BÖLÜM 2

69 4 0
                                    

Parti günü Azra, Özgür'ü göreceği için içten içe heyecanlıydı fakat Beste'ye hiçbir şey yansıtmıyordu. Çünkü Beste'nin Özgür'e olan ilgisinin farkındaydı. Sürekli partide neler olabileceğini düşünüp duruyordu fakat içinden bir ses partiye gitmemesi gerektiğini söylüyordu. Her zaman hislerine çok güvenen, onlara göre hareket eden Azra, bu sefer onları göz ardı edecekti. Parti için hazırlanmaya başlayan Azra bir türlü aksiliklerden kurtulamıyordu. Duş almaya girdiğinde suların kesik olduğunu farketti, mecburen duş almadan hazırlanacaktı. Saçlarına maşa yapacakken elektrikler kesildi, Azra iyice çıldırma noktasına gelmişti. Hiçbir şey istediği gibi gitmiyordu. Elektriğin gelmesini beklerken makyajını yapmaya karar verdi. Makyajı bittiğinde özenle seçtiği kıyafeti giydi. O sırada makyajının elbisesine bulaştığını farketti. Gitmekten vazgeçmek üzereydi ama parti Beste'nin olduğu için gitmek zorundaydı. Yine de tüm aksiliklere rağmen bir şekilde hazırlanıp evden çıktı. Kapıyı kilitleyip binadan çıkarken, dairenin kapısının tekrar açıldığını gördü. Bu sanki Azra'nın partiye gitmeyip evde kalması için bir uyarıydı. Tüm aksiliklere rağmen nihayet bara varmıştı. Beste'yi görüp yanına gitti ve ona "senin için sanki savaştan çıkıp geldim, bir görseydin halimi" dedi. Beste de "benim için mi yoksa Özgür için mi?" diyip alaycı bir kahkaha attı. Azra Beste ile sohbet ederken birden Özgür'ün içeri girdiğini farketti.
Özgür kendinden emin bir şekilde bardan içeriye adımını attı. Yine bütün gözler üzerindeydi, bu olaya alışıktı zaten. Geldiği yerde babasının önemli biri olması onu her zaman için ilgi kaynağı yapmıştı. Fakat bu sefer kimse onu tanımıyordu. Tüm ilgi üzerinde olmasına rağmen onun aradığı tek bir kişi vardı. Azra'yı gördükten sonra bardan 2 bardak bira aldı ve yanına gitti. Birayı uzatarak selam verdi. Azra garip garip bir bardağa bir Özgür'e bakıp "İçmiyorum teşekkür ederim" dedi. Özgür hiç ısrar etmeden sohbete girdi. Azra ile iyice yakınlaşmaya başlamıştı. Özgür'de Azra'nın anlayamadığı farklı bir enerji vardı, ne yaparsa yapsın gözlerini onun gözlerinden çekemiyordu. Özgür Azra'yı etkilemeyi başardığını anlamıştı ve yanına sokulmaya başladı. Özgür onu öpmek için adım attı fakat Azra kendini geri çekti. İlk öpüşmesinin bir barda ve henüz tanımadığı bir adamla olmasını istemiyordu. Aynı zamanda da içinde onu öpmemesi için uyaran bir his vardı sanki. Azra, Özgür'e henüz hazır olmadığını söyledi. Özgür bu duruma içten içe sinirlenmişti. "Nasıl olur da beni reddeder?" diye düşündü ve Azra'ya yakınlaşmaya devam etti. Azra bu durumdan iyice rahatsız olunca tuvalete gideceğini söyledi. Özgür tek başına oturup, ne yapacağını düşünüyordu. Bu işi hiç uzatmadan hemen babasından aldığı görevi yerine getirebilmek için Azra'yı takip ederek tuvalete gitti. Bardaki tuvalet kadın ve erkek olarak ortak kullanılıyordu. Özgür'ün amacı Azra'ya sahip olmaktı yani onun saflığını elinden alacaktı. Özgür tuvalete tam girecekken Azra'nın çıktığını gördü. Amacı anlaşılmasın diye içeriye girdi. İçeride cinsel ilişkiye giren insanları gördü ve bu görüntü onu çok hoşnut etmişti. Garip bir şekilde enerji alıyordu, sanki bu enerjiden besleniyor gibiydi. Tuvaletten tam çıkacakken bir elin onu sert bir şekilde durdurduğunu hissetti. Etrafa baktığında sanki zaman durmuştu, insanlar hareket etmiyor, dans ederken zıplayan insanlar da havada süzülürcesine duruyorlardı. Her şeyi detaylıca gözlemledikten sonra zamanın gerçekten durduğunu fark etti. "Hiç gelmeyeceksiniz sanmıştım." demişti onu durduran elin sahibine. Önünde üç tane adam duruyordu, sert bakışlarıyla Özgür'ü süzüyorlardı. "Mammon, tek bir şansın vardı ve onu kaybettin. Daha fazla denemene izin vermeyeceğiz." demişti en öndeki. Mammon, aşağılar bakışlarla "Kim durduracakmış beni? Siz mi?" dedi alaycı bir tonla. Mammon'un karşısındaki adamların gözleri birden ışıl ışıl parlamaya başladı ve kanatları çıktı: "Bu sana son uyarımız." dediler ve birden kayboldular. Birden her şey normale dönmüştü, müzik sesi tekrar gelmeye başlıyor ve insanlar danslarına kaldığı yerden devam ediyorlardı. Mammon insan kişiliği ile hiçbir şey olmamış gibi Azra'nın yanına gitti, sohbete devam edecekken "Özgür, kendimi iyi hissetmiyorum. Beni eve bırakır mısın?" dedi Azra. Özgür de amacına ulaşamadığı için kendine kızarak "Tabii ki bırakırım." yanıtını verdi. Azrayı eve bıraktıktan sonra sinirli bir şekilde karanlık sokakta yürüyordu. İzlendiğini hisseden Mammon çok sinirlenmişti. Gözleri sarı rengini almaya başlayıp, dişleri iyice sivrileşiyor ve kanatları çıkmaya başlıyordu. Etrafına baktığında gölgelerde kendisi gibi kanatlı siluetleri fark etti. Fakat o siluetler, ona yardım etmek için gelmişti ve Mammon bunun farkındaydı. Durup etrafına baktığında yanında adeta bir ordu vardı. İleriye doğru gülümseyerek baktı ve barda onu durduran adamları gördü. "Senin için kötü olacak Mammon. Hemen bu işin peşini bırak." dedi en öndeki. Mammon da "Asıl sizin için kötü olacak. Ne ile uğraştığınızı bilmiyorsunuz." diyerek karşılık verdi. "Öyle mi?" diyerek yanıt veren adam kolunu yukarıya kaldırdı ve birden göklerden beyaz kanatlı varlıklar inmeye başladı. Resmen iki ordu karşı karşıya duruyordu. "Hadi o halde." diyerek onlara saldırmak için harekete geçti Mammon ve ordusu.

