıştım. Yani üç dil biliyorum: iskoçça(o neyse artık), fransızca ve ingilizce. Ayrıca kampta öğrendiğim dillerle bu sayı 10a çıkıyordu:Almanca, Çince, ispanyolca, italyanca, rusça, türkçe(MİT ile çok ilişkimiz oluyor da bir de kolay dillerden bıktım bir de bu dili 1 milyarın üstünde insan kollanıyor) ve arapça Ama çocuğa ilk günden hava atmak istemediğimden ona "Elsa. Tanıştığımıza memnun oldum ."dedim. Çocuğu kapıda diktiğimi fark edince içeri girmesini söyledim ve yatağıma oturduk.

Sohbet ederken birinin kapıyı kapattığını duyduk. Odadan çıkıp giren kişiye baktım. Ela gözleri ve esrışın( esmerle sarışın karışımı) bir çocuğun içeri girdiğini gördük. François mırıldandı:"Lanet olsun"