İki ordu da tam birbirilerine girecekken, gökyüzünde bir ışık huzmesi belirdi ve tam ortalarına sertçe bir el indi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

İki ordu da tam birbirilerine girecekken, gökyüzünde bir ışık huzmesi belirdi ve tam ortalarına sertçe bir el indi. Onları durduktan sonra ışık huzmesinin içinden parlayan kanatlarıyla, ilahi bir varlık yavaşça yere doğru indi. "Bunu burada yapamazsınız. Kesin bu saçmalıkları. Mammon, benimle gel. Burada görevin bitti." demişti ilahi varlık. Mammon "Onur duydum Gabriel. Fakat babamdan kendi görevim dışında başka bir emir almadıkça seninle gelmeyeceğim." Gabriel sinirli bir şekilde " Aptal! Yüce yaratıcımızın emriyle geldim buraya. Ona karşı çıkmak gibi bir salaklık etme." diyerek onu götürmek için sert bir hamle ile kolundan tuttu. Tam gökyüzünde süzülmeye başlayacakken Gabriel'i hiç yoktan bir el tutup aşağı çekti. Mammon gülümsüyordu. Babasının yardımına geldiğini anlamıştı. Gabriel biraz sinirli ve biraz da korkarak "İblis..." diye fısıldadı. Mammon "keşke sana eğer bana karışırsan babamı karşına alacağını söyleseydim." diyerek kahkaha attı. Gabriel "Hata yapıyorsun, İblis. Yaratıcımızın öfkesini tekrar tatmak istemiyorsan oğlunu geri çek." diyerek yeryüzünü terk etti. "Hiçbir şey seni durduramaz oğlum, kaldığın yerden devam et." dedi hiçlikten gelen ses. Mammon gülümseyerek karşısında duran adamlara alaycı bir şekilde baktı. Onlar da yavaşça kayboluyorlardı. Mammon görevine kaldığı yerden devam etmek için insan formuna geri dönüp "Peki madem. Asıl gösteri şimdi başlıyor." diyerek sokağı terk etti.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 17, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

CEHENNEMDEN AFAROZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